Hal böyle olunca; davanın vekaletin hile ile alındığı ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasından kaynaklandığı dikkate alınarak yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, bu yönde bildirilen delillerin toplanması, temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirilip gerçekleşmediğinin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülmek ve eksik incelemeyle yetinilmek suretiyle yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.037.00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 311 ve 389 parsel sayılı taşınmazların satışı için ... 6 Noterliği 08/02/2013 tarih ve 1515 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekaletname ile davalı ...' ı vekil tayin ettiğini, davalının yetkiye dayanarak taşınmazları tapuda diğer davalı ...'a temlik ettiğini, ancak satış bedelini bugüne kadar ödemediğini, vekalet ilişkisini kötüye kullandığını, satış işleminin her ne kadar vekaletnameye dayalı olarak tapuda yapılmış ise de vekaletin hile yoluyla aldatma ile alındığından vekaletin butlan ile yok hükmünde olduğunu ileri sürerek davalı ... adına olan kaydın iptali ile adına tescile, kabul görmemesi halinde taşınmazların reel piyasa değerine karşılık gelen şimdilik 10.000,00.TL tazminatın davalılardan müştereken/müteselsilen alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazları ...'...
Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınarak somut olay değerlendirildiğinde; davacının vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak kendi payına hasren tek başına dava açamayacağı tartışmasızdır. Esasen, mülkiyet çekişmesini içeren ve değinilen nitelikli davada pay oranıyla açılan davanın dinlenilmesine olanak yoktur. Öte yandan, TMK'nin 702/4. maddesi hükmü ortaklığa ait mallara yönelik dışarıdan gelecek tehlikelere ve zararlara karşı koruyucu ve def’etmeye (TMK'nin 683/2.maddesinden kaynaklanan) ilişkin bir hüküm olup somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemli davada tereke elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karara verilmesi doğru değildir....
na vekalet verdiğini, bu vekaletin kötüye kullanılarak diğer davalı ile taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini belirterek sözleşmenin iptaline, taşınmaz üzerindeki kayıtların eski hale getirilerek kendisine ait hissesin tapu siciline aynen yazılmasına karar verilmesini istemiştir. Yargıtay 4.Hukuk Dairesine verilmiştir. Dava, Tapuda vekil eliyle gerçekleştirilen temliki tasarruflar hakkında, vekaletin hile ile alındığı ve kötüye kullanıldığı iddiası ile (TBK m. 502) açılan tapu iptal ve tesciline ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca işbu davada temyizen incelenme görevi 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 1.Hukuk Dairesine verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/499 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Aydın 2....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesindeki iddialarını tekrarla, belirterek, murisin vekalet verdikten sonra 2017- 2018 yılları arasında 6 kez Türkiye' ye giriş yaptığı nı ,bu süre içerisinde vekaletten azil gibi bir durum olmadığını ve herhangi bir dava da ikam etmediğini ,Açılan dava, yetkinin kötüye kullanıldığı iddiasına istinaden açılan bir tazminat davası olmakla davacının taraf sıfatının olmadığına ilişkin yerel mahkeme kararının yerinde olduğunu ,Murisin sağlığında ileri sürmediği iddiaların yasal mirasçılarca ileri sürülmesinin mümkün olmadığını ,verilen kararın doğru olduğundan, davalının istinaf itirazlarının reddine karar verilmesini talep etmiştir. DEĞERLENDİRME: Dava; davacının murisi tarafından davalıya verilen vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklanan tazminat davasıdır. Dosya kapsamındaki veraset ilamına göre davacının tek mirasçı olduğu anlaşılmaktadır....
İlk derece mahkemesince, davanın vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklı tapu iptal tescil davası olduğu, her ne kadar dava dışı Gönül ile davacı arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu sabit olsa da, davacının iddiasının açıkça vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil talebi olduğu, davacının dava dışı Gönül ile yaptığı sözleşme kapsamında haklarının bulunduğuna yönelik iddia ve taleplerinin olabileceği, davalı Süleyman tarafından vekaletin kötüye kullanılarak devrine ilişkin açılacak davada davacı sıfatının dava dışı Gönül Özcan'da olması gerektiği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Mahkemece, açılan dava vekaletin iş görmeye dayalı alacak ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak olarak netelendirilmiş olup, hüküm manevi tazminat ile sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak yönünden kurulmuş olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 7.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak (vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklanan) davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere ve özellikle zaman aşımı süresinin, vekilin hesap verme yükümlülüğünü yerine getirdiği tarihten itibaren başlayacağını anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 2.561,60 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine...