Mahkemece söz konusu vasiyetname içeriğindeki ifade nedeniyle tavzih talebinin reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; dosya içerisindeki nüfus kayıt örneği ile vasiyetname birlikte değerlendirildiğinde muris ...'un ... isminde bir çocuğunun olmadığı, vasiyetnamede ... olarak belirtilen kişinin evlilik soyadının ... olduğunun da yine vasiyetname içeriğinde belirtilmesi karşısında ... ile ...'nın aslında aynı kişi olduğu anlaşılmıştır. Kaldı ki, karar başlığında da "... ..." değil "..." ismine yer verilmiş olup, hüküm kısmında ... ... isminin yazılmasının maddi hataya dayalı olduğu değerlendirilmekle, tavzih talebinin kabulü ile hükmün 3. bendinde yer alan "...(...)" ifadesindeki "..." isminin "..." olarak düzeltilmesi gerekirken talebin yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ek Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyetnamede bulunan tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılması ile mümkündür. TMK'nın 596.maddesinde vasiyetnamenin mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597.maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin sulh hukuk mahkemesine teslimi zorunludur. Vasiyetname geçersiz bile olsa Sulh Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir.Vasiyetnameyi teslim alan sulh hukuk hakimi; teslim edilen vasiyetnameyi derhal incelemek; gerekli koruma tedbirlerini derhal almakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı; 03.11.2004 tarihinde ölen miras bırakanı annesi ....k'in sağlığında, 17.05.2002 tarihinde yaptığı vasiyetname ile sahibi olduğu Köyceğiz, ... Mevkii, 55, 99 ve 131 sayılı parselleri davalıya vasiyet etmiş ise de, aldatma, zorlama ve baskı ile yaptırılması, murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte hukuki ehliyetinin bulunmaması ve şekil şartlarına da uygun yapılmaması nedeniyle geçersiz olan vasiyetnamenin iptaline, bu mümkün olmadığı taktirde saklı payının ihlali oranında vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 02.12.2004 tarihinde ölen mirasbırakanı ...’ın 13.12.1995 tarihli vasiyetname ile mallarını davalı oğlu ...’a bıraktığını, vasiyetname tarihinde mirasbırakanın hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca vasiyetname ile saklı paylarının zedelendiğini, tenkise tabi olduğunu ileri sürerek, öncelikle vasiyetnamenin iptalini, aksi halde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vasiyetnamanin tanzim tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin bulunduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile saptandığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Yargıtay 2....
TMK'nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir. Somut olayda; dava konusu vasiyetname, İstanbul 13. Sulh Hukuk Hakimliği'nin 2012/1004 esas - 2013/1105 karar sayılı ilamı ile açılıp okunmuş ise de hüküm taraflara tebliğ edilmemiş olup bu hali ile vasiyetnamenin açılması dosyası henüz derdest dava hükmündedir ve kesinleşmemiştir....
DAVA TÜRÜ : Vasiyetname açılması DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 02.01.2018 KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, vasiyetname açılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın mirasçısı olduğu, öte yandan murisin düzenlediği vasiyetname ile davacının mirasçılık hakkını saklı payla sınırladığı, ancak vasiyetname henüz kesinleşmeden davalı şirket yönetim kurulunca vasiyetname gereğince pay sahipliğinin belirlendiği, buna göre pay defteri oluşturulduğu, kararın yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle buna ilişkin yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine ve bu kararla birleşen dava davalısı ... lehine oluşan kaydın önceki duruma getirilmesine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve bileşen davada davalılar vekili istinaf etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, ...2....
Vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyetnamede bulunan tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılması ile mümkündür. TMK'nın 596.maddesinde vasiyetnamenin mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597.maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların herbirine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin sulh hukuk mahkemesine teslimi zorunludur. Vasiyetname geçersiz bile olsa Sulh Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir....
, önceki vasiyetnamesini ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa, kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça, sonraki vasiyetname onun yerini alır." emredici hükmünün haiz olduğunu, vasiyetnamelerin incelenmesinde görüldüğü üzere, ilk vasiyetname bir oğlunun, ikinci vasiyetname de diğer oğlunun baskısıyla verildiğini, ikinci vasiyetname ilk vasiyetnameden farklı tasarruflar içerdiğini, kanunun emredici hükmü ikinci vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için ilk vasiyetnameyi tamamlaması gerektiğini ve bu tamamlamanın "kuşkuya yer bırakmayacak" şekilde olması gerektiğini, dolayısıyla 16.08.2013 tarihli vasiyetname düzenlendiği tarihte 13.03.2013 tarihli vasiyetnamenin yerini almış olup; 13.03.2013 tarihli vasiyetnamenin bu sebeple dahi iptali gerektiğini, dava dilekçesinde ve sonraki beyanlarında, okuma yazma bilen birinin de tanıklar huzurunda vasiyetname düzenleyebilmesi değil; murisin tanıklar huzurunda düzenlediği vasiyetnamede okur yazar olmasına rağmen...
Bu tesbitler neticesinde eğer vasiyetname açılmamış ise tenfiz istenemeyeceğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmeli, şayet vasiyetname açılıp bunun üzerine iptal davası açılmış ise, bu dava bekletici mesele yapılmalı, şayet vasiyetname açılmış, tüm mirasçılara tebliğ edilmiş ve iptal davası açılmamış ise vasiyetname kesinleşeceğinden tenfize karar verilmelidir.Somut olayda; mahkemece temyize konu reddedilen kısım yönünden dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı, iptal davasına konu edilip edilmediği, vasiyetnamenin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....