WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; velayet ve çocuk için takdir edilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.06.2013(Çrş.)...

    Somut uyuşmazlıkta; boşanma sonucunda ortak çocukların velayetlerinin davalı anneye verildiği ve halen velayetin davalı annede bulunduğu, müşterek çocukların dava tarihinden önceden beri ve halen davacı babanın yanında bulundukları sabittir. İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır....

    Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz....

    verilmesinin önerildiği, küçüğün annesinin yanında uzun süreli kalamadığı için öfkelendiği bu nedenlerle davalı-davacı baba tarafından velayetin kötüye kullanıldığı ve mevcut koşullar değerlendirildiğinde küçüğün velayet sorumluluğunun davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesinin küçüğün yüksek yararına olacağı tespit edilmiştir....

      Davalı davacı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Emirhan'ın velayetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için yasal faiziyle birlikte 300.000 TL maddi, 300.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; TMK 162 maddesi uyarınca açılan davanın reddine, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için aylık 300 TL tedbir - iştirak nafakası, erkek için 7.000 TL manevi, 8.000 TL maddi tazminat takdirine, kadının tedbir - yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

      Yorucu sk. no: 10 bodrum kat adresinde yaşadıklarını, ekonomik olarak dava açma imkanı bulunmayan müvekkilinin Giresun Barosu Adli Yardım Merkezi'ne başvuruda bulunduğunu ve yapılan soruşturma akabinde Giresun Barosu Adli Yardım Merkezi 29/06/2021 tarihli kararı ile adli yardım başvurusu kabul edilip velayet konulu davasında davayı takip etmek üzere görevlendirildiğini belirterek, adli yardım talebinin kabulüne, harç ödemekten muaf tutulmasına karar verilmesini, yapılacak yargılama neticesinde küçük Oktay Özyılmaz'ın velayetinin müvekkile verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı süresi içinde yazılı beyanda bulunmamıştır....

      Davacının velayete yönelik istinaf incelemesinde; davacı dava dilekçesinde ayrıca velayetin değiştirilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi ile birlikte yatırılan başvurma harcı, dilekçedeki tüm talepleri kapsar, Davacının velayetin değiştirilmesi talebi için ayrıca harç alınmamıştır....

      Anılan kararın velayet yönünden de istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince ortak velayete karar verilmesinin hatalı olduğuna ve velayetin babaya verilmesine karar verilmiştir. Velayet ve kişisel ilişki düzenlenirken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Velayet düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir....

        Örneğin velayet kendisinde bulunmayan taraf yoksulluk nafakası alıyorsa iştirak nafakası vermek başka bir anlatımla çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorunda değildir. Kendi geçimini sağlamaktan yoksun olanın katkısının beklenemeyeceği doğaldır. Velayet hakkına sahip olmayan eşin çalışamayacak durumda olduğu sağlık kurulu raporu ile ve gelirinin bulunmadığı soruşturma yazılarıyla anlaşılmış ise ödeme gücü bulunmayan ana ya da babanın iştirak nafakası ile yükümlü tutulması elbette olanaklı değildir. (Ö. U. G, Boşanma Tazminat ve Nafaka Hukuku, Ankara 2008, sayfa 1323-1324) Yargıtayın yerleşik görüşüne göre de, yoksulluk nafakası alan eşten iştirak nafakası talep edilemez. Somut olayda, dosyadaki belgelerden tarafların 27.12.2012 tarihinde boşandıkları, bu karar ile ortak çocukların velayetlerinin babaya verildiği, davalı kadın yararına aylık 250.00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, B.'...

          Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....

          UYAP Entegrasyonu