Vakıf evladı olduğunun tespiti istemli davalar, kişinin vakfedenin soyundan gelip gelmediğinin tespiti amacını taşır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30/05/2007 tarih ve 2007/18- 293 Esas, 2017/310 Karar sayılı kararında, "...Davacının vakıf evladı olduğuna ilişkin daha önce verilmiş ve Yargıtay denetiminden geçmiş ve kesinleşmiş kararların, kesin hüküm, kesin delil veya güçlü delil teşkil etmesinin mümkün olmadığı böyle bir durumda dahi güçlü delilin aksinin her zaman için kanıtlanabileceği" ifade edilmek suretiyle evladiyeye ilişkin her iddianın önceden verilmiş kararlardan bağımsız olarak kanıtlanması gerektiği vurgulanmıştır. Bir "vakıfın evladı" olmakla bir "vakfın gallesine müstehik vakıf evladı" olmak arasında fark bulunmaktadır....
Mahkemenin davanın reddine gerekçe yaptığı vakıf senedinin 18. maddesinin ikinci fıkrasındaki vakfın feshiyle ilgili hükmünün karar tarihinden (16.10.2007'den) önce 12.09.2007 gün ve 45626 yevmiye sayılı düzeltme beyanı ile "Vakıf Türk Medeni Yasası ve ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda sona erer" biçiminde değiştirildiği; ayrıca Türk Medeni Kanununun 107. maddesi uyarınca vakıf senedinde belirlenen vakfın amacı ile bu amaca özgülenen malvarlığının yerinde ve yeterli olduğu gözetildiğinde istemin kabulü ile vakfın tesciline karar verilmesi gerekirken davanın reddine hükmedilmesi doğru değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/10/2018 NUMARASI : 2018/285 ESAS 2018/470 KARAR DAVA KONUSU : Vakıf (Vakıf Senedi Tescili İstemli) KARAR : İzmir 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/10/2018 Tarih 2018/285 Esas 2018/470 Karar sayılı kararına karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından kurulan "Sivas Güneykaya Vakfı"na ait İzmir 35.Noterliğinin 01.08.2018 tarih ve 23392 yevmiye numarası ile düzenlenen Vakıf senedinin onaylandığını, Vakıf senedinin 1. maddesi ile Vakıf tescili ve gerekli yasal işlemler için kendisinin yetkili kılındığını, kuruculardan Hakan Kavak'a ait olan ve İzmir 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/23 Değişik İş sayılı dosyası ile 280.000, 00 TL değerinde olduğu tespit olunan İzmir ili, Karabağlar ilçesi, Boztepe Mahallesi 33753 Ada, 13 parselde bulunan 310,77 m2 yüzölçümündeki...
Vakıf evladı olduğunun tespiti istemli davalar, kişinin vakfedenin soyundan gelip gelmediğinin tespiti amacını taşır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30/05/2007 tarih ve 2007/18- 293 Esas, 2017/310 Karar sayılı kararında, "...Davacının vakıf evladı olduğuna ilişkin daha önce verilmiş ve Yargıtay denetiminden geçmiş ve kesinleşmiş kararların, kesin hüküm, kesin delil veya güçlü delil teşkil etmesinin mümkün olmadığı böyle bir durumda dahi güçlü delilin aksinin her zaman için kanıtlanabileceği" ifade edilmek suretiyle evladiyeye ilişkin her iddianın önceden verilmiş kararlardan bağımsız olarak kanıtlanması gerektiği vurgulanmıştır. Bir "vakıfın evladı" olmakla bir "vakfın gallesine müstehik vakıf evladı" olmak arasında fark bulunmaktadır....
, vakıf senedine göre bunun mümkün olmaması halinde müvekkillerinin vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf (Alacak İstemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 100,00 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 11.12 .2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük'ün 23. maddesinde vakıf idarecilerinin işten uzaklaştırılması düzenlenmiş olup vakıf idarecilerinin, vakıf senedinde yazılı şartlarla, yürürlükteki kanun ve nizamlara uymak ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmek zorunda oldukları belirtilerek görevden uzaklaştırma sebepleri ayrıntılı sayılmıştır. Yargılama esnasında 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 10 maddesinde ise; "Vakıf yöneticileri; vakfın amacına ve yürürlükteki mevzuata uymak zorundadır....
Dava konusu vakıf, anılan yasanın yürürlük tarihinden önce kurulduğu cihetle, kuruluş senedindeki ismini ve kamu görevlilerinin görev unvanlarını kullanma hakkının saklı olduğunun kabulü gerekir. Vakfın adının değiştirilmesi ve vakıf kurullarında görev alacak kişilere ait görev unvanlarının kaldırılmasına ilişkin düzenlemeler sonuç itibarıyla kurucu iradeye aykın düşecektir. Oysa kurucu irade, vakfın adını "Sosyal Sigortalar Kurumu Personeli Yardımlaşma Vakfı" olarak belirlemiş, vakıf kurullarının oluşumunda kişiyi değil, görev unvanını esas almıştır. 5072 sayılı Yasa'ya 5234 sayılı Yasayla eklenen geçici madde hükmü de bu amaçla düzenlenmiş bulunmaktadır. Açıklanan tüm bu nedenlerle vakıf senedinin vakfın ismine ilişkin başlık ve 1, 13, 15, 20, 21. maddelerinde yapılan söz konusu değişikliklerin tescili doğru görülmemiştir....
Dolayısı ile idarenin (... veya Mülhak Vakıf Yönetiminin) tek taraflı olarak evlat listesine yaptığı dayanaksız bir kayıt yeterli olmayıp, açıkça galle fazlasını almaya hak kazanıldığını gösterir bir mahkeme ilamına dayalı olarak vakıf evlat listesine eklenen kişiler, daha sonra açılacak vakıf evlatlığı davalarında kesin hüküm olmasa da güçlü delil olarak değerlendirilebilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tevliyete Ehil Vakıf Evladı Tespiti İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 3.maddesine göre, Mülhak Vakıf Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş olan yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş ve bu kişiler tarafından; mazbut vakıf ise bu Kanun uyarınca Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıflar olarak tanımlandıktan sonra, aynı Kanun'un 6. ve 7. maddelerinde ise mazbut vakıfların ... tarafından yönetilip temsil edileceği hükme bağlanmıştır....