Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan küçükler... olan soyadlarının "Karaaslan" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava Evlilik birliği dışında doğan küçükler ......babalarının tanımasıyla kazandıkları ...." soyadının velayet hakkı kapsamında annenin kızlık soyadı olan "Karaaslan" soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkin olup velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi istenilen Evin ve Selin ergin kişi değil, çocukturlar, davacı annenin velayeti altındadırlar....
Velayetin üzenlenmesinde ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte, asıl olan çocuğun üstün yararıdır (TMK md. 339). Velayet hakkı anneye ait olmakla birlikte babanın da babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde çocukla düzenli ve sürekli bir kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi elde etmek hakkı mevcuttur. Aynı zamanda bu ilişki çocuk yönünden de bir haktır. Sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde bu hak kaldırılabilir veya sınırlanabilir. Velayet düzenlemesinin yanı sıra kişisel ilişki kurulurken de; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2021 NUMARASI : 2020/415 E 2021/254 K DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın incelenmesinde; tarafların 03/10/2016 tarihinde evlendikleri, müşterek evlilik birliğinden 2019 d.lu Ali Demir'in dünyaya geldiği, Adana 9....
in 13/12/1995 d.lu olup halen reşit olmakla velayetten çıktığı ayrıca görevsizlik kararı verildiği tarihte de velayetin babada bulunduğu,velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin yasal şartların oluşmadığı ve davanın vasi atanmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamından küçüğün annesinin vefat ettiği ve halen babasının velayeti altında bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda,vesayet altına alınması istenilen küçük ...'in, anne ve babasının, ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13/03/1997 tarih ve 167-182 karar sayılı kararı ile boşanmaları sonucu, küçüğün velayetinin boşanma kararı ile birlikte sadece babaya verildiği, davacının velayeti altına alınan küçüğe vasi olarak atanmasını talep ettiği anlaşılmıştır.Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden bu tür davalarda Aile Mahkemesi görevlidir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Bodrum Aile Mahkemesi'nin 2018/355 E. 2020/173 K. sayılı 07/02/2020 tarihli kararı ile; davacının velayetin değiştirilmesi talebine ilişkin davasının reddine, davacının terditli talebi olan ortak velayet verilmesine ilişkin davasının reddine, davacının nafakanın tenzili talebine ilişkin davasının reddine karar verilmiştir....
Velayetin kaldırılması kararı kural olarak mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar. Velayet kamu düzenine ilişkin olup velayetin düzenlenmesi zorunludur. Mahkemece velayetin anneden kaldırılmasına karar verildiğinden, kaldırma kararı diğer çocuğa da sirayet edeceğinden, ortak çocuk ... yönünden velayet konusunda bir karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.11.2017...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "nafaka" ve "velayetin değiştirilmesi" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm nafakanın miktarı, velayet ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.27.06.2012 (Çrş)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi Velayetin kaldırılmasına ilişkin olarak açılan davada Şanlıurfa Aile Mahkemesi ile Şanlıurfa 1.Çocuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, velayetin kaldırılması istemine ilişkindir. Şanlıurfa Aile Mahkemesince, velayetin kaldırılması talebine konu olan çocuğun ailesi tarafından istismar edilen ve suça sürüklenen çocuk olduğu belirtilip, uyuşmazlığın Çocuk Mahkemesinin görevine girdiğinden söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Şanlıurfa 1. Çocuk Mahkemesi ise, velayetin kaldırılmasına ilişkin davaların Aile Mahkemesinin görevine girdiğinden söz ederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İstek öncelikle çocuk üzerindeki annenin velayet hakkının kaldırılmasına ( TMK. 348/2 md. ) yöneliktir....
Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir.” hükmü yer aldığı gibi, TMK'nın 351. maddesinin birinci fıkrasında da; durumun değişmesi hâlinde çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin yeni koşullara uydurulması gerektiği düzenlemesi mevcuttur.O hâlde, koşulların değişmesi (TMK m.183, 349, 351/1) veya velayetin değiştirilmesini gerektiren haklı bir sebebin bulunması hâlinde mahkemece velayetin değiştirilmesine karar verilebilir. TMK'nun 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken, ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Küçük hakkında velayet ve vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada Adana 1. Sulh Hukuk ve 7. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evlilik dışı doğan ve tanıma yoluyla nüfusa tescil edilen küçükle ilgili olarak annesinin de yaşının küçük olması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 337. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması istemine ilişkindir. Evlilik dışı doğan 2011 doğumlu çocuğun velayeti yasa uyarınca ( TMK. 337 / 1 md.) anada ise de annenin yaşının küçük olması nedeniyle TMK.'nın 337 / 2. maddesi uyarınca işlem yapılması için Nüfus Müdürlüğü tarafından ihbarda bulunulmuştur. Somut olayda öncelikle tartışılıp değerlendirilecek konu velayetin anneden kaldırılıp, kaldırılmayacağına yönelik olacaktır....