"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde, davalı vakfın, kendisi ile ilgili aldığı vakıf üyeliğinden ihraç kararının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı vakfa ait kuruluşundan itibaren bütün değişiklikleri de kapsayacak şekilde düzenlenen senedin getirtilip dosyasına konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yargıtay bozma ilamında özetle; ”Davacının hizmetleri nedeniyle talep ettiği ücret alacağının hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu, bu alacağa 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 17. maddesi ile ana sözleşmenin 15. maddesinin uygulanamayacağı, bu alacak yönünden işin esasına girilmesi gerektiği; kooperatif üyeliğinden ayrılma nedeniyle aidat ödemelerinin iadesi bakımından ise, davacının 24.04.2000 tarihinde ortaklıktan ayrıldığı, davacının ortaklıktan çıktığı tarihten önce 22.04.2000 tarihli genel kurulda alınan ertelemeye ilişkin kararın davacıya tatbikinin mümkün olmadığı, davacının bu talebi yönünden de mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığı” belirtilmiştir....
DAVA Davacı vekili; müvekkilinin, eşi ve mirasçısı olduğu Müsaveddin Yavuz ile birlikte üyesi bulundukları davalı idareye olan tüm borçlarını 26.12.2019 tarihinde ödediğini, aynı gün koruma faaliyetlerinden ayrılma isteklerini dilekçe ile sunduklarını, 16.01.2020 tarihli ve 2020/5, 2020/6 ve 2020/7 sayılarla davalıdan gelen yazılara cevaben 05.02.2020 tarihinde iadeli taahhütlü gönderdikleri yazı ile üyelikten ayrılacaklarını belirttiklerini, davalının bu yazıya cevap vermediğini, müvekkilinin kendisi adına 372,00 TL, eşi adına 25,00 TL, murisi ...adına 126,00 TL aidat adı altında para istendiğini, bu zamana kadar müvekkilinin arazide dolaşan, koruyan korucu görmediğini ileri sürerek; davalı idarenin üyeliğinden çıkma kararı verilmesini ve toplam 523,00 TL aidat talebinin iptalini talep etmiştir. II....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Açılan dava, vakıf genel kurulu kararı ile vakıf üyesi davacının davalı vakfın vergi borcu ödemesine mahsuben haksız olarak kesilen bedelin ödenmesine yönelik alacak isteğine ilişkindir. Her ne kadar davalı taraf zamanaşımı definde bulunsa da davanın niteliği gereği 10 yıllık zamanaşımı söz konusu olduğundan bu itiraz yerinde görülmemiştir....
Dava, alacak (Kooperatif Üyeliğinden ayrılma nedeni ile çıkma payı ) talebine ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, Kooperatifler Kanunun 17. Maddesi ve kooperatif ana sözleşmesinin 15/1 maddesi gereğince dava tarihi olan 17/08/2020 tarihinde davacı üyenin çıkma payı alacak talebinin henüz muaccel olmaması nedeni ile davanın reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- SİVAS 1....
nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın davalı adına tescilinin yapıldığı, davalının 31/08/2015 tarihinde tüm ödemelerini yaptığını belirterek üyelikten ayrılma talebinde bulunduğu, davalı kooperatifin 07/09/2015 tarih, 166 sayılı kararıyla davalının ödemesi gereken aidatların tamamını ve edinmiş olduğu dairelere istinaden ortaklık senedinde yazılı bulunan borcunu ödemiş olması nedeniyle üyelikten ayrılma talebinin kabulüne karar verildiği, bu tarih itibari ile davalının üyeliğinin sona erdiği, davacı kooperatif genel kurulu tarafından 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 17/2. maddesi kapsamında alınan bir kararın bulunmadığı ve bu hali ile davalının kooperatif üyeliğinden ayrılmasının Kanunun 10/1 ve 13/1. maddelerine uygun olduğu, davacı kooperatif tarafından davalının ortaklıktan ayrılma talebine ilişkin olarak alınan kararda davalının yaptığı ödemelerin kendisine geri verilmesi suretiyle ortaklık nedeniyle edindiği hakları iade etmesi şartına bağlanmadığı, herhangi bir şarta bağlanmayan...
Ancak ; 1- Vakfın mütevelli heyetinin oluşumunu düzenleyen 11. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesindeki "mütevelli heyet üyeliğinden azil için aynı kurallar geçerlidir'' ibaresinin, vakıf yöneticilerinin mahkeme kararı olmadan görevden alınamayacğına ilişkin Vakıflar Kanunu 10. maddesine aykırı olduğunun düşünülmemesi, 2- Vakıf senedinin vakıf organlarını düzenleyen 3. maddesinde, genel kurul bulunmadığı halde 18. maddenin 9. fıkrasında genel kuruldan sözedilmesi, 3- Vakıf senedinin denetçilerin seçimine ilişkin 21. maddesinde kesin bir sayı ve rakam gösterilmeden uygulamada çelişki ve kargaşa meydana getirecek şekilde bir veya üç denetçinin en çok üç yıl için seçileceğinin düzenlenmesi, 4- Uygulamada yalnış anlamalara meydan verecek şekilde vakfın mütevelli heyetinin olağanüstü toplanmasını düzenleyen senedin 14 ve 22. maddelerinin çelişkili hazırlanması, 5- Vakfa yapılacak şartlı veya şartsız bağışların kabulünün vakıf senedinin 7. maddesinde mütevelli heyeti, 8. maddesinde (a) fıkrasında...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf üyeliğinden ihraç kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya elektronik ortamda Dairemize gönderilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde, usulüne uyun davet edilmedikleri halde 4 yıl süreyle üst üste mütevelli heyet toplantılarına katılmadıkları gerekçesiyle davacıların vakıf mütevelli heyet üyeliğinden ihraç edildiklerini, sözkonusu ihraç kararının toplantı ve karar yeter sayıları sağlanmadan alındığını ileri sürerek, davacıların davalı ...’nın mütevelli heyet üyeliğinden ihracına dair 28.11.2017 tarihli mütevelli heyet toplantısında alınan kararın yok hükmünde olduğunun ve davacıların mütevelli heyet üyesi olduklarının tespitini, olmazsa mütevelli heyet kararının iptali ile davacıların mütevelli heyet üyesi olduklarının tespitini ve bu hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. II. CEVAP 1....
- KARAR - 01.....2003 tarihinde açılan asıl davada davacı .. ... 79 Turizm Geliştirme Konut Yapı Kooperatifi vekili, müvekkilinin ........1992 tarihinde davalı birlik üyesi olduğunu, ....04.1993 tarihli sözleşme ile yap işlet modeli ile davalıya sosyal tesis yapmayı taahhüt ettiğini, bu sözleşmenin ek maddesi ile birlik üyeliğinden ... yıl süre ile ayrılmayacaklarının taahhüt edildiğini, yine sözleşme sonrasında davalının ....05.1993 tarihli genel kurulunda, sözleşme imzalayan üyelerin ... yıl süre ile ayrılmayacaklarının kararlaştırıldığını, öte yandan sözleşmenin feshedildiğinin davalı birliğe 06.....1993 tarihinde bildirildiğini, davalı birliğin 31.07.1994 tarihli genel kurulunda davacı kooperatifin istifa istemi gündeme alınarak reddedildiğini, davacı kooperatif ....08.1993 tarihli genel kurul kararı ile davalı birlik üyeliğinden ayrılma kararı aldığını, bu nedenle de davalı birliğin genel kurul toplantılarına katılmadığını, davalı birliğin üyelikten ayrılmamaya dair anasözleşme hükmünün...