Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kefilllerin sözleşmesin 42 maddesi gereğince sorumlu olduklarını, asıl borçlunun muacceliyet tarihinin kendi muacceliyet tarihleri olduğunun sözleşmede karar altına alındığını, emsal kararları dikkate alınarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, finansal kiralama sözleşmesine konu borcun ödenmediği iddiası ile davalı asıl borçlu ile müteselsil kefiller aleyhine başlatılan takipte İİK'nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Dairemiz önüne gelen somut uyuşmazlık ise; ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılması istemine ilişkindir....
Dava, kasko sigorta sözleşmesin kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalı davacıya ait aracın kasko sigortacısı olup sigortalısının poliçe teminatı kapsamında olan gerçek zararından sorumludur. Taraflar arasında geçerli kasko sigorta sözleşmesi Poliçe Genel Şartlarında "onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur" hükmü öngörülmüştür. Kasko sigorta poliçesinde davacıya ait ambulans 31.294 TL, ambulansta bulunan ekipmanlar ise 45.000 TL bedelle teminat altına alınmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/05/2012 gün ve 2011/89-2012/284 sayılı kararı bozan Daire’nin 20/03/2014 gün ve 2012/14445-2014/5408 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında 05/04/2010 tarihinde gayrimenkul görme ve hizmet bedeli sözleşmesin akdedildiğini, sözleşmede davalı ...’nun kiralayıcı bölümüne hem kendi adını hem de .....
Davacı sendikaya üye olup toplu iş sözleşmesinden yararlanmak istediğini belirttiğine göre; toplu iş sözleşmesin gereği belirlenen yeni ücretini kabul etmiş olup, hem toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sosyal hakları hem de kapsam dışı işçilere ödenen günlük brüt ücreti talep etmesi mümkün değildir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı sendikaya üye olup toplu iş sözleşmesinden yararlanmak istediğini belirttiğine göre; toplu iş sözleşmesin gereği belirlenen yeni ücretini kabul etmiş olup, hem toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sosyal hakları hem de kapsam dışı işçilere ödenen günlük brüt ücreti talep etmesi mümkün değildir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı sendikaya üye olup toplu iş sözleşmesinden yararlanmak istediğini belirttiğine göre; toplu iş sözleşmesin gereği belirlenen yeni ücretini kabul etmiş olup, hem toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sosyal hakları hem de kapsam dışı işçilere ödenen günlük brüt ücreti talep etmesi mümkün değildir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içindeki Gemi ve Terminal Büfeleri Hasılat Kira Sözleşmesinin 2. maddesinde sözleşmesin kapsamı “işbu sözleşme, imza tarihi itibari ile .... filosunda bulunan ve isimleri ekli listede belirtilen gemilerin büfeleri ile .... işletmesinde bulunan terminal ve iskele alanlarındaki işbu sözleşmenin imzalanmasından sonra taraflarca birlikte tespit edilecek yerlerde oluşturulacak büfe, cafe, restoran işletilmesi kapsar.” şeklinde tanımlanmıştır. Davalı .... ait gemi ve iskelelerde kurulacak olan büfe, cafe ve restaurantlar şirket müşterilerinin yolculuğunun daha konforlu hale getirilmesine yönelik bir hizmettir. Bu davalı ....'nin asıl işi değilse de yardımcı işi niteliğinde olup davalılar arasındaki ilişki asıl-alt işveren ilişkisidir. Zira asıl-alt işveren ilişkisi eser hizmet alımı, kira sözleşmesi ile kurulabilir. Davalı .... asıl işveren olarak davacının işçilik alacaklarından sorumlu olduğu halde mahkemece davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi isabetsizdir....
Az yukarıda açıklandığı üzere, yanlar arasında zorunlu şekil koşuluna uygun olarak noterce doğrudan düzenleme şeklinde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesin 4. maddesi hükmüyle kararlaştırılan "ifaya ekli ceza" tutarı, yanlarca adi yazılı şekilde yapılan 16.04.2002 tarihli ek sözleşmenin 10. maddesi hükmü ile artırılmış ise de, BK'nın 12. maddesi hükmü gereğince, yüklenicinin sorumluluğunu ağırlaştıran bu ek sözleşme, asıl sözleşmenin tabi olduğu zorunlu şekil koşuluna uygun olarak yapılmış olmadığından davalı yükleniciyi bağlayıcı değildir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca da; mahkemece reddi yerine davası kabul edilerek 16.04.2002 tarihli ek sözleşmenin 10. maddesi hükmüne dayanarak 533,5 Euro'nun davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın açıklanan bu sebeplerle bozulması gerekmiştir....
Davalı Aliağa Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini istediklerini, davacının belirsiz iş sözleşmesin istinaden çeşitli taşeron şirketlerde ve son olarak da davalı şirkette temizlik işleri personeli olarak görev yaptığını, davacının iş akdinin haklı ve geçerli nedenlerle feshedildiğini, fesih işleminin yazılı olarak yapıldığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK ye eklenen geçici 24....
İcra Müdürlüğünün 2020/6282 Esas sayılı icra takibine konu borcun müvekkilinin eşi ile davalı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesin kefil olmasından kaynaklandığını, müvekkilinin İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2020/6053 Esas sayılı dosyasına ödeme taahhüdünde bulunduğunu, alacaklı tarafından İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2020/6053 Esas sayılı dosyasına tahsil harcı yatırıldığından, mükerrer İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2020/6282 Esas ve 2020/5891 Esas sayılı dosyaları ile İzmir 22....