Türkiye vatandaşı olduğu, anne ve babasının da Türkiye vatandaşı oldukları görülmüş olup, en azından davacının büyüdüğü ailede Türkçe konuşuluyor olduğunun değerlendirildiği, öte yandan davacının Türkçesi madem onam formunda yazanları bile anlamayacak derecede ise, davacının ameliyat öncesi bunu imzalamayı reddetmesi ve bu belgenin tercümesini yaptırtıp öyle imzalaması mümkün iken, davacının Türkçe dilinde yazılmış olan onam formunu imzalamış olması karşısında, davacı vekilinin bu iddiasına, ispat edilmediğinden, itibar edilemeyeceği,davacının tanık deliline dayanmadığı, olayın kusura dayalı sorumluluk olduğu, davalı hastane ve hekimin kusurunun bulunmadığının ATK raporuyla tespit edildiği,davalılar yararına vekalet ücreti taktirinin gerekmediği davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile; "Davanın REDDİNE, manevi tazminat talebinin de REDDİNE" karar vermiştir....
Davacı tarafından trafik kazasından kaynaklı bedensel zarara dayalı olarak kazaya karışan aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketine maddi tazminat talepli iş bu itirazın iptali davası açıldıktan sonra davalı ... şirketinin icra masrafları, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere davacının beden gücü kaybına dayalı zararını karşıladığı, davacının da sigorta şirketini ve sigortalıyı ibra ettiği anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, davacı tarafa yapılan ödeme içerisinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti de bulunduğundan davacı lehine yeniden vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, 1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Alınması gerekli ...-TL harcın peşin alınan ...-TL harçtan ve tamamlama harcı olarak alınan ...-TL harçtan mahsubu ile bakiye ......
talep etmelerine rağmen bunun yerine getirilmediğini,, sigortalı hekimin, kendi sorumluluk alanında üzerine düşen görevleri yerine getirdiğini,davalı şirket açısından iş bu davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ayıplı diş tedavisi iddiasıyla maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
Davacı vekilinin bu yöndeki iddiası yerinde olmakla birlikte dava eksik işe dayalı değil, ayıplı iş iddiasına dayalıdır. Zira, davacı hiçbir beyanında hangi işlerin yapılmadığını belirtmediği gibi, ''kesin kabul eksiklikleri tutanağı'' başlıklı belgedeki iş kalemlerinin tamamı da ayıplı imalata dayalıdır. Bu belgedeki başlığının eksiklik tutanağı olarak gösterilmesi ve davacının bu işlerin yapılmadığı iddiasında bulunması davanın eksik iş iddiasına dayalı olduğununu göstermez. Davacı tarafın eksiklik olarak nitelediği hususların ayıbın giderilmemesine ilişkin olduğu açıktır. Yine, davacı tarafın talebi üzerine yapılan tespit neticesinde düzenlenen 10/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda da eksik işe ilişkin herhangi bir tespit bulunmamakta olup, tespitlerin tamamı ayıplı imalata ilişkindir. Anılan nedenlerle davacının davanın eksik iş iddiasına dayalı olduğuna yönelik iddialarına itibar edilmemiştir....
maddi tazminat davasının tam kabulüne karar verilmiş, değer kaybı talebi ile ilgili olarak davadan evvel davalı sigorta şirketi temerrüde düşürülmediğinden faize dava tarihinden itibaren hükmedilmiş, yine sigortalı araç hususi nitelikte olduğundan faiz olarak yasal faize karar verilmiştir. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının teminat dışında kalan haller başlıklı A.6 maddesinin k bendinde; gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin teminat dışında olduğu belirtildiğinden, aracın kullanılamamasından dolayı meydana gelen zarardan davalı sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı kanaatiyle kar mahrumiyetine dayalı maddi tazminat davası reddedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
GEREKÇE: Dava; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak iddiasına dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde ticari davalar sayılmış olup, aynı kanunun 5. maddesinde ticari davaların asliye ticaret mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır. Eldeki dava hizmet sözleşmesinden kaynaklı olup mutlak ticari dava olarak nitelendirilebilecek davalardan değildir. Davanın nispi ticari dava olarak kabul edilmesi için ise; uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Davacının ve sigortalısının tacir olduğunda tereddüt yok ise de davalının gerçek kişi olduğu, davalıya ait aracın hususi otomobil olduğu, davalının tacir olduğuna dair delil bulunmadığı, bu nedenlerle uyuşmazlığı çözme görevinin genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklı özen yükümlülüğünün ihlali ile tedavide hata yapıldığı iddiasına dayalı hastaneye ve hastane çalışanı doktora yönelik maddi tazminat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı 03/08/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; bildirmiş olduğu dosyalar incelenmeden karar verildiğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, avukatlık vekalet sözleşmesinden kaynaklanan ve avukatlık görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. İstinaftan sonra davacı asil 15/06/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir. HMK'nun 310.maddesi gereğince; hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat yapılabilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız fiil iddiasına dayalı maddi tazminat istemidir. ----- sistemi üzerinden celp edilerek dosya arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinde; davacının ---, davalının ---- davanın belirsiz alacak davası, harca esas değerin ----, dava tarihinin ---- olduğu, davanın ---- tarihinde davalı sigorta şirketine --- nolu ---- sigortalı --------- plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu iddiasına dayalı işgöremezlik tazminatı istemine ilişkin olduğu ve yargılamanın derdest olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK.'nun 166/1. maddesinde, davaların birleştirilmesi hususu düzenlenmiştir. Aralarında bağlantı bulunması halinde davaların her aşamada talep üzerine yahut Mahkemece re'sen birleştirilmesi mümkündür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız fiil iddiasına dayalı maddi tazminat istemidir. ----- sistemi üzerinden celp edilerek dosya arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinde; davacının ---, davalının ---- davanın belirsiz alacak davası, harca esas değerin ----, dava tarihinin ---- olduğu, davanın ---- tarihinde davalı sigorta şirketine --- nolu ---- sigortalı --------- plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu iddiasına dayalı işgöremezlik tazminatı istemine ilişkin olduğu ve yargılamanın derdest olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK.'nun 166/1. maddesinde, davaların birleştirilmesi hususu düzenlenmiştir. Aralarında bağlantı bulunması halinde davaların her aşamada talep üzerine yahut Mahkemece re'sen birleştirilmesi mümkündür....