WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/399 Esas sayılı dosyası ile açıldığını, mirasçıların itiraz etmediklerini ve kararın kesinleştiğini, vasiyetnamenin tenfizini gerektiren bir husus bulunmadığını, mirasçılıktan çıkarılan miras payının intakilnin TMK 511.maddesinde düzenlendiğini, yeniden veraset ilamı düzenlenmesi gerektiğini, bu nedenle Hatay 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/1077- 915 E-K sayılı veraset ilamının hükümsüz kaldığını belirterek veraset ilamının iptali ile TMK 511.maddesi uyarınca yeniden veraset ilamı düzenlenmesini talep ve dava etmiştir. Asli Müdahiller Aytaç Türkmaya ve Merve Türkmaya vekilinin müdahale dilekçesinde özetle : Müvekkilleri ile Or-Fen İnş. Müh. Tic. Ltd. Şti arasında Antakya 1....

Hukuk Genel Kurulunun 13/02/1991 gün, 648- 65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin, TMK'nın Madde 595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir. Diğer bir anlatımla "vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tespitinden ibarettir. Bu tespit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz. Bilindiği üzere ölüme bağlı tasarrufla; mirasçılardan bir veya bir kaçı mirasçılıktan çıkarılabilir.(TMK.m.510) koşullar ve yüklemler (mükellefiyetler) konulabilir....

Bilindiği gibi; 4721 Sayılı T.M.K nun 510 ve devam eden maddeleri uyarınca ıskat edilen mirasçının miras bırakanın terekesinden hak elde etme olanağından söz edilemez. ./.. Hâl böyle olunca; davacının davada aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespitinin davanın neticesine etkili olduğu gözetilerek, yukarıda belirtilen gerekçelerle hasımlı açılacak davada davacının mirasçı olarak gösterildiği mirasçılık belgesinin, vasiyet yolu ile mirasçılıktan çıkartıldığı da öne sürülmek suretiyle iptali ve yeni mirasçılık durumunu belirleyen kararın alınması için davalılara önel verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazı yerindedir....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/351 esas 2010/952 karar sayılı ilamıyla açıldığını ve kesinleştiğini belirterek vasiyetnamenin tenfizi ile müteveffanın bankalardaki hesaplarının davacı vakıf adına tespit, tescil ve intikaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı E.. E.. vekili duruşmadaki beyanında; vasiyetnamenin tenfizine itirazlarının bulunmadığını ve tenfizini istediklerini belirtmiştir. Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; Beyoğlu 22....

      Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Dosyada, tanıkların gerçek olmayan olayları gerçekmiş gibi ifade ettiğini kabule yeterli delil ve olgu da bulunmadığından tanıkların sözlerine değer vermek gerekmektedir. Bu durumda bölge adliye mahkemesince, dinlenen tanık beyanlarına göre, dava konusu vasiyetnameler ile mirasbırakanın davacı kızını mirastan çıkarma sebebi olarak ileri sürdüğü vakaların mirasçılıktan çıkarma sebebi sayılabilecek nitelik ve nicelikte bulunduğu, kısaca davacının anne ve babası olan mirasbırakana karşı mükellef olduğu aile hukukundan doğan yükümlülüklerini büyük ve kusurlu davranışlarla yerine getirmediği gözetilerek karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/312 Esas sayılı dosyasında vasiyetnamenin iptali isteminde bulunmadığı, sadece tenkis talebinde bulunduğu halde vasiyetnamenin iptalini temyiz gerekçesi yapmasında hukuki yararının olmadığını, tenkis davasının davacı ... yönünden mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl içinde açılmadığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, vasiyetnamenin iptali yönünden dava reddedildiğinden reddedilen kısmı için lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin kabul/red oranına göre belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl ve birleştirilen Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/293 Esas sayılı dosyasında vasiyetnamenin iptali ile birleştirilen Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/312 Esas sayılı doyasında tenkis istemine ilişkindir. 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucuna, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar, dedeleri Mustafa Kırmızıgül'ün 18.02.2013 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak davacılar ve davalıların kaldığını, murisin 24.10.2010 tarihli vasiyetnamesinin ......

            TMK'nun 558. maddesindeki açık düzenleme karşısında, mirasçının alacaklısı davacının vasiyetnamenin iptalini talep hakkı, başka bir söyleyişle taraf sıfatı (aktif husumeti) bulunmamaktadır. Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararının, davacının vasiyetnamenin iptali davası açmakta taraf sıfatının (aktif husumet ehliyetinin) bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması HMK'nun 370/ son maddesi hükmü gereğidir....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/712 esas sayılı dosyasında görülen Vasiyetnamenin Açılması davası ile haberdar olduğunu, ancak muris T4 vasiyetname tanzim edildiği tarihte 82 yaşında ve vefatından çok önce başlayan zamandan itibaren uzunca süredir demans ve alzheimer hastalığı nedeniyle Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, Lokman Hekim Hastanesinde ve Atatürk Eğitim Hastanesinde tedavisi gördüğünü, davalının murisi muhtemelen hile ya da aldatma ile veya maddi manevi cebirle notere götürüldüğünü, düzenlenen vasiyetnamenin tek hekim raporuna dayalı olarak düzenlendiğini, yaşı dikkate alınarak heyet raporu ile vasiyetname düzenlenmesi gerektiğini, bu nedenle vasiyetnamenin iptali ve davalının mirasçılık sıfatının kaldırılmasına, vasiyetnamenin iptali talebinin kabul edilmemesi halinde tenkis talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/124 Esas sayılı dosyasında davacı T1 ve diğer davalı Emine Akıllı tarafından açılan davada, davalı T3 vekili tarafından vasiyetnamenin hükümsüzlüğü def'inde bulunulduğu davanın halen derdest bulunduğu ve istinafa konu eldeki davanın bekletici mesele yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar vasiyetnamenin tenfizi dosyasında eldeki istinafa konu mirasçılık belgesinin iptali davasının sonucu bekletici mesele yapılmış ise de; az yukarıda da belirtildiği üzere istinafa konu davanın dayanağını teşkil eden vasiyetnamenin hükümsüzlüğü davalı tarafça tenfiz davasında def'i olarak ileri sürüldüğünden tenfiz ve hükümsüzlüğe ilişkin davanın sonuçlanması eldeki davanın sonucunu direkt olarak etkileyeceğinden, eldeki davada vasiyetnamenin tenfizi davasının bekletici mesele yapılması ve o dosyada vasiyetnamenin hükümsüzlüğü def'isi ile ilgili verilen kararın kesinleşmesi üzerine oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir....

              UYAP Entegrasyonu