WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TL manevi tazminat verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacının Tarçın isimli köpeğinin doğum ve tedavisi için davalının kliniğine götürdüğünü, ancak köpeğinin ölümüne sebebiyet verildiğini bu nedenle 20.000- TL maddi ve 20.000- TL manevi tazminat talep ettiğini davacının yaşadığı acı ve ızdırap nedeniyle eldeki davanın açıldığını ancak mahkemenin görevli mahkeme olarak Tüketici Mahkemesi olarak karar verdiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ayıplı hizmetten kaynaklı maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'na göre; tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi kapsar....

    , manevi tazminat koşulu olarak öngörülen kişilik haklarının zedelenmesi şartının dosya kapsamında gerçekleşmediği, manevi tazminat koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla davanın manevi tazminat yönünden reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde karar verildiği görülmüştür....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesine dayalı dikkat ve özen eksikliğinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 386 ncı maddesi şöyledir; "Vekalet, bir akittirki onunla vekil, mukavele dairesinde kendisine tahmil olunan işin idaresini veya takabbül eylediği hizmetin ifasınıiltizam eyler. Diğer akitler hakkındaki kanuni hükümlere tabi olmayan işlerde dahi, vekalet hükümleri cari olur. Mukavele veya teamül varsa vekil, ücrete müstahak olur." 2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin son fıkrasına göre; " Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez." 3. Değerlendirme 1. Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bekletici mesele yapılan ... 9....

      Bu nedenle davacıların zararı, çocuğun down sendromlu olması değil, çocuğun dünyaya doğmuş ve kendisine bakmak zorunda kalmaları nedeniyle, bakım ve beslenme giderleri ile manevi olarak üzüntü duymalarıdır. Davacı anne ve babanın bu zararının karşılanması talebi bu anlamda hukukidir ve haklıdır. Bu nedenle davacı anne ve babanın tazminat talebi mahkememizce yerinde görülmüştür. Davacı anne ve baba, kendileri için sadece manevi tazminat talep etmiş ve her biri için 20.000,00TL ödenmesine karar verilmesini istemiştir. İstenen miktar, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile zararın niteliğine uygun olup, bu kısım mahkememizce tamamen kabul edilmiştir. Davacı anne ve baba, kendileri için maddi tazminat talep etmemiş olup, sadece çocuk ... adına maddi tazminat talep edilmiştir. Oysa, sigortalı hekimin kusurlu davranışı ile küçük çocuğun engelli olması arasında bir bağ, illiyet bulunmamaktadır....

        DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; satış sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Bir davanın Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması ve bu uyuşmazlık için başka bir mahkemenin özel olarak görevlendirilmemiş olması gerekir. Eldeki davanın temeli satış sözleşmesi iddiasına dayalı olup, dava mutlak ticari davalardan değildir. Davanın nispi ticari dava niteliğinde kabul edilebilmesi için ise her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili uyuşmazlıktan kaynaklı bir dava olmalıdır. Bu açıklamalardan sonra eldeki dava açısından durum değerlendirildiğinde; davacının tacir olduğunda şüphe yok ise de davalı tacir olmadığından uyuşmazlığın genel görevli mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ''Dava haksız fiile dayalı manevi tazminat davasına ilişkindir. Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı 30/04/2009 tarihinde sözleşmeden kaynaklı borçlarını ve ferilerini ödediğini, buna rağmen davalının müvekkili hakkında sözleşmeden kaynaklı doğan borçlara karşı ilamsız takip başlattığını, takibe itiraz ettiklerini ve icra takibinin durdurulduğunu, ancak aynı nedenle 2014, 2015 ve 2016 yıllarında farklı illerde ve farklı aviukatlarca hakkında tekraren takipler başlatıldığını, müvekkilinin kişillik hakkının zedelendiğini, uğradığı manevi zarara karşılık 15.000,00 TL manevi tazminat davacı açmıştır....

          Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nu (TBK) 502. maddesi hükmü uyarınca, diğer iş görme sözleşmeleri hakkındaki yasal düzenlemelere tabi olmayan işlerde, vekalet hükümleri geçerlidir. Somut olayda olduğu gibi özel sektörde görev yapan doktorlar ile hasta arasındaki uyuşmazlıkların vekalet sözleşmesine ilişkin hukuksal düzenlemelere göre çözülmesi gerektiği konusunda, öğreti ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması arasında paralellik bulunmaktadır. Somut olayda, davacı ile davalı arasında vekil-müvekkil ilişkisi mevcut olup, davadaki talepler vekilin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandığı iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümleri uygulanmalı ve doğal olarak, uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi ve işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

            Bu nedenle maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş ancak söz konusu feragat dava açıldıktan sonra sigorta şirketinin ödeme yapması nedeni ile sulh olunmasından kaynaklandığından davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Aynı sulh ile davacının yargılama gideri ve vekalet ücretini de tahsil ettiği belirtildiğinden bu yönde de hüküm kurulmamıştır. Manevi tazminat, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, "Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir." hükmüne amirdir. Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir....

              Mahkeme, davacının 06/10/2020 tarihli dilekçesinde özetle, maddi tazminat ve ferileri bakımından anlaştıklarını, manevi tazminat davası bakımından davaya devam ettiklerini beyan ettiği ve dosyada manevi tazminat talebinin devam etmesi, maddi tazminat talebi için yargılamaya devam etme de yarar bulunmaması karşısından, mahkememizce maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebine ilişkin dava dosyasının ayrılmasına hükmetmiştir. Sürelerinde verdikleri istinaf dilekçeleri ile; Davalı ... dosya zamanaşımına uğradığını ve haksız bir maddi manevi tazminat talebinin mevcut olduğunu, ayrıca davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, manevi tazminat yönünden dosyanın tefrik edilmesinin yanlış olduğunu, Davalı .... davalı müvekkil vekil eden açısından yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğunu, İleri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemişlerdir....

                UYAP Entegrasyonu