Yapılacak iş, davacının 1996 ve 2006 yılları haricinde ürün teslimi veya prim kesintisi bulunup bulunmadığını araştırarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bu tarihten sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunmaması halinde davacının 01/12/2006-31/12/2007 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermek, bulunması halinde ise, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında ve infazda tereddüte yer vermeyecek şekilde davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının düzenlediği tüm faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı, yapılan işlemlerin usule ve yasalara uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.Somut olayda, uyuşmazlık konusu 01/01/2002 - 31/12/2003 tarihleri arasında tarımsal faaliyete ilişkin ürün teslimi olup olmadığı varsa ilgili prim kesintilerine ilişkin müstahsil makbuzları dosya içerisine alınmadan, başkaca prim kesintisi ve/ veya ürün teslimi olup olmadığı araştırılmadan, prim kesintisi ve ürün teslimine ilişkin belge bulunmayan sürelerde Tarım Bağ-Kurlu olunduğunun kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Yapılacak iş, davacının uyuşmazlığa konu dönem içinde ürün teslimine ilişkin varsa müstahsil makbuzlarını istemek, yine davacının ihtilaflı dönemde başka sigorta kollarından sigortalılığı bulunup bulunmadığını davalı kurumdan sormak, prim kesintisi ve ürün teslimi bulunmayan yıllarda, prim kesintisi veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığı araştırılarak, bulunmadığının anlaşılması halinde...
Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 08/02/2011 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, Ilgın Şeker Fabrikası tarafından davacının teslim ettiği ürünlerden 1994,1998,2002 ve 2011 yıllarında prim kesintisini yapıldığının bildirildiği, davalı Kurumca davacının hesabına aktarılan kesinti tarihlerinin 30/04/1995, 30/06/1999,30/05/2005 ve 30/05/2012 olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, Ilgın Şeker Fabrikası'nca davacının teslim ettiği ürün bedellerinden yapılan kesinti tarihleri netleştirilmeden ve bu tarihler haricinde prim kesintisi veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur....
Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, ...’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir. İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. .... sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir....
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilere istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının düzenlediği tüm faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı, yapılan işlemlerin usule ve yasalara uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilere istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının kurum hisselerinin devredildiği 08/02/2017 tarihinden itibaren düzenlediği tüm faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı, yapılan işlemlerin usule ve yasalara uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir. Somut olayda, davacının 01/05/1996-31/12/1998, 01/06/1998-31/12/1998 ve 23/06/2014-08/12/2014 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil kaydının bulunduğu, teslim ettiği ürün bedellerinden 1996/4. ayda ve bunu takip eden 1998 yılında prim kesintisi yapıldığı, ayrıca dosya kapsamındaki TTA tarafından düzenlenen üretici hesap pusulası özetinde davacının 1999 yılında ürün teslim ettiğinin bildirildiği anlaşılmasına rağmen , Mahkemece davacının hangi tarihlerde prim kesintisi ve ürün teslimi bulunduğu terddütsüz bir şekilde ortaya konulmadan ve davacının 01/05/1996-31/12/1998, 01/06/1998-31/12/1998 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında tescilli olduğu göz önüne alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur....
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir....
Davalı vekili, faturalara konu malların davacıya teslim edildiğini, faturalara süresinde itiraz edilmediğini, çeklerle ödemeler yapıldığını, mal teslimi yapılmadığı iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının davalı tarafından kendisine gönderilen faturalara süresinde itiraz etmemiş olup, fazla ödemeye ilişkin iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....