yersizdir. 2- Mahkemece davacı-davalı erkeğin boşanma davası ile davalı-davacı kadının tedbir nafakası (TMK m. 197) davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 02.03.2016 tarih E.2015/13464 - K.2016/4154 karar sayılı ilamı ile karar boşanma yönünden onanmış, kadının yoksulluk ve iştirak nafakası talepleri ve ortak çocukların velayet düzenlemesi yönlerinden bozulmuş, bozma ilamına karşı davalı-davacı erkek tarafından 04.05.2016 tarihinde; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet düzenlemesine yönelik olarak karar düzeltme talebinde bulunulmuş, bu aşamadan sonra davacı-davalı vekili vekaletnamesindeki yetkiye dayanarak verdiği 08.08.2016 tarihli, davalı-davacı vekili ise 09.08.2016 tarihli dilekçeleriyle davalarından ve temyizlerden feragat ettiklerini bildirmişlerdir....
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan sebeple temyiz dilekçesinin tarafların boşanmalarına dair hüküm, velayet ve ihtiyati tedbir yönünden reddine; hükmün yukarıda ikinci bentte gösterilen sebeple davacı (kadın) yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir-yoksulluk nafakası ve müşterek çocuklar yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakaları yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.02.2015 (Pzt.)...
tedbir ve iştirak nafakası talep ettiği halde, istek aşılarak dava tarihinden itibaren 300 TL. tedbir nafkasına ve kararın kesinleşmesinden sonra da iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesi (HMK.md.26) doğru olmamış ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Y...için 150,00 TL olan iştirak nafakasının 10,00 TL artırılarak 160,00 TL'ye, müşterek çocuk Çağla için 150,00 TL olan iştirak nafakasının 50,00 TL artırılarak 200,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir. Somut olayda; müşterek çocuk Çağla'nın yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup, mahkemece iştirak nafakasının aylık 200,00 TL'ye çıkarılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin müşterek çocuk Çağla yönünden iştirak nafakasının artırım oranına ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir....
davalıya gönderildiğini, bu nedenlerle müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden alınarak müvekkile verilmesine, müşterek çocuk lehine hükmedilen nafakanın geçmişe yönelik olarak kaldırılmasına, aksi takdirde dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, icra takibinin iştirak nafakası yönünden tedbiren durdurulmasına, müşterek çocuk lehine aylık 500,00- TL iştirak nafakası hükmedilmesine, yoksulluk nafakası yönünden sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00- TL'sinin, davalının evlendiği 11/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, iştirak nafakası yönünden davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 100,00- TL'sinin iştirak nafakasına hükmedildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava...
Aile Mahkemesince bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması talebi, gerekse de davacı lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi talebi, velayet talebinin ferileri mahiyetindedir. Bu itibarla davacı lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi, aleyhine mevcut olan iştirak nafakasının kaldırılması davacı lehine ayrı vekalet ücreti takdirini gerektirmez. Davacının yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik istinafının da reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece aleyhine hükmedilen iştirak nafakası miktarının çok yüksek olduğunu, çünkü düzenli ve sigortalı bir işi olmadığını, bu nedenle yerel mahkemenin verdiği kararın bir kez daha gözden geçirilerek düşürülmesini, ödeyebileceği miktar olan aylık 300,TL iştirak nafakasına düşürülmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava velayet, iştirak nafakası ile tedbir ve yoksulluk nafakası davası, birleşen dava ise iştirak nafakası ile hükmedilecek nafakanın her yıl artırılması davalarıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece aleyhine hükmedilen iştirak nafakası miktarının çok yüksek olduğunu, çünkü düzenli ve sigortalı bir işi olmadığını, bu nedenle yerel mahkemenin verdiği kararın bir kez daha gözden geçirilerek düşürülmesini, ödeyebileceği miktar olan aylık 300,TL iştirak nafakasına düşürülmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava velayet, iştirak nafakası ile tedbir ve yoksulluk nafakası davası, birleşen dava ise iştirak nafakası ile hükmedilecek nafakanın her yıl artırılması davalarıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise;tarafların 31/10/2012 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararının 21/01/2013 tarihinde kesinleştiği,boşanma neticesinde müşterek çocuk 10/10/2006 doğumlu İremsu ve 28/11/2007 doğumlu Sertaç Yahya için iştirak nafakasına hükmedilmediği,eldeki bu dava ile davacı annenin müşterek çocuğun barınma,beslenme gibi giderleri bulunduğunu belirterek müşterek çocukla için aylık ayrı ayrı 1.000 TL iştirak nafakası talebinde bulunduğu tartışmasızdır. Boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Nitekim, iştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir....
Mahkemece; davanın kabulü ile aylık 500 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....