Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 348 vd. m.leri) 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; açılan davanın kabulüne karar verilerek velayetin anneye verilmesinin doğru olmadığını, hükmedilen tedbir iştirak nafakası miktarlarının fahiş olduğunu belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi - iştirak nafakası talebine ilişkindir. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Rumeysa 14/12/2005 doğumlu olup idrak çağındadır....
İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayet anne veya babada olup ta şayet velayet kendisinde olan eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa çocuğa bakan, veleyetin nezi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Velayet değiştirilmeden çocuğa bakan iştirak nafakası davası açıp iştirak nafakasına hükmolunduktan sonra çocuk velayetinde bulunduğu tarafın yanına giderse bu taraf nafakanın kaldırılmasını her zaman isteyebilir ve nafaka kaldırılır. Açıklanan nedenlerle davacı anne yanında kalan ve anne tarafından bakılan müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmolunmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
Her ne kadar davalı vasisinin velayete ilişkin bir istinaf sebebi bulunmasa da velayet kamu düzenine ilişkindir ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355.maddesi uyarınca resen incelenmesi gerekmiştir. İlk derece mahkemesince tarafların müşterek çocuğu 25.08.2014 doğumlu Tuana'nın velayeti anneye verilmiş ise de; annenin Sarıkaya Sulh Hukuk Mahkemesinin 01/10/2020 tarih, 2020/151 Esas, 2020/289 Karar sayılı kararı ile TMK'nın 405. Maddesi gereğince kısıtlanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Kısıtlanıp vesayet altına alınmasına karar verilen kişiye velayet verilemez. İlk derece mahkemesince TMK'nın 405.maddesi uyarınca kısıtlanan anneye velayetin verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Diğer yandan baba da ağır sakatlığı nedeni kendi işlerini görememekte olup başkalarının yardım ve bakımına muhtaç haldedir. Nitekim Ankara 8....
Davalı erkek vekili tarafından, velayetlerin değiştirilerek anneye verilmesinin hatalı olduğu ve dava tarihinden geçerli olacak şekilde iştirak nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu takdir edilen nafaka miktarlarının fazla olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; her ne kadar yerel mahkemece, velayetleri değiştirilerek müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine karar verilmiş ise de; velayet yönünden eksik inceleme ile karar verildiği, idrak çağındaki müşterek çocukların uzman pedagog eşliğinde mahkeme huzurunda velayete ilişkin beyanlarının alınması gerektiği halde, bu hususlara riayet edilmediği, kararın bu yönü ile usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca velayet değişikliği sonrasında, çocukların fiilen anneye teslim edildikleri tarih itibari ile tedbir nafakasına, velayet kararının kesinleşme tarihinden itibaren ise, iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası başlangıcının, dava tarihi...
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, katılma yoluyla; nafakaların miktarları yönünden, davalı tarafından ise velayet ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı annenin tüm temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı babanın temyizine hasren yapılan incelemeye gelince; Temyiz incelemesi tarihi itibarıyla 08.03.1999 doğumlu Burak ergin olmuştur. Davacının velayetin değiştirilmesi davası ve bu davanın eki niteliğindeki iştirak nafakası talebinin konusuz kaldığı dikkate alındığında, bu talepler yönünden mahkemece karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekmekte olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde velayetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılması talepli dava açtığını, 2020/347 Es sayılı bu dosyada mahkemenin müşterek çocuğun velayetini davalıya verilmesine, 750 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına hükmettiğini, davalının Kastamonu ilinde ikamet ettiğini, ancak müşterek çocuk Efsa Sıla Aydın'ın velayeti davalıda olmasına rağmen uzun süredir kendisi ile yaşadığını, müşterek çocuğun şu anda Sinop Anadolu Lisesi'nde öğrenimine devam ettiğini, çocuğun tüm bakım ve ihtiyaçlarının, okul masraflarının bu zamana kadar tarafınca karşılandığını, davalının velayete dayanarak çocuğu alma talebinde bulunduğunu, velayetin getirdiği yükümlülüklere aykırı davrandığını, çocuğun kendisinin de kendisi ile yaşamayı ve velayetinin kendisine verilmesini istediğini, açıklanan nedenlerle müşterek çocuk Efsa Sıla Aydın'ın velayet hakkının çocuğun üstün yararı gereği davalıdan alınarak tarafına verilmesine, davalının müşterek çocuk için 1.000,00 TL iştirak nafakası ödemesine...
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; 1996 doğumlu müşterek çocuk Kadir'in velayet haklarının değiştirilmesi ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.05.2013(Çrş.)...