MAHKEMESİ Dava, boşanma, velayet ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 04.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(AİLE) MAHKEMESİ Dava, velayet ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
MAHKEMESİ Dava; boşanma, velayet ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 04.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
MAHKEMESİ Dava; boşanma, velayet ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 04.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
MAHKEMESİ Dava; boşanma, velayet, tazminat ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 04.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanunu'nun 330/1.maddesi gereğince; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. Türk Medeni Kanunu'nun 331.maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Somut olayda;tarafların 2004 yılında boşandıkları,müşterek çocuk 2003 doğumlu Mustafa Hamza'nın velayetinin davacı anneye verildiği ve müşterek çocuk lehine aylık 300 TL iştirak nafakasına hükmedildiği,hükmedilen nafakanın 2010 yılında açılan nafaka artırım davası neticesinde aylık 400 TL'ye yükseltildiği sabittir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki "velayet" ve "nafaka" davalarının birleşterilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Müşterek çocuk Hira Tunaboylu'nun dava devam ederken 17.09.2010 tarihli ara kararı ile velayetinin geçici olarak tedbiren anneye verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Yine aynı kanunun 331.maddesinde; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırım davası açılabilir (HGK 15.07.2009 gün ve 3- 352 E/348 K) . İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Nitekim, iştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir. Bu hali ile, incelenen dosya kapsamı, müşterek çocukların yaşlarına uyumlu ihtiyaçları, tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları ve paranın alım gücü de birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince çocuklar yararına iştirak nafakalarına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gibi, takdir edilen nafaka miktarı, TMK'nın 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesi ve davalı babanın gelir durumu dikkate alındığında makul bulunmuştur. Dosya kapsamındaki nüfus kayıtlarının incelenmesinde; tarafların müşterek çocukları 15.06.2005 doğumlu İnci Çağlar ile 12.07.2008 doğumlu Müge Çağlar'ın velayetinin davacı anneye verildiği görülmüştür....
Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Nitekim,iştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir....