Dava, 2002 yılında boşanma sonucu velayeti anneye verilen müşterek çocuğun fiilen davacı baba yanında kaldığı ileri sürülerek birikmiş iştirak nafakası 5700,00 TL için yapılan takip nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, annenin velayet değişmediği için birikmiş nafakayı isteyebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerlerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir ( TMK.nun 329/1. maddesi ). Yine, iştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Kendisine verilen anne veya baba çocuğu yanına alarak fiilen bakmıyorsa hükmedilen iştirak nafakasını diğerinden isteyemez. Somut olayda, çocuğun boşanma tarihinden itibaren davacı babanın yanında olduğu dinlenen tanık beyanları ile sabit olup salt velayet hakkının annede olması birikmiş nafaka alacağını isteme hakkı vermez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin ve yoksulluk nafakasının reddi, tedbir nafakası miktarı ve velayet yönünden, davalı erkek tarafından ise, tedbir nafakası, velayetin karar tarihi itibariyle verilmemesi ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin inceleme kapsamı dışında kalan iştirak nafakası hariç olmak üzere tüm temyiz itirazlarının, davacı kadının ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, 2013 ve 2014 doğumlu müşterek çocuklar Siraç ve Miraç'm velayetleri davalı babaya verilmiştir....
Bölge adliye mahkemesi kararın gerekçesinde; kararın kadın tarafından, "tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları ile maddi ve manevi tazminat miktarları" yönünden, erkek tarafından ise katılma yoluyla "kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatların esası ve miktarı, velayet düzenlemesi" yönünden istinaf edildiğini, katılma yoluyla istinaf talebinin asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlı olduğunu, erkeğin kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi ve velayet düzenlemesine yönelik erkeğin katılma yoluyla istinaf başvurusunun incelenemeyeceğini bu nedenle usulden reddine karar verildiğini belirtmiş ise de, bölge adliye mahkemesince belirlenen konularda esasa yönelik inceleme yapılmaması hatalı olmuştur....
gerekçesi ile; "1- Davacının velayet talebi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2- Davacının iştirak nafakası talebinin KABULÜ ile müşterek çocuk Ersen Edis MERT lehine aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 26/12/2022 tarihinden başlamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuk lehine hükmolunan iştirak nafakasına ÜFE oranında artış uygulanması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir....
Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile;müşterek çocuklar ....çin dava tarihinden itibaren hükmedilen aylık 300’er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;iştirak nafakası istemine ilişkindir. TMK.'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte ,velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
nun 182/2,328/1,330/1 maddeleri uyarınca takdir edilen iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğu anlaşıldığından, davacı kadının İlk Derece Mahkemesince verilen kararda takdir edilen iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğu yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; 1 ve 2 no'lu hüküm fıkralarının tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılarak 6100 sayılı HMK.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakası talebinden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Konya 5.Aile Mahkemesinin 2018/471 Esas 2019/110 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, ortak çocukların velayetlerinin davacı anneye verildiği, kararın 11.03.2019 tarihinde kesinleştiği, davanın anlaşmalı boşanma olarak görüldüğü tarafların anlaşmaları doğrultusunda iştirak nafakasına hükmedilmediği anlaşılmıştır. Velayet hakkı sahibinin boşanma davasında iştirak nafakası talebinin olmaması ya da bu haktan feragat etmesi sonradan iştirak nafakası davası açmasına engel değildir. Zira Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Bu bağlamda iştirak nafakası devam edegelen ve yenilenen borçlardandır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velayet, iştirak nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçsinde sadece 400'er TL iştirak nafakası talep ettiği halde mahkemece talep aşılarak 600'er TL iştirak nafakasına karar verilmiştir. Hakim, taleple bağlı olup fazlaya karar veremez (HMK m. 26). Bu yön gözetilmeden talepten fazla iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk ...'in 2010 doğumlu olduğu, anaokulunda eğitim gördüğü, tarafların ise öğretmen olduğu anlaşılmaktadır. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık 1,5 yıl geçmiştir....
İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Somut olayda; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk ..'in 2012 doğumlu olduğu, davacının mevsimlik işçi olup , aylık 850 TL geliri olduğu; davalının ise inşaat işçisi olup, aylık 1.000 TL geliri olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, çocuğun ihtiyaçlarına ve günün ekonomik koşullarına göre, mahkemece takdir edilen 800 TL iştirak nafakası yüksektir....