Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, anne ve babası boşanan, velayeti babaya bırakılan küçüğe vasi atanması istemine ilişkindir. Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, babanın hayatta olması nedeniyle öncelikle velayetin değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Mersin 5. Aile Mahkemesince, velayet hususunda dosyanın tefrikine karar verilmiş, vesayet talebi yönünden ise vesayet makamının sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. TMK'nın 337/2. maddesinde "Ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hâkimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür. Somut olayda, anne ve baba, ... . Aile Mahkemesinin ... tarih ve .../... E. - .../ ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyım Atanması Hasımsız görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... İl Müdürlüğü vekili; müdürlüklerinin koruma ve bakımı altında bulunan 2004 doğumlu..., 2000 doğumlu ... ve 2011 doğumlu ...'in ... 9. Aile Mahkemesinin 2015/427 esas sayılı dosyası ile açılan velayetin nez-i davasında küçükleri temsil etmek üzere müdürlüklerinde görevli ... ...'nin kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; ... hakkında ... 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1400 esas sayılı dosyası ile kayyım ataması yapıldığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ... ile ...'i ... 9....
Davanın niteliğine göre çocuğun velayet hakkına sahip olan ya da kanunen sahip olması mümkün olan diğer ebeveynin (babanın) veya vasisinin de resen davaya dahi edilmesinin sağlanması zorunludur. 3- Yine, "Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir (Söz m.4). Çocuk ile velayet sorumluluğuna sahip olan anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocuğu davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m.426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın da davaya katılımının sağlanması gerekmektedir....
Aile Mahkemesi vermiş olduğu kararında; Çocuğun annesinin öldüğü, velayetinin anney verildiği velayetin askıda kaldığı, bu nedenle çocuğa vasi atanması gerektiğinden ve vesayet işlerine bakmakla görevli mahkemesi sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vererek dosyayı görevli gördüğü Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne göndermiştir....
Davacının talebi velayetin kaldırılmasına ilişkindir. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. "Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin ...." göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir (Söz. m. 4). Çocuklar ile velayet sorumluluğuna sahip olan anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocukarı davada temsil etmek üzere temsil kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak temsil kayımın duruşmaya çağrılması, göstermeleri halinde tarafların ve kayyımın delillerinin tapınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Bu durumda, annenin velayet görevini yerine getirmediği, velayetin kaldırılması koşullarının (TMK m. 348) oluştuğu, davacı babanın da velayet görevini üstlenmesine engel bir durumunun bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ve velayetin davacı babaya verilmesi (TMK. m. 337/2) yerine, davanın reddi ile annenin çocuk üzerindeki velayetinin kaldırılmasına çocuk için vasi atanması için ihbarda bulunmasına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.06.2016 (Salı)...
Aile Mahkemesinin velayetin kaldırılması davası nedeniyle, küçük ...'a, kayyım atanması istemine ilişkindir. ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesince küçüğün UYAP üzerinden alınan nüfus kaydında adresinin “.../..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince de yaşı küçüğün yerleşim yeri adresinin "... Mah .... sk no 29, içkapı 2 .../..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Türk Medenî Kanununun 426. maddesinde "Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı atar... Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa..." hükmü; 431. maddesinde ise "Vasinin atanması usûlüne ilişkin kurallar, kayyım ve yasal danışmanın atanmasında da uygulanır." hükmü getirilmiştir....
, bu nedenlerler davalı anneye verilen velayetin kaldırılarak küçüğe kayyım atanmasını talep ederek dava açmıştır....
Ancak, ana veya babanın velayet görevini yapamayacak olması veya çocuğun velayet altında bulunmasının, çocuğun fikri, bedeni, sağlık ve eğitsel gelişimi yönünden üstün yararına aykırı düşeceğinin anlaşılması halinde, çocuk velayet altına alınmayıp, kendisine bir vasi de atanması mümkündür (TMK.md.335). Dosyada babanın velayet görevine engel bir durum bulunmadığı gibi çocuğun velayet altında bulunmasının onun üstün menfaatine aykırı olacağına ilişkin bir olgu ve delil bulunmamaktadır. O halde ... velayetinin davacı babaya verilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda çocukların velayeti velayet verilen babanın vefatı nedeniyle askıda olup annenin sulh hukuk mahkemesinde devam eden vasi atanması dosyasında velayeti istiyorum şeklindeki beyanı velayetin kendisine verilmesi yönünde usulüne uygun olarak dava açıldığını göstermez. Ancak TMK 335. maddesi uyarınca aslolan velayet olduğundan mahkemece anneye bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi dava açılması halinde bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre anne tarafından açılacak velayet davasının kabulü halinde davanın reddine, reddedilmesi halinde ise vasi atanmasına karar verilmesi gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Çorum 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....