Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Evliliğin sonradan boşanma gibi nedenlerle ortadan kalkması hallerinde velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması onun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliği ve istikrarı zedeleyeceği gibi asıl bu gibi uygulamalar çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacaktır....
Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Boşanma nedeniyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır....
Anayasa Mahkemesinin 25/06/2015 tarih ve 2013/3434 numaralı 11/11/2015 tarih ve 2013/9880 numaralı 20/07/2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadıyla değiştirilmesi yönündeki talebin velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasanın 20....
Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Evliliğin sonradan boşanma gibi nedenlerle ortadan kalkması hallerinde velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması onun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliği ve istikrarı zedeleyeceği gibi, asıl bu uygulamalar çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacaktır....
Dosyaya sunulan SİR raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde, velayetin değiştirilmesi için TMK 348. m.sinde aranılan yasal şartların oluşmadığı, müşterek çocuğun davacı anne bakım ve gözetiminde olduğu, bakımının sağlıklı bir şekilde yapıldığı, herhangi bir örselenme ve ihmal davranışı bulunmayan ortamda kaldığı, davacı kadının başka bir kadınla aynı evde kalmasının davanın esasına etkili olmadığı, davacı kadının bekar bir kadın olması sebebiyle istediği kişi ile aynı evde kalabileceği, yaşı küçük müşterek çocuğun velayetinin davacı annede kalmasının çocuğun yüksek yararına olacağı anlaşılmakla Velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK. md. 324/2)....
Bu halde tıpkı evlilik birliği devam ederken olduğu gibi anne ve baba çocukların bakım, gözetimi ve ihtiyaçlarından birlikte sorumludur. Çocuğun bakım, eğitim ve korunması için gerekli olan giderler anne ve baba tarafından birlikte karşılanır. Dosya kapsamı sunulan belgeler, faturalar ve davacının da kabulünde olduğu gibi babanın çocuğun giderlerine katıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan iştirak nafakası, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunluluğundan kaynaklanmaktadır (TMK m. 182/1- 2). Ayrıntıları Hukuk Genel Kurulun 09/05/2018 tarih ve 2017/2- 1899 esas ve 2018/1052 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; velayetin değiştirilmesi sonucu çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması, yine çocuğun temsili konusunda Kanunun ana ve babaya yüklediği görevler ve haklar kendisine velayet verilen ana ya da babaya geçmektedir....
Velayet hakkı, ana ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Evliliğin sonradan boşanma gibi nedenlerle ortadan kalkması halinde velayet hakkının anaya verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi, sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi halinde bu kez baba velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacak o halde baba da bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliği ve istikrarı zedeleyeceği gibi asıl bu gibi uygulamalar çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacaktır....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar yerel mahkemece kararda yazılı nedenlerle çocuğun soy adının değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiş ise de; dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davanın annenin velayeti altında bulunan davaya konu çocuğun soyadının değiştirilerek annenin kızlık soyadını almasına yönelik, soyadı değişikliği davası olduğu, velayet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasız olup, somut olayda, çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararı bakımından sakınca doğuracağı iddia edilmediği gibi, bu hususta dosyaya herhangi bir delil de sunulmuş değildir....
in "..." olan soyadının annesinin soyadı gibi "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile dava dışı ...’in evliliklerinden 25.02.1999 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen ...'in dünyaya geldiği, davacı ... ile ...'in, ... Aile Mahkemesinin 30.10.2003 gün ve 2003/1647 esas -2003/366 karar sayılı kararı ile boşandıkları, mahkemece dava dışı baba ile çocuk ... arasında şahsi ilişki tesisine karar verildiği, ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "davalının gayri ahlaki yaşantısının olduğu, ancak bu durumun çocuğu ile görüşmesine engel nitelikte olmadığı, ancak çocuğun yatılı kalmasının çocuk için uygun olmadığı, uzman raporu doğrultusunda çocuğun yatısız olarak kişisel ilişki kurulmasının çocuğun baba ile düzenli görüşmesi, çocuk ile baba arasındaki ilişkiyi güçlendireceği, tarafların çocuğun gelişimi açısından birbirlerine yönelik olumsuz tutum ve davranışları bir kenara bırakmaları gerektiği, bu aşamada çocuk ile babanın düzenli görüşmesinin çocuk yararına olduğu gerekçesiyle kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebinin reddine, daha önce düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ve yatısız olarak çocukla baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine" karar verilmiştir....