Dolayısı ile vakfiyelerde galle fazlası, kız erkek ayrımı yapılmadan batın şartı (ön kuşakta sağ vakıf evladı varsa sonraki kuşakta bulunan evladın hak sahibi olmaması kuralı) ile evlada bırakılmış, ... ... 1136 H. (1724 M.) tarihli vakfiyenin son bölümünde ise ölen vakıf evladının payının kendi evlatlarına değil, diğer sağ kalan vakıf evlatlarının payına ilave edilmesi öngörülmüştür. Buna göre mahkemece; davacı ...'...
Şayet taviz bedeli ödemesi yapılmamışsa, yukarıda sözü edilen 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmü gereğince; miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar dışındaki icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabi olacağı kuşkusuzdur. Yasanın 3. maddesinde yapılan tanıma göre de, mukataalı vakıf; zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Hal böyle olunca somut uyuşmazlığın çözümü için, kayda işlenen vakfın mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerde mukataalı hayrata tahsis edilmeyen ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava; Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük'ün 23. maddesine göre, vakıf senedinde yazılı şartlarla yürürlükteki kanun ve nizamlara uymayan ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmeyen, vakfın mallarını vakıf senedinde belirlenen gayesine uygun olarak kullanmayan, vakfın gelirlerini vakıf senedinde yazılı şartlara aykırı olarak sarf eden, kusurlu hareketleriyle vakfa zarar veren ve 5072 sayılı Kanuna aykırı olarak okul hizmet binası içinde vakıf faaliyetlerini yürüttüğü iddia edilen vakıf yöneticilerinin görevden alınması istemine ilişkindir. 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 10. maddesi, vakıf yöneticilerinin belirtilen sebeplerden dolayı ancak Vakıflar Meclisinin vereceği karara dayalı olarak denetim makamının başvurusu üzerine vakfın yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesince...
Somut olayda, vakıf üyeliğinin sona erdirilmesine dair vakıf yönetim kurulunun 31.10.2000 tarih 13 numaralı kararının iptali ile vakıf üyeliğinin yeniden tesciline ilişkin istemi vakıf yönetim kurulunca reddedilen davacının vakıf genel kuruluna başvurmadan diğer bir anlatımla iç denetim yollarını tüketmeden mahkemeden yönetim kurulu kararının iptalini istemesi yerinde değildir. Bu nedenle mahkemece iç denetim yollarını tüketmeyen davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yönetim kurulunun kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru değil ise de; sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçe değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, 17.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf yöneticilerinin görevden alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, Türk Medeni Yasası Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük'ün 23. vd. maddesine göre, vakıf senedinde yazılı şartlarla yürürlükteki kanun ve nizamlara uymayan ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmeyen, vakfın mallarını vakıf senedinde belirlenen gayesine uygun olarak kullanmayan, vakfın gelirlerini vakıf senedinde yazılı şartlara aykırı olarak sarf eden ve kusurlu hareketleriyle vakfa zarar verdiği iddia edilen vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları istemine ilişkindir....
Vakfı'nın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespitine, ....Vakfı'nın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespitine, ... Vakfı şeklinde herhangi bir vakıf olmadığından bununla alakalı istemin reddine" karar verilmiştir. Mahkeme önüne yetkisizlik kararı ile gelen dosyada davacıların.... Vakfı'nın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespitine ilişkin bir talep bulunmadığı halde istemin reddine karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve bu ret kararı nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti verilemeyeceğinden hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan "... Vakfı şeklinde herhangi bir vakıf olmadığından bununla alakalı istemin reddine" cümlesinin metinden çıkarılması suretiyle kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava; vakıf senedinde yazılı şartlarla yürürlükteki kanun ve nizamlara uymayan ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmeyen, vakfın mallarını vakıf senedinde belirlenen gayesine uygun olarak kullanmayan, vakfın gelirlerini vakıf senedinde yazılı şartlara aykırı olarak sarf eden ve kusurlu hareketleriyle vakfa zarar verdiği iddia edilen vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları istemine ilişkindir. 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 10. maddesi, vakıf yöneticilerinin belirtilen sebeplerden dolayı ancak Vakıflar Meclisinin vereceği karara dayalı olarak denetim makamının başvurusu üzerine vakfın yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesince görevlerinden alınabileceğini düzenlemektedir....
Gazi vakıf şerhinin terkinine, taviz bedeli olarak yatırılan bedelin iadesi hususundaki talebin reddine 09.07.2014 tarihinde karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 Sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmünce; miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar dışındaki icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabidir. Yasanın 3. maddesinde yapılan tanıma göre de, mukataalı vakıf: zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Hal böyle olunca somut uyuşmazlığının çözümü için, kayda işlenen “......
Sadece vakıf evladı olmanın tespiti için vakıf kuranın soyundan olduğunun kanıtlanması yeterli olduğu halde, galleye müstehik vakıf evladı olduğunun tespitinde davaya konu böylesi bir vakfın bulunup bulunmadığı, varsa vakfiyede aranan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular kapsamında tüm dosya içeriği değerlendirildiğinde; davacıların Kayseri 8. Noterliğinin 21/07/2020 tarih ve 24401 yevmiye nolu mirasçılık belgesi ile vakıf evlat listesinin 131. sırasında kayıtlı Nimet Ilgaz'ın mirasçısı oldukları, muris Nimet Ilgaz'ın ise Kayseri 2....
Sadece vakıf evladı olmanın tespiti için vakıf kuranın soyundan olduğunun kanıtlanması yeterli olduğu halde galleye müstehik vakıf evladı olduğunun tespitinde ise davaya konu böylesi bir vakfın bulunup bulunmadığı varsa vakfiyede aranan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular kapsamında tüm dosya içeriği değerlendirildiğinde, davacıların Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1649 Esas 2019/1844 Karar sayılı ilamı ile Hayriye Bayrakkızıo'nun mirasçıları oldukları, Hayriye Bayrakkızıo'nun dosya içerisinde bulunan Kayseri 1....