WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vasiyetname açılması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık vasiyetname açılması isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı ..., çekişmeli taşınmazların 1/2 payının tarafların müşterek murisleri ... oğlu ... tarafından vasiyetname ile kendisine bırakıldığını ileri sürerek dava açmıştır....

      KARŞI OY YAZISI Ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetname, ölüm halinde hukuki sonuç doğurur. TMK'nun 542-544.maddelerindeki düzenlemeye göre, mirasbırakan yeni vasiyetname düzenleyerek ya da öncekini yok ederek veya ilk vasiyetnameden sonra yapacağı sağlararası bir tasarruf ile ölümüne kadar her zaman vasiyetnameden dönebilir. Vasiyetten dönmenin gerçekleşmesi için, sonraki sağlararası kazandırmanın geçerli bir satışa dayanması gerekir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları da bu şekildedir. Sayın çoğunluk ile bu konuda düşünce farklılığımız yoktur. Ancak, somut olayın özelliği vardır. Somut olayda; mirasbırakan önce davaya konu vasiyetname ile maliki olduğu evi karşılıksız (ivazsız) olarak doğrudan muayyen mal vasiyeti ile davacıya bırakmış, yine aynı vasiyetname ile başka taşınmazını da mirasçısı ...'a vasiyet etmiştir....

        Ne var ki, davaya konu vasiyetname ile davacıya bırakılan bu paranın ülkemizde seyreden enflasyon karşısında değerini kaybettiği bir gerçekliktir. Öte yandan, murisin, vasiyetname düzenlendiği tarihte, gelecekte paranın altı sıfırının atılacağına ilişkin bir düşüncesinin olamayacağı da dikkate alındığında, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihteki belirtilen paranın murisin ölüm tarihindeki değerine güncellenmesi gerekmektedir. O halde, mahkemece yapılması gereken iş, davaya konu 06.11.1992 tarihli vasiyetname ile davacıya bırakılan 100.000.000 (eski) TL, nin çeşitli ekonomik göstergeler ve denkleştirici adalet ilkesine göre murisin ölüm tarihindeki değerine ulaşacağı güncelleştirilmesi suretiyle davacı alacağının hesaplanması için dosyanın bilirkişiye tevdi ile taraf ve yargıtay denetimine açık rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmasıdır....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2016/547 ESAS 2020/664 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetname Açılması (Noter) KARAR : İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/11/2020 tarih, 2016/547 Esas 2020/664 Karar sayılı kararına karşı mirasçı Hazine vekili ve T16 tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle, büyük dayısı T17'ın 20/10/1981 tarihinde vefat ettiğini, geride mirasçı olarak halası T6, kuzeni T12 ve erkek kardeşi T4, üvey annesi T15, kardeşi T11 ve kız kardeşi Ayşe Doğuelli'nin kaldığını, dayısının İstanbul 4. Noterliğinin 13/06/1956 tarih, 11108 sayılı vasiyeti bulunduğunu, vasiyetnamenin açılarak okunması ve yerine getirilmesi gerektiğini bildirerek vasiyetnamenin açılmasına, okunmasına ve yerine getirilmesine, taşınmazın adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

          Somut olayda; davacı tarafça, murisin 19/04/2017 tarihinde Vasiyetname (Mirasçılıktan Çıkarma) başlıklı, bilgisayarda yazılan, altında "bu vasiyetnameyi hazırlattım, okudum, imzaladım" yazılan belgenin, el yazılı vasiyetname kurallarına uygun olmadığından bahisle iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince vasiyetnamenin 4721 sayılı TMK'nın 538.maddesinde düzenlenen emredici kurallara aykırı olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin bu karara yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur; HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeler ile; 1- Nazilli 2....

          Kurumu'na gönderilerek murisin vasiyetname tarihindeki hukuki işlem ehliyeti yönünden inceleme yapılmasının talep edilmesi, varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yalnızca bir kısım tanık beyanları ve düzenleme şeklindeki vasiyetname ekinde bulunan tek hekim raporu göz önünde bulundurularak eksik incelemeye dayalı davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece; dava konusu taşınmazların öncesinin muris ... ’ya ait olduğu, murisin terekesinin mirasçılar arasında taksim edildiği, dava konusu taşınmazlardan hiçbirinin 30.04.1997 tarihli vasiyetname kapsamında davacılara bırakılan yerlerden olmadığı, bir kısmının bu vasiyetname kapsamında davalıya bırakıldığı, bir kısmının da 25.09.2002 tarihli senet kapsamında davalıya bırakıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazların evveliyatının muris ... ’ya ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı taraf, 30.04.1997 tarihli vasiyetnameye, davalı ise aynı vasiyetname ile 04.02.1992 ve 25.09.2002 tarihli satış senetlerine dayanmaktadır....

              Olayımızda; ikrah olarak öne sürülen, husus, tanıkların beyanlarına göre murisin hasta olup, hastalığının son zamanlarında davalıların lehlerine vasiyetname düzenlemesi için baskı yaptıkları, vasiyetname düzenlemeye yanaşmadığı takdirde kendisine bakmayacakları yönünde korkutup, murise zorlama ile eşi ve diğer davalı lehine vasiyetname düzenlettirdikleri olgusudur. Muris Mahmure'nin, vasiyetnamenin yapıldığı tarihte tasarruf ehliyetinin bulunduğu Adli Tıp Kurumu raporundan anlaşılmış ise de; vasiyetnamenin murise manevi ikrah altında yaptırıldığı dosya kapsamı ile sabit olduğundan davacıların davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                'nin 01.10.1993 tarihli el yazılı bir vasiyetname hazırladığını, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davada kendilerine iptal davası açmak için süre verildiğini, bu vasiyetname ile mirasçılarından M.. T.. ve H. T. 'ı verasetinden mahrum ettiğini belirterek tüm mallarını davalılara bıraktığını, oysa vasiyetnamenin el yazılı vasiyetname şartlarını taşımadığı, murisin imzasının olmadığını, murisin asıl arzusunun ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmak olduğunu, murisin başka mirasçısı olmadığını düşündüğünü, vasiyete konu taşınmazlardan birini daha sonra bir yeğenine sattığını iddia ederek vasiyetnamenin iptalini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu