WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamına göre, müşterek çocuğun anne yanında kalmaya devam etmesinin ve velayetin annede bırakılmasının çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceği, bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı gibi, hemen meydana gelecek bir tehlikenin varlığı da ispat edilememiştir. Öte yandan görüşmek için baba tarafından alınan ortak çocuk velayet annede olmasına rağmen görüşme süresi sonunda anneye teslim edilmemiştir. Baba hakkında çocuk kaçırma eylemi nedeni ile derdest ceza davası bulunduğu ve sosyal inceleme raporu içeriğine göre, çocuğun anne ile görüşmesine izin verilmediği, çocuğun anne özlemi çektiği, çocuğun yaşı nedeniyle anne sevgisine ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda velayetin değiştirilmesi talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru bulunmamıştır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı velayetin değiştirilmesi ve çocuklar için 300'er TL. iştirak nafakası istemiştir. Nafaka isteği velayet davasının fer'isi olup bu istek yönünden kabul ve red oranlarına göre vekalet ücretine karar verilemez. Davacı vekiline karar tarihindeki Avukatlık Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, herhangi bir gerekçe gösterilmeden 2.000 TL. vekalet ücretine karar verilmesi doğru değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, velayet ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı-davacı erkek tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle başka bir erkekle yaşayan davacı-davalı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmemesinde bir isabetsizliğin bulunmadığının anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet kamu düzeniyle ilgili olup, hakimin re'sen harekete geçmesini gerektiren işlerdendir. Resmi siciller, iptal edilmedikçe belgeledikleri olgular doğru kabul edilir ve resmi sicile aykırı düşecek şekilde karar oluşturulamaz....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/409 KARAR NO : 2022/548 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2021 NUMARASI : 2021/359 ESAS 2021/904 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların gayriresmi olarak birlikteliklerinden Durdu, Özge ve Mehmet Ali isimli çocuklarının olduğunu, söz konusu çocukların anne yanında olduğunu, velayet hakkının hukuken annede olduğunu, tüm bu nedenlerle çocukların velayetinin anneye verilmesine, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....

        Dava ve birleşen dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince, davacı birleşen davalının davasının kabulü ile, müşterek çocuk Çınar'ın velayet hakkının davalı birleşen davacıdan alınarak davacı babası T4'ya verilmesine, davalı anne ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, davalı birleşen davalının davasının reddine karar verilmiştir. "Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 23.5.2001 gün ve 2001/2- 430 E., 2001/432 K sayılı kararında da velayetin düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkeye vurgu yapılmıştır....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen 09.02.2016 tarihli erkeğin davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca boşanmalarına, karşı davanın reddine, velayetin anneye verilmesine, erkek lehine maddi ve manevi tazminata, ortak çocuk lehine aylık 600 TL tedbir ve iştirak nafakasına dair hüküm, davacı-davalı erkek tarafından tazminatların miktarı, velayet düzenlenmesi, iştirak nafakası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.05.2017 tarihli ilamı ile erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat kesinleştiği halde bozma sonrası erkek lehine yeniden maddi...

          Davalı vekili, davacı aleynine velayetin değiştirilmesi davası açtığını, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile,müşterek çocuk ...n için dava tarihinden itibaren aylık 1.250 TL'lik iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak nafakası istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm ,davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-TMK 'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin,çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf,ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

            TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). TMK. 329/1. maddesi uyarınca; "Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir". İştirak nafakası, velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olduğundan, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden iştirak nafakası isteyemez....

              TMK'nun 364.maddesine göre; “Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.” Yine aynı kanunun 365.maddesinin 2.fıkrasında; “Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.” düzenlemesi yer almıştır. Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 gün, 1998/656; 688 sayılı ilamında da; ":...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların" yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....

                nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. ./.....

                  UYAP Entegrasyonu