Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava, inançlı işlem, birleştirilen dava yolsuz tescil (satış vaadi sözleşmesinin yok hükmünde olduğu) iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Asıl davada davacı, kendisinin ve ortağı olduğu şirketin acil nakit ihtiyaçlarını gidermek amacıyla davalıdan aldığı borcun teminatı olarak maliki olduğu 171 ada 12 parsel sayılı taşınmazla ilgili davalı ile aralarında ... 4. Noterliğinin 17.10.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesi düzenlediklerini, borcun ödenmesine rağmen davalının geçersiz satış vaadi sözleşmesine dayanarak ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, vekaletin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.2.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.04.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, vekaletin kötüye kullanmasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, vekaletin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.06.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Her ne kadar Mahkemece; davanın ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu gerekçesi ile ret kararı verilmiş ise de, davacı vekili dava dilekçesinde, ortak muris...’ün sözkonusu taşınmazı 9.5.2001 tarihinde 5.000 TL bedelle vekil edenine sattığını açıklamış ve bu satışa dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuş olmakla, dava haricen satışa dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, geçerli bir ölünceye kadar bakma akdi sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru değildir. Ancak, tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın haricen satışı Türk Medeni Kanunu'nun 706, Borçlar Kanunu'nun 213 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Böyle bir satış haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmez. Kaldı ki satış tarihi itibariyle taşınmaz muris... adına kayıtlı olmayıp Hazine adına kayıtlı bulunmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ALACAK Taraflar arasındaki dava sonucu ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen hükmün Dairece bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa'nın geçici 4/1. maddesi uyarınca Daireye gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşülüp, düşünüldü: -KARAR- Asıl dava, tapu iptali ve tescil; karşı dava ise alacak isteğine ilişkindir....
Öyleyse; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 733/son maddesinde, önalım hakkının satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşeceğinin açıkça öngörülmesi, başka bir ifadeyle kanun metninde iki yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak satışın esas alınması ve tescil zorunluluğu getirilmemesi karşısında, gayrımenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası sonucu verilen pay tesciline ilişkin mahkeme ilamının satış akdi yerini aldığı ve tescil ilamının kesinleştiği tarih itibariyle de lehine tescil kararı verilenin mülkiyet hakkını tescilden önce kazandığı (TMK'nin 705/2. maddesi) dikkate alındığında, böylesi hükmen tescil ilamı ile paydaş hale gelme durumunda önalım hakkının, ilamının kesinleştiği yani mülkiyetin iktisap edildiği tarihten itibaren iki yıl geçmekle düşeceği sonucuna varılmaktadır....
Öyleyse; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 733/son maddesinde, önalım hakkının satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşeceğinin açıkça öngörülmesi, başka bir ifadeyle kanun metninde iki yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak satışın esas alınması ve tescil zorunluluğu getirilmemesi karşısında, gayrımenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası sonucu verilen pay tesciline ilişkin mahkeme ilamının satış akdi yerini aldığı ve tescil ilamının kesinleştiği tarih itibariyle de lehine tescil kararı verilenin mülkiyet hakkını tescilden önce kazandığı (TMK'nın 705/2. maddesi) dikkate alındığında, böylesi hükmen tescil ilamı ile paydaş hale gelme durumunda önalım hakkının, ilamının kesinleştiği yani mülkiyetin iktisap edildiği tarihten itibaren iki yıl geçmekle düşeceği sonucuna varılmaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 6.3....