nin çocuğu olduğu, Vakfın 933 H. (1527 M.) tarihli vakfiyesinin galleye ilişkin bölümünde; "oğullarına ve oğulları oğullarına, sonra batnen bade batnin ve cilen bade cilin oğulları oğulları oğullarına sonra evladına ve evladı evladına sonra neslen bade neslin ve karnen bade karnin evladı evladı evladına ve bunlardan bir kimse kalmamak suretiyle evladının nesli kesildikten sonra azatlı kölesine" ifadelerinin mevcut olduğu, vakfiyedeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, galle fazlasının beş nesil batın şartı ile oğullarına, ondan sonra batın ve cinsiyet şartı aranmaksızın evlada bırakıldığı; vakfın, ilamları Yargıtay denetiminden geçerek galle fazlasına müstahak kız evlatlarının (Afife Özdemir, Feride Soydan vd) bulunduğu anlaşıldığına göre, Bölge Adliye Mahkemesince davacının batın şartını sağlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....
Vâkıf-ı mezkûre baba tarafından müntesib olanlar münkariz olup bir kimse kalmazsa vakfın temamı mevaniden âri olduğu halde vakf-ı sahih-i şer'iye habs-i mer'i ile vâkıfın oğullarının kızlarının evlâdına devam ve tenasül ve teâküp etdikçe vâkıfın oğullarının oğullarının kızlarının evlâdına vakf-u habs eyledi ve aralarında sehim almakda müsaviler olub uzaklık ve yakınlık mevzubahs değildir. Bunlarda tamamen münkariz olup kürre-i arz bunlardan hâli kalırsa vakfın menfaati aşağıda ve yakında gelecek olan cihetlere vakf olacakdır..." yazılıdır. 14. Her dört vakfiyede de galle fazlasına dair benzer hükümler olduğu, buna göre galle fazlasının ilk batından sonra batın şartı ile erkek evlat soyundan gelen kız ve erkeklere, batında erkek var ise kızlara pay verilmemesi, ölenin payının kendi evlatlarına verilmesi, erkek evladın soyu kesilir ise; batın şartı olmaksızın kız evladın kız ve erkek çocuklarına eşit şekilde dağıtılması şart koşulmuştur. 15....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir uygunsuzluk bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Davacıların ... Vakfı’nın vakıf evladı olduklarına dair mahkemenin tespiti doğru ise de, davaya konu ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için, vakfeden ile soybağının ispatlanması sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dairenin 29.05.2006 gün ve 2006/3043-4365 sayılı bozma ilamında da belirtildiği gibi; vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir....
Aynı Yönetmeliğin 53 ve devamı maddelerine göre ise, vakıflar için belirlenen gelir fazlası (galle fazlası) vakıf evladı veya ilgilisi olduğunu ve galleye hak kazandığını kesinleşen mahkeme kararı ile ispat edenlere ödenir. Somut olayda davaya konu Balıkesir Müftüsü Ali Şuuri Efendi Vakfı, mülhak vakıf olup mütevelli eliyle yönetildiğinden vakıf mütevellisi yasal hasım durumundadır.Davacı vakıf kendisi burada bir hak sahibi olmayıp galle fazlasına müstehak vakıf evlatlarının tespiti isteminde de herhangi bir hukuki menfaati bulunmamaktadır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında; davacının böyle bir davayı açmakta aktif husumet ehliyeti ve hukuki menfaati bulunmadığı gözetilerek davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. ./.....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu'nun (5737 sayılı Kanun) 75 ve 76 ıncı maddeleri. 3....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1959-424 Esas 1964-390 Karar sayılı ilamı ile dava konusu vakfın galle fazlasına müstehik vakıf evladı olduğunun tespitine karar verildiği böylece davacıların vakfeden ile soybağı ilişkisi kurularak vakıf evladı olduğu anlaşılmakta ise de; davaya konu ......
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "bilirkişi raporu ve vakfiye birlikte değerlendirildiğinde; galle fazlasının evlada bırakıldığı, galle fazlasından yararlanmak için batın şartı ve kız erkek ayrımı yapılmadığı sadece erkek ve kız arasında ikili ve birli pay oranı kabul edildiği sabit olup eldeki davanın davacısı ile Afyonkarahisar 1....
in vakfın mütevellisi olması yanında davacılar hakkında daha önce kesinleşmiş vakıf evladı kararı ile soybağının kurulmuş olduğu, dava konusu vakfın birden fazla vakfiye ile zeyl vakfiyesinin mevcut bulunduğu, galle fazlası evlada bırakılan vakfiyelerde galle fazlası batın tertibi, kız-erkek evlat ayrımı olmaksızın vakfın evlatlarına bırakıldığı, ancak Evâil-i Zilkade 1113 H. (1702 M.) tarihli zeyl vakfiyede galle fazlası için "...ve hasıl olan gallesinden iktiza eden tamirat ve termimatı riayet olunduktan sonra fazla kalan galle ve re'y ve neması zikrolunan ... karyesi ehalisi üzerlerine nazil olan tekalife sarf oluna..." şeklinde şart getirilerek bu vakfiyede belirtilen akarlardan elde edilecek gelirin öncelikle bakım ve onarım yapılması, artan gelir olursa da ... Köyü halkına getirilen vergilere sarf edilmesinin şart koşulduğu yani bu vakfiye yönünden galle fazlasının evlada bırakılmadığı anlaşılmaktadır....