HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/401 KARAR NO : 2022/498 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DİNAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2021 NUMARASI : 2021/176 ESAS 2021/392 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi)|Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği ve müşterek çocuklarının velayet haklarının mahkemece kendisine bırakıldığını, söz konusu kararda müşterek çocukların her birine 300,00 TL katılım nafakası bağlandığını, çocukların büyümeleri ve okula başlaması okul masraflarının artması ayrıca kirada oturması nedeniyle 600,00 TL çocuklarının ihtiyaçlarının karşılanması açısından çok düşük kaldığını, bu nedenle müşterek çoçuklardan her biri için 300,00 TL olarak hükmolunan iştirak nafakasının her bir çocuk yönünden ayrı ayrı, aylık 500,00'er TL den toplam 1.000,00 TL nafakaya hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; nafaka harici çocuklarının her türlü ihtiyaçlarını da karşılamaya çalıştığını, talep edilen miktarın fazla olduğunu beyan etmiştir....
Maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 hafta sürede Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere; Velayetin değiştirilmesi ve Tedbir nafakası yönünden HMK'nın 362/1- a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden çocuk için iştirak nafakası isteyemez. Somut olayda, davacı baba, 01/11/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile, 2013 yılı Ağustos ayından itibaren çocuğun fiilen yanında yaşadığını, her yıl yaz tatillerinde 3 ay annenin yanına gittiğini, yaz dönemindeki 3'er ay düşülerek ıslah tarihi itibariyle davalıya fiilen çocuğa bakmadığı süre için 38 ay olmak üzere 7.600,00 TL iştirak nafakası ödediğini iddia etmiş, Kayseri 6. İcra Müdürlüğünün 2009/9848 Esas sayılı icra dosyasına delil olarak dayanmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın velayetin değiştirilmesi, çocuk yararına anneye ödenen nafakanın kaldırılması ve anneden iştirak nafakası taleplerini içerdiği, 2003 doğumlu Cuma'nın, 2 yıldır fiilen baba yanında yaşadığının tarafların kabulünde olduğu, çocuğun gideceği liseyi seçerken annesine danışarak, babanın oturduğu muhite yakın bir liseyi seçtiği ve babayla beraber kalmaya başladığı, o tarihten beri de zaman zaman anneyle görüştüğü, annenin velayet hakkını fiilen savsakladığının anlaşılarak, Davacının velayetin değiştirilmesi davasının kabulü ile; müşterek Cuma Tekeş'in velayetinin davalı baba T1 verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, davacının iştirak nafakasının kaldırılması davasının kabulü ile müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasına, davacının iştirak nafakası davasının kısmen kabulü ile; müşterek çocuk cuma yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200 TL iştirak nafakasının...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. * Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK.md.183,349,351/1) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava katılım nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. TMK'nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamalarında dikkate alınması zorunludur. Ancak, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/09/2017 tarih ve 2017/403 Esas, 2017/440 Karar sayılı ilamıyla velayeti davalı babaya verilen müşterek çocuk Ece Naz'ın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini, 04/05/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile ayrıca velayetin tedbiren anneye verildiği tarihten itibaren aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne velayetin değiştirilmesine, kararın kesinleşme tarihinden itibaren aylık 700,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiştir....
Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Başka bir anlatımla, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayet düzenlemesine yönelik istemler incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 gün ve 2017/2-1887 E., 2017/1196 K. sayılı kararında da velayetin düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usulü kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkelere vurgu yapılmıştır....
Aile Mahkemesi'nin 2020/180 E. sayılı dosyası ile velayetin kaldırılması davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, vasi olarak atanan Kemal Şahin tarafından açılan velayetin kaldırılması dosyasının Konya 2. Aile Mahkemesi'nin 2020/180 Esas sayılı dosyasıyla birleştirildiğini, küçüklerin halen velayet altında olmalarına rağmen mahkemece küçükler hakkında herhangi bir sosyal inceleme raporu alınmadan, Konya 2. Aile Mahkemesi'nin 2020/180 E. sayılı dosyasının kararı beklenilmeden çocukların vesayet altına alındığını, şu anda çocukların hem velayet hem de vesayet altında bulunduklarını, Münevver Şahin'in vasi Kemal Şahin'in silahıyla öldürüldüğünü, vasi hakkında kasten adam öldürmeyi azmettirme suçundan dolayı soruşturmanın devam ettiğini, velayet hakkının öncelikli olduğunu, küçüklerin üzerindeki velayetin kaldırılmadan vesayet altına alınmasının hukuka aykırı olduğunu, verilen kararın icrasının mümkün olmadığını ileri sürmüş ve kararın kaldırılmasını istemiştir....