SONUÇ : Hüküm fıkrasının birinci paragrafında yer alan “KABULÜNE” ibaresinden önce gelmek üzere “KISMEN” ibaresinin eklenmesine; Hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “25.06.1988” tarihi silinerek yerine “16.07.1988” tarihinin yazılmasına; aynı bendin sonuna “fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE” ibaresinin yazılmasına; Hüküm fıkrasının dördüncü bendinin sonuna “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.500,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı Kuruma verilmesine” cümlesinin eklenmesine; Hüküm fıkrasının beşinci bendinde yer alan “273,70 TL. yargılama giderinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “...kabul ve red oranlarına göre takdiren 73,70 TL. sinin davacı üzerinde bırakılmasına, 200,00 TL.sinin...” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş sözleşmesin haklı sebeplerle işçilik alacakları ödenmediği için feshettiğini beyan ederek kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ücret ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. Gerekçe: Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir....
reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir” gerekçesi ile verilen karara karşı yerel mahkemece “Somut olayda kazanın şekli, kusur durumu dikkate alındığında feshin haklılığı yolunda sadece araçtaki hasar miktarına bakılması ile sonuca gidilmesinin mümkün olmadığı,bu olayda esas belirleyici olması gereken hususun kusurun asli-tali kusur ayrımı olması gerektiği,davalı işverenden tali kusurlu dikkatsiz araç kullanan bir işçi ile iş ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceği düşüncesi ile davalı işverenin fesih yetkisi olduğu kabul edilse dahi kazaya asli kusuru ile sebebiyet veren işverenin bu kusuru nedeniyle davacı işçiye karşı tazminat ödeme sorumluluğu bulunduğu kısaca işverenin buradaki fesih yetkisinin kendi asli kusuru nedeniyle ancak geçerli nedenle fesih olarak kabul edilebileceği bu itibarla davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı” gerekçesi ile direnilmiş olup, kaza oluşumunda asli kusurlu olan işverenin kaza sonucu oluşan zarar sebebiyle işçinin iş sözleşmesin...
Bu durumda, davacının son 3 aylık ücretinin ödenmediğinden iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği anlaşılmakla 4857 sayılı İş Kanununun 24/2-e maddesi uyarınca davacı tarafın iş sözleşmesin haklı nedenle sona erdirdiği kabul edilmelidir. İhbar tazminatının isteğinin reddine karar verilmesi yerinde ise de, kıdem tazminatı ile son 3 aya ait ücret alacağı talebinin kabulü yönünde karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 08.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
./2011 tarih ve 2011/667-2011/599 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 16.04.2009 tarihli 60 ay vadeli 375.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesin müvekkilince 03.05.2010 tarihinde vadeden önce kapatıldığını, davalı tarafından kredi sözleşmesine dayanılarak ana paranın %22’si oranında cezai şart istendiğini, müvekkilinin itirazı üzerine %7 oranı üzerinden kesinti yapıldığını, ancak genel kredi sözleşmesi incelendiğinde %22 yazan kısmın elle doldurulduğunu, bu rakamın %... olmasının da mümkün olduğunu, erken kapatma ceza faizinin yanı sıra gecikme faizi adı altında alınan 701,......
Tapu Sicil Müdürlüğü nezdinde 36526 ada 2 parselde tapuya kayıtlı 2. kat 9 numaralı daireyi 26/01/2005 tarihinde satın aldığını, arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasında yapılan eser sözleşmesin de yüklenicinin tüm edimlerini yerine getirmediğinden arsa sahipleri tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu tapusunun iptal edildiğini, taşınmazın rayiç bedeli kadar zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş 04/11/2011 tarihli islah dilekçesi ile talebini 23.000,00 TL'ye çıkarmıştır. Davalı, dava dışı arsa maliki ...'ten tapu kaydına güvenle satın aldığı gayrimenkulü yine tapu kaydı ile davacıya sattığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Bu durumda, her ne kadar Türk Borçlar Kanunu'nun 346. maddesi gereğince muacceliyet anlaşması geçersiz hale gelmiş ise de, kiracının Türk Ticaret Kanunun'da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6353 sayılı Kanunun 53, geçici 2. maddelerii gereğince, 8 yıl süreyle uygulanmayacağı hükme bağlandığından, tüzel kişiliği bulunan davalı kiracı için halen muacceliyet şartı geçerliliğini devam ettirdiğinden takibe konu, sözleşmesin 7. maddesine göre muaccel hale gelmiş aylar kiraları yönüden takibin devamına karar verilmesi gerekir. Ayrıca sözleşmenin 13. maddesinde kefillerin sorumluluğu süre ve hangi miktarlarla sorumlu olunacağı açıkca gösterildiğinden, bu süre içerisinde kefillerin sorumluluğu da devam edecektir....
Sözleşmesin özel şartlarının 19. maddesinde "bir kira ödenmediği takdirde gelecek kiralar muacceliyet kesbeder. Gelecek kiraların tahsiline gidilir" şartı vardır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacı kira sözleşmesine dayanarak 20.7.2009 keşide 21.7.2009 tebliğ tarihli ihtarla temmuz ayı kira bedelini 900 TL olarak istemiştir. Ödeme ihtar tebliğinden sonra yapıldığından bu ihtar haklıdır. Temmuz ay kirası süresinde ödenmediğinden sözleşmedeki muaccelliyet şartı nedeniyle dönem sonuna kadar aylar kirası istenebilir hale gelmiştir. Bu nedenle ilk ihtarla dönem sonuna kadar istenebilir hale gelen kira bedellerini istemesi gerekirken 2009 Eylül ay kirasını bölerek ikinci ihtara konu edilmesi doğru değildir. Bu nedenle ikinci ihtarın haklı olduğu söylenemez. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....
Davacının kasa işlemi yaptıktan sonra fatura kesimi yapmaması şeklindeki eylem ve davranışının İş Kanununun 25 II-e bendine göre, davacı işçinin iş sözleşmesine aykırı davranışının biçimi, ağırlığı ve sonuçlarına göre iş sözleşmesin sürdürülmesinin işveren bakımından beklenemez bir hal oluşturduğundan söz edilebilirse de, dosya genelinden davacının eylem ve davranışının iş akdi tazminatsız olarak feshini gerektirecek ağırlıkta olmadığı, davacının davranışlarını yönlendirici (veya engelleyici) nitelikte ve yeterlilikte yazılı şirket içi belgelerin (kasa yönetmeliği vb) davacıya tebliğ edilmemiş olması sebebiyle, davacının tazminatsız olarak haklı gerekçe ile feshedilmesinin ölçülü olmadığı, Ancak, taraflar arasındaki güven ilişkisinin onarılamaz şekilde bozulduğu ve iş sözleşmesin sürdürülmesinin işveren bakımından beklenemez bir hale dönüştüğü anlaşıldığından, davacının iş akdi feshinin geçerli nedenle yapıldığı sonucuna varılarak davanın reddine hükmetmek gerekmiştir...” gerekçesi ile...
Firmasının davalı ...tarafından sigorta sözleşmesin yönetmekle yetkili kılınmış olduğu; Olay meydana geldikten sonra 08.09.2017 tarihinde ... Sigorta ve Reasürans Brokerliğine bildirildiği ve bu firma tarafından aynı gün kayıt altına alındığı, bu nedenle hasar bildirimi ile ihbar için herhangi bir gecikmeden bahsedilemeyeceği; Sigortacının avarya komiseri(eksper) tayin ederek hasar tespitinde bulunma hakkı mevcut iken bunu kullanmamış olduğu; Kaza yapan ... plakalı aracın Bilen Transport!...