Dava; velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması ve geriye dönük ödenen iştirak nafakasının iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı dava ise; yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Davacı taraf; dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi talebinin yanısıra, geriye dönük iştirak nafakası ödemelerinin iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde bulunmuştur. Yargılama aşamasından geriye dönük ödenen iştirak nafakası talebinin 8.400,00.-TL'lik kısmı ile ilgili olarak harç ikmali yapılmış ancak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönüyle harç ikmali yaptırılmamıştır. Davalı ise; cevap dilekçesi ile; lehine boşanma davası ile hükmedilen yoksulluk nafakasının ÜFE'ye göre arttırılması talebinde bulunmuş, mahkeme tarafından yargılama aşamasında davalı tarafa harç ikmali yapması hususunda karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası yönünden davanın reddine, iştirak nafakası isteminin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların ... ....Aile Mahkemesi'nin .../06/2015 tarih 2015/408 Esas-2015/468 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın .../06/2015 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili ile müşterek çocuk lehine boşanma ilamında iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini belirterek davacı müvekkili için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250.00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 500.00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2022 NUMARASI : 2021/837 ESAS - 2022/185 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 11....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacının yoksulluk nafakası isteğinin kabul edilebilmesi için boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir....
Davalı, cevap dilekçesi vermemiş, ilk celsede kendisinin yoksulluk ve iştirak nafakası verecek gücünün olmadığı şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkemece; davanın ispatlanamamış olması sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile yoksulluk nafakasına yönelik olan hükmün ONANMASINA, 2)İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuklarının giderlerine katılmakla yükümlüdür....
Velayet açısından: Ayrılık aşamasında çocukların anneyle yaşamaları, çocuk Taha'nın anneyle yaşamak istediğini belirtilmesi, SİR raporunda velayetin anneye verilmesinin belirtilmesi karşısında velayetin anneye verilmesinin doğru olduğu, tarafların ayrı şehirde yaşamaları karşısında ortak velayet verilmemesinin de uygun olmadığı anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kadın için tedbir -yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Ancak; İlk derece mahkemesinin 05.10.2017 tarihli ilk kararında, davacı lehine aylık 150 TL tedbir, 300 TL yoksulluk nafakası, çocuk lehine verilen aylık 150 TL tedbir, 250 TL iştirak nafakası davacı lehine 10.000 TL maddi, 8.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş ve hükme karşı sadece davalı istinaf kanun yoluna başvurduğundan, nafaka ve tazminat miktarları yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemenin ikinci kararında davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olarak yoksulluk nafakası ve manevi tazminat miktarlarının artırılarak, davacı lehine aylık 400 TL yoksulluk ve 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, davalı-karşı davacı kadının gerekçe, nafaka ve tazminat miktarları ile erkeğin kusur tespiti, velayet, tedbir ve iştirak nafakası ve manevi tazminata ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine, erkeğin yoksulluk nafakası ile maddi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ile maddi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadın lehine 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 120.000 TL maddi tazminata karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; nafakalar ve tazminatların miktarları yönünden, davalı erkek tarafından ise; velayet, kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası ile yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına 04/07/1998 doğumlu ortak çocuk Betül'ün temyiz inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece 2003 doğumlu ortak çocuk Süleyman'ın velayeti davacı anneye verilmiş, tarafların temyiz aşamasında sundukları 21/09/2017 tarihli protokolde "Velayetin tevdi hakkında dava açılması halinde kadın tarafından bu talebin...
Davacı, her ne kadar dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının arttırılması yönünde talepte bulunmuş ise de; dosyaya sunduğu 04.08.2014 tarihli cevaba cevap dilekçesinde talebini açıklamış ve müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 150'şer TL'lik iştirak nafakalarının arttırımını talep ettiğini beyan etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacının hataen kendisi için yoksulluk nafakası artırım talebinde bulunduğunu, nitekim boşanma davası neticesinde davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini, müşterek çocuklar 1997 doğumlu Şura ile 1999 doğumlu Şule lehine ayrı ayrı aylık 150 'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 33 maddesi ve 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı YİBK'na göre olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısıyla hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir görevdir....