Vasiyetname ile mirasçı atanmasında Medeni Kanununun 598. maddesi uyarınca mirasın açılması ile birlikte Sulh hakimince atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı belgesi verilir. İçeriği yukarıda açıklanan vasiyetname mirasçı atamayı (MK.463) içermeyip muayyen mal vasiyeti (MK.464) sayılmalıdır. O halde vasiyetnamenin açılıp okunması ve yukarıda açıklanan işlemlerin yapılması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 23.06.2000 gün ve 16374 yevmiye nolu vasiyetnamesinin iptalini talep ve dava etmiştir. Mahkemece;...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/269 E.-737 K. sayılı davasının davadan ayrılması ve ayrı esasa kaydına ve yargılamanın yeni esas üzerinden sürdürülmesine, Yargılanmanın yenilenmesi isteminin kabulü ile önceki kararın iptaline, Vasiyetnamenin tenfizi ve tescili yolunda açılmış esas davanın ise birleşen ve ayrılan davadaki vasiyetnamenin iptali talepli dava sonucuna göre tenfiz isteminde bulunulması gerektiği gerekçesi ile dava şartı niteliğindeki hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Davada, vasiyetnameye konu taşınmazların vasiyet alacaklıları olan davacılar adına tescili, vasiyetnamenin tenfizi talep edilmektedir. Hemen belirtelim ki; Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde (MK.nun 535 ve izleyen maddelerinde ) düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tespitinden ibarettir. Bu tespit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....
'nin 01.10.1993 tarihli el yazılı bir vasiyetname hazırladığını, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davada kendilerine iptal davası açmak için süre verildiğini, bu vasiyetname ile mirasçılarından M.. T.. ve H. T. 'ı verasetinden mahrum ettiğini belirterek tüm mallarını davalılara bıraktığını, oysa vasiyetnamenin el yazılı vasiyetname şartlarını taşımadığı, murisin imzasının olmadığını, murisin asıl arzusunun ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmak olduğunu, murisin başka mirasçısı olmadığını düşündüğünü, vasiyete konu taşınmazlardan birini daha sonra bir yeğenine sattığını iddia ederek vasiyetnamenin iptalini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin tenfizi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde; mirasbırakan.... tarafından 10.08.1988 tarihinde.... düzenlenen vasiyetname ile,. ....i arsa üzerine inşa edilen ev ve bahçesi (....) ile .... bulunan konutun eşit hisselerle davacılara bırakıldığını ve yine.... içerisinde murislerden intikal etmiş veya edecek diğer mirasçılarla yapılacak taksim ve ifraz neticesi murise bırakılacak tüm taşınmazların 2/3 payının da davacılara (....) vasiyet edildiğini belirterek vasiyetnamenin yerine getirilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalılar; usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin açılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, vasiyetnamenin açılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde mirasçılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; müteveffa ...'ye ait .... Noterliği'nin 21449 yevmiye sayılı ve 01/12/2011 tarihli resmi vasiyetnamesinin açılıp okunması talep edilmiş; mahkemece vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm mirasçılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin açılması istemine ilişkindir. Vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyetnamede bulunan tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılması ile mümkündür....
O halde sulh hakiminin görevi, vasiyetnameyi belirlenen günde açarak, açılıp okunduğunu tutanağa geçirilmesini ve tutanağın altının hazır bulunanlar tarafından imzalanmasını sağlamak ve böylece açılma ve okunma işleminin tespitine karar vermek ve kararla birlikte açılan vasiyetnamenin örneğini ilgililere tebliğ etmek, mirasçılara istekleri halinde bir mirasçılık belgesi vermek ve terekeye dahil malları yasal mirasçılara geçici olarak teslim etmek yahut resmi yönetimi emretmekten ibarettir. Vasiyetname ile ilgili olan çekişmeler ait olduğu mahkemede ayrıca dava konusu olacağından vasiyetnamenin açılmasına engel oluşturmaz. Vasiyetnamenin itiraza uğramadığının tespitine vasiyetnamenin açılması davasına bakan mahkeme değil vasiyetnamenin tenfizine bakan mahkeme tarafından karar verilir....
Dosya kapsamından, muris .....’ın noterde düzenlediği 06.01.1984 tarihli resmi vasiyetname ile mal varlığının .../... payını davacı torununa vasiyet ettiği, muris aynı yıl 1984’de vefat ettiği ve yasal mirasçıların katıldığı “Vasiyetnamenin okunması” davasının 23.07.1984 tarihinde açıldığı ve kararın 24.09.1984 tarihinde verildiği, vasiyet alacaklısı davacının ise o dosyada yer almadığı (dosya kaybolduğu için) ilamından anlaşılmaktadır. Murisin 1984 vefat tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 743 sayılı Medeni Kanunun 580.maddesi (4721 sayılı TMK.nun 602.maddesi) gereğince “Vasiyet alacaklısının dava hakkı, ölüme bağlı kazandırmayı öğrenmesinin veya vasiyet borcu daha sonra muaccel olacaksa muaccel olma tarihinin üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” hükmü getirilmiştir....
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin açılması hukukuna ilişkin davada ... 3. Sulh Hukuk ile ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyetnamenin açılması istemine ilişkindir. T.M.Y.'nın 596. maddesine göre vasiyetname geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılır ve ilgililere okunur. Dosya kapsamından, miras bırakan tarafından ... 24. Noterliğinde 2001 yılında vasiyetname düzenlendiği sırada ... adresinin gösterildiği, yapılan araştırmada ...'de oturmadığının tesbit edildiği, 06.06.2006 tarihinde vefat ettiği, dosyada ölüm yerinin belirlenemediği; ancak, .../..., ... Mahallesi nüfusuna kayıtlı olduğu anlaşılmakla, yetkili mahkeme ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesidir....
Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Miras bırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır. O halde sulh hakiminin görevi, vasiyetnameyi belirlenen günde açarak, açılıp okunduğunu tutanağa geçirilmesini ve tutanağın altının hazır bulunanlar tarafından imzalanmasını sağlamak ve böylece açılma ve okunma işleminin tespitine karar vermek ve kararla birlikte açılan vasiyetnamenin örneğini ilgililere tebliğ etmek, mirasçılara istekleri halinde bir mirasçılık belgesi vermek ve terekeye dahil malları yasal mirasçılara geçici olarak teslim etmek yahut resmi yönetimi emretmekten ibarettir....