Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazların iptaline ve takibin devamına, takibe haksız itirazda bulunan davalıların dava konusu borcun %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, müvekkili banka harçtan muaf olduğundan peşin harç, başvuru harcı ve vekalet suret harcı alınmamasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128'e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkememizin... Esas, 2021/360 sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, iş bu esas İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nin 2021/1189 Esas, 2021/1018 Karar, 01/07/2021 tarihli ilamı kaldırılarak iş bu esası almıştır....
Kemal Şenocak, İş Kanunu Şerhi Cilt 2, Legal 2008, 345- 347) Davacıya İş Kanununun 25 II-e bendine göre, davacı işçinin iş sözleşmesine aykırı davranışının biçimi, ağırlığı ve sonuçlarına göre iş sözleşmesin sürdürülmesinin işveren bakımından beklenemez bir halden söz edilebilirse de, Davacının davranışlarını yönlendirici (veya engelleyici) nitelikte ve yeterlilikte yazılı şirket içi belgelerin (izin yönetmeliği vb) davacıya tebliğ edilmemiş olması sebebiyle, bu durumun davacının tazminatsız iş akdi feshini gerektirecek ağırlıkta olduğunu söylemenin ölçülü olamayacağı, davacının eylemlerinin haklı fesih derecesinde olmadığı görülmüştür. Ancak taraflar arasındaki güven ilişkisinin onarılamaz şekilde bozulduğu ve iş sözleşmesin sürdürülmesinin işveren bakımından beklenemez bir hale dönüştüğü anlaşıldığından davacının iş akdi feshinin geçerli nedenle yapıldığı kanaatine ulaşılmakla" davanın reddine karar verilmiştir....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek iş sözleşmesin feshettiğini beyan ederek davalıdan kıdem tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesin aynen ifası ile binadan 1/8 arsa payına isabet eden bağımsız bölümlerin tesbiti, fazla yapılan inşaattan verilmesi gereken %25 oranındaki payın davacı adına tescili istemiyle açılmıştır. Davalılar reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulü ile (3) nolu bağımsız bölümün %25 oranındaki arsa payının davacı adına tesciline karar verilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, Dairemizin 16.04.2012 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda; davacının ödediği borç miktarı olan 17.483,00 TL davacının kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesindeki limit olan 80.000,00 TL'nin altında bulunduğundan davacının bu borçtan genel kredi sözleşmesin 17. maddesi gereğince sorumlu olduğu, dolayısıyla davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 13.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, 27.03.2013 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile ödenmeyen kiralar ile dayanak yazılı kira sözleşmesin 19. maddesi uyarınca muaccel hale gelen kiralar toplamı 16.150,00 TL kira alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı icra takibine vaki kısmı itirazında, beş aylık kira bedeli tutarı 4.250,00 TL borcun varlığını kabul etmiş, diğer aylar kiralarını ödediğini savunmuştur. İcra müdürlüğünce itirazın yasal sürede olması sebebiyle takibin kabul edilen miktar üzerinden devamına karar verilmiş, ancak itiraz edilen kısım için takibin durdurulmasına karar verilmemiş ise de kısmi itiraz ile takip kendiliğinden duracağından, bu nedenle davacı alacaklının itiraz edilen kısma ilişkin alacağını icraen tahsil edebilmesi ve takibin devamı için icra mahkemesinden itirazın kaldırılması talebinde bulunmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
la aralarındaki sözleşmede de ceza şartı ödeneceği yönünde herhangi bir hüküm bulunmadığı ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2008/14496-2009/4346 2-Davada dayanılan ve davacı ile davalılardan ... arasında düzenlenen 19.7.2001 tarihli noter sözleşmesin "(B) Blok (3) numaralı meskenin engeç 30.9.2001 tarihine kadar, anahtar teslimi, eksiksiz ve noksansız olarak teslim edileceği" yazılıdır. Sözleşmenin bu hükmü davalıyı bağlar. Anılan dairenin sözleşmede öngörülen sürede teslim edilmediği anlaşıldığına göre, geç teslim nedeniyle oluşan kira kaybını davacı istemekte haklıdır....
Mahkemece, Dairemizin 16.04.2012 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, davacının ödediği borç miktarı olan 17.483,00 TL davacının kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesindeki limit olan 80.000,00 TL'nin altında bulunduğundan davacının bu borçtan genel kredi sözleşmesin 17. maddesi gereğince sorumlu olduğu, dolayısıyla davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair tesis edilen karar, davacı vekilini temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır. Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
Davalı Aliağa Belediye Başkanlığı cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini istediklerini, davacının belirsiz iş sözleşmesin istinaden çeşitli taşeron şirketlerde ve son olarak da diğer davalı şirkette temizlik işleri personeli olarak görev yaptığını, davacının iş akdinin haklı ve geçerli nedenlerle feshedildiğini, fesih işleminin yazılı olarak yapıldığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 24....
Maddesinde Anlaşmazlıkların Çözümü başlığında; 35.1 maddesinde özel ve kesin yetkinin kararlaştırıldığını, Buna göre; 35.1 Madde; Bu sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlığın çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olduğunun belirtildiğini, taraflar arasında yapılan hizmet sözleşmesin de özel yetki kararlaştırıldığından, genel yetki kuralları burada uygulanamayacağını, Bu nedenle davanın açılmasında yetkili yer mahkemesinin İstanbul Mahkemeleri ve yetkili İcra Müdürlüğü ise İstanbul İcra Müdürlüğü olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: İş bu dava itirazın iptali davası olduğu, davalılar vekilinin yetki ilk itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 17. Maddesi "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler....