"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tedbiren velayet ve nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca açılan bağımsız tedbir nafakasına ilişkin olup, mahkemece kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmiş olduğunun anlaşılmasına göre davacının nafakanın miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md.1; TMK.md.339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md, 4/...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2023 NUMARASI : 2022/348 ESAS 2023/176 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının yurt dışında boşandıklarını, kararın tanınmasına ve tenfizine karar verildiğini, yabancı ilamda velayet hususu düzenlenmediği için ortak çocuğun velayeti hususunda açılan dava sonucunda velayetin müvekkiline verildiğini, davalının yurt dışında işletme sahibi olduğunu aylık kazancının 20.000 sterlin olduğunu belirterek aylık 50.000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; aylık 200 TL olan nafakanın aylık 600 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; aylık nafakanın 400 TL olarak tespitine karar verilmiştir. Dava, iştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. TMK.nun "Hakimin Takdir Yetkisi" başlıklı 182.maddesinin 2.fıkrasında; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." 3. fıkrasında da "Hakim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir" hükmü yer almaktadır....
Tüm bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK. md.182/2) amir hükmü gereğince, velayeti annede bulunan ortak çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, müşterek çocukların yaşları, eğitim durumları, ihtiyaçları, tarafların gelir durumları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakaların miktarında ve erkeğin nafakanın azaltılması talebinin reddinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; reddedilen kısım yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
ve manevi her türlü desteği kendisine verdiğini beyan etmesine, küçüğün tercihinin üstün yararına bulunmadığının ispatlanmamasına, her ne kadar mahkemece davacının ortak velayete ilişkin talebi hakkında ayrıca bir değerlendirme yapılmaksızın velayetin değiştirilmesi yönünde gerekçe oluşturulmuş ise de; ortak velayetin ebeveynlerin istemesi ve uyum içerisinde olmaları halinde çocuğun menfaatine uygun olacağına, eldeki dosyada ise tarafların velayet konusunda ortak bir kararlarının olmadığı gibi çocuğun babasına karşı da mesafeli olmasına, bu durumda ortak velayetin çocuğun menfaatine uygun olmayacağına göre, davacı babanın yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki nafakanın artırımı konulu davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince dosya incelendi, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; tarafların Eskişehir 2....
Davacı-karşı davalı (erkek) vekili istinaf dilekçesi ile; velayet davasının reddinin doğru olmadığını, iştirak nafakasının da kaldırılmasının gerektiğini, masrafların baba tarafından karşılandığını, kişisel ilişki talebinin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yanlış olduğunu, karşı davanın kısmen kabulü ile nafakanın artırılmasının yanlış olduğunu, davanın reddi kararının kaldırılarak davanın kabulüne veya velayetin anneye verilerek erkeğin uygun nafaka ödemesine veya hukuka aykırı kararın bozularak yeniden görülmek üzere yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı vekili istinafa cevap dilekçesi ile; istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır. Karşı dava ise, iştirak nafakasının artırılması davasıdır....
Davada, davalı babanın ödediği aylık 75,00 TL iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı yetersiz kaldığı ileri sürülerek, nafakanın 375,00 TL'ye çıkarılması talep edilmiş; mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; 75,00 TL artırımla nafakanın aylık 150,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 600 TL olan iştirak nafakasının 550 TL aylık artırımı ile nafakanın aylık 1150 TL sına yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; nafaka artırım miktarının yetersizliğinden bahisle kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Konya 3. Aile Mahkemesinin 2018/1119 Esas- 2018/1354 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 25.07.2018 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır....