"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu çocuk yararına verilen nafakanın dava tarihinden hükmün kesinleşmesi tarihine kadar tedbir nafakası niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir....
Bu durumda, Gebze 5.Aile Mahkemesi'nin 2019/455 E.- 2021/273 K, sayılı ilamı ile verilen boşanma ve velayet kararının kesinleştiği dikkate alındığında, eldeki davayı açan davacı baba tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar yönüyle davanın velayetin değiştirilmesi davası olduğu, önceki karardan sonra meydana gelen olaylara dayalı iddianın velayet talebi yönünden delilleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiği, kesinleşmiş velayet kararının derdestlik yönüyle dava şartı olmasının bu davada söz konusu olmayacağı, mahkemece boşanmaya ilişkin dava dosyasının Yargıtay'dan dönüşünün bekletici mesele yapılarak eldeki davanın görülmesi, dosya döndükten sonra, iddia ve deliller kapsamında velayetin değiştirilmesi talebi yönünden değerlendirme yapılması gerekirken, kararda yazılı nedenlerle usul ve yasaya aykırı şekilde derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacının istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın...
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2022 NUMARASI : 2021/249 ESAS 2022/605 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi (TMK M.183,349)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından adli yardım talepli olarak istinaf başvurusunda bulunulmakla, BAĞ-KUR emeklisi olduğu, asgari düzeyde emekli maaşı aldığı, adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal varlığı bulunmadığı anlaşılan davalı kadının HMK'nın 336/3 maddesi uyarınca adli yardım kurumundan yararlandırılmasına karar verilerek, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, gereği düşünüldü. İDDİA, SAVUNMA VE KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/09/2017 tarihinde kesinleşen Bergama 2....
Dosya içerisine alınan tanık beyanları, 10/11/2020 tarihli sosyal inceleme raporu, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, davalı babanın işi gereği yerleşik bir düzenin olmayışı hususları birlikte değerlendirildiğinde; velayetin anneye verilmesinin çocuğun yüksek menfaatine olacağı anlaşılmakla velayetin değiştirilerek davacı anneye verilmesinin yerinde olduğu, davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerektiği, Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK m. 182/2 ) Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) Velayet yetkisi anneye verilen müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların sosyal ekonomik durumu ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4) dikkate alındığında müşterek çocuk lehine aylık 350,00 TL iştirak nafakasına ve her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Aile Mahkemesinin 2012/176 Esas, 2012/1174 Karar sayılı kararı ile küçüğün velayetinin değiştirilerek babaya verildiğini, çocuk baba yanında velayet hakkının kötüye kullanılmasından dolayı davacı annenin Edirne Aile Mahkemesinin 2017/425 Esas sayılı dosyasında velayetin değiştirilmesi davası açtığını, netice de 2019/2015 Esas, 2019/501 Karar sayılı kararı ile velayetin değiştirilerek anneye verilmesine karar verildiğini, bu davada istinaf yoluna başvurulduğunu, velayetin değiştirilmesi yönünden istinaf talebinin reddedildiğini, temyiz aşamasında olduğunu belirterek davacı anne yanında bulunan Tuana için dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, Edirne Aile Mahkemesinin 2019/215 Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesinden sonra verilen nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, nafakanın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizleriyle birlikte tahsiline ve her yıl enflasyon oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma, Çekişmeli, Velayetin Düzenlenmesi, Önlem Nafakası K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma, velayet, nafaka isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; reddedilen velayet davası, davalı-davacı kadının kabul edilen nafaka davası, iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davası, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/63 esas, 2012/163 karar sayılı dosyasının onaylı suretinin eklenerek birlikte gönderilmek üzere, dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.10.09.2015(Prş.)...
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi gerekir. Somut olayda, tarafların Ankara 2.Aile Mahkemesi'nin 15.02.2007 tarih, 2006/..... E.- 2007/... K. Sayılı ilamı ile anlaşmalı şekilde boşandıkları, müşterek çocuk Oğulcan' ın velayetinin davacı babaya bırakıldığı, kararın 05.04.2007 tarihinde kesinleştiği, davalı anne tarafından Ankara 4. Aile Mahkemesi 2010/... E. Sayılı velayetin değiştirilmesi davası açıldığı, 26.09.2011 tarih, 2011/... K....
Bu bağlamda velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen anne babanın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün geliri gözönünde bulundurulmalıdır. Diğer taraftan nafaka takdirinde velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını yardım ve iştirak nafaka miktarlarına ilişkin kararın hakkaniyete aykırı olduğunu, nafakaların ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi gerekirken daha düşük miktarda verilmiş olan artırım kararı hukuka aykırı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Açılan davanın davacı T1 açısından yardım nafakası talebine, diğer davacı T2 açısından iştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 364. maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir....