Dava; Vakıf üyeliğinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK'nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 8.000,00 TL'ye çıkartılmıştır. Bu durumda, davalının istinaf talebine konu olan 6.808,73 TL miktar itibariyle kesin olup, verilen karara karşı yasa yolu kapalı bulunmaktadır....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; asıl davada, kooperatif üyesi olan davacının kooperatif üyeliğinden çıkma iradesini Kooperatifler Kanunu'nun 10 ve 12. maddeleri ile anasözleşmenin 13. maddesine uygun şekilde bildirmesi halinde kooperatiften çıkma hakkına sahip olduğu, çıkma iradesine ilişkin noter ihtarnamesinin ise davalı kooperatife tebliğ edilmediğinden yasa ve anasözleşme hükümlerine uygun bir müracaatın bulunmadığı, birleşen davada ise, davalının kooperatif hisse devir sözleşmesinin irade bozukluğu ile imzalandığına yönelik iddiasının ispatlanamadığı gerekçeleriyle, her iki davanın da reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde vakıf üyeliğinden ihraç kararının iptali ve alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve yeterli masraf yatırılmadığından davalı vekilinin duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine, 28.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, ... kurucu üyesi olan davacıların, 16.04.2000 günlü kurucular kurulu toplantısında gündem dışı verilen önergenin oylanması sonucu vakıf kurucu üyeliğinden azledilmelerine karar verildiğini, bu kararla ilgili olarak yapılan toplantının ve dolayısıyla alınan kararların usulen kendilerine tebliğ edilmediğini, vakıf senedinin 6. maddesinde kurucular kurul üyelerinin, normalde hiç bir zaman azledilmeyeceğini ileri sürerek müvekkilleri ile ilgili yapılan toplantının ve alınan kararların iptalini, davacılar ... ve ...'in vakıf kurulu üyeliklerinin devam ettiğinin tespitini istemiş; mahkemece davanın Türk Medeni Yasasının 83/1 maddesi uyarınca 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir....
ndan satın aldığını, satın alma işlemi sırasında kooperatif tarafından herhangi bir borcun bulunmadığının bildirildiğini, bunun üzerine 100 nolu üye olarak kooperatife kaydının yapıldığını, üyelikten ayrılma talebi üzerine kooperatif yönetim kurulu tarafından borç bulunmadığının tespiti ile ayrılmaya izin verildiğini, talep yönünden zaman aşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle, olmadığı takdirde ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kooperatif üyeliğinden ayrılma nedenine dayalı tapu iptali tescil, mümkün olmadığı takdirde daire bedelinin ödenmesine yönelik alacak davasıdır....
-TL ayrıca alacaklı olduğunu, toplamda davalıdan dava tarihi itibariyle 52.409 YTL alacaklı olduğunu, kooperatif üyeliğinden ayrılarak ayrılma payını aldığını, fakat ödünç amaçlı olarak cebinden kooperatife harcadığı paralar nedeniyle kooperatiften olan alacağını alamadığını belirterek alacağına mahsuben şimdilik 10.000 YTL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir....
Anayasa’nın 31. maddesi düzenlemesi ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu hükümleri ve özellikle kadroların akademik yönden belirlenmesi, sözleşmelerin onaya tabi tutulması dikkate alındığında, vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim elemanlarının idari sözleşmelerle çalıştığının kabulü gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarında hareketle 2013 yılında, Vakıf Üniversitesi ile öğretim elemanı arasındaki uyuşmazlıkta idari yargının görevli olduğuna karar vermiştir (Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 09.12.2013 gün ve 2013/34603 E, 2013/28476 K). Somut uyuşmazlıkta, Vakıf Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışan davacının Devlet Üniversitelerinde olduğu gibi idari sözleşme ile çalıştığı, uyuşmazlıkta idari yargının görevli olduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK.un 114 ve 115. maddeleri uyarınca yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile davanın usulden reddi yerine esastan karar verilmesi hatalıdır....
a kooperatifin bilgisi ve muvafakatı çerçevesinde satış ve devir işleminin yapıldığını, kooperatif üyeliğinden çıkıldığını bildirerek kendisine haksız suretle yapılan takip ile ödemek zorunda kaldığı 6.071,00 TL'nin ödenme tarihinden itibaren işletilecek yasal ve temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ve kooperatif üyeliğinin sona erdirici işlem tesisini talep ve dava etmiştir. CEVAP: 1-S.S ... Konut Yapı Kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının kooperatif üyeliğinden istifa ettiğine dair hiçbir başvuru ve bildiriminin olmadığını, gayrimenkul'ün satılmasının kooperatif üyeliğinden ayrılma anlamına gelmeyeceğini, kaldı ki işlemin tapu dairesinde yapıldığını, istifanın sözlü olarak dahi yapılmadığını, ...'...
a kooperatifin bilgisi ve muvafakatı çerçevesinde satış ve devir işleminin yapıldığını, kooperatif üyeliğinden çıkıldığını bildirerek kendisine haksız suretle yapılan takip ile ödemek zorunda kaldığı 6.071,00 TL'nin ödenme tarihinden itibaren işletilecek yasal ve temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ve kooperatif üyeliğinin sona erdirici işlem tesisini talep ve dava etmiştir. CEVAP: 1-S.S ... Konut Yapı Kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, davacının kooperatif üyeliğinden istifa ettiğine dair hiçbir başvuru ve bildiriminin olmadığını, gayrimenkul'ün satılmasının kooperatif üyeliğinden ayrılma anlamına gelmeyeceğini, kaldı ki işlemin tapu dairesinde yapıldığını, istifanın sözlü olarak dahi yapılmadığını, ...'...
Ancak; Mahkemece, Vakıf senedinin; vakfın amaçlarını, üyelikten ayrılmayı, toplu ödeme ve emekli aylığı, üye aidatları ve üye varlıkları ve değerlendirilmek üzere vakıfta bırakılan emekli aylıklarına ilişkin konuların düzenlendiği 4,7,13,16 ve 18. maddelerinin bir kısmı senetten çıkarılmış, bir kısmı ise senette yeniden düzenlenmiş ve bu şekilde yapılan değişikliklerin tesciline karar verilmiş ise de; 27.6.2004 tarihli Genel Kurul kararından senet değişikliğine dayanak teşkil eden nedenler anlaşılmamaktadır. Vakıf senetleri Vakfın, vakıf kurucularının irade ve isteklerini gösteren, amaç ve mal varlığına ilişkin temel konuları düzenleyen ve geleceklerine yön veren yazılı belgelerdir. Senetlerin tescil ve değişiklikleri hakim kararıyla sonuç doğururlar. Bu senetlerde yapılacak değişiklikler durum ve koşullardaki değişimlerin öngördüğü haklı nedenlerin varlığına bağlı olup, aksine bir kabul kurucu iradenin amacı ile bağdaştırılamaz....