ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/204 KARAR NO:2024/288 DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali DAVA TARİHİ : 19/03/2024 KARAR TARİHİ : 30/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; öncelikle iş bu davanın ----. Asliye Ticaret Mahkemesinin ------ Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini ve davalı kooperatif yönetim kurulunun 12/02/2024 tarihli kararın iptali bu mümkün değil ise ayrılma payının hesaplanarak (belirsiz alacak olan şimdilik 1.000....
Dosya ve davalı kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış , alınan 14/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davanın, kendisine konut tahsis ve teslim edilemeyen ortaklara ödenen ifa imkânsızlığı tazminatı ile ortaklığı sona erenlere ödenen ayrılma payı alacağının tahsili ile ilgili olup, inceleme bötümünde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, ifa imkânsızlığı tazminatı ile ayrılma payı alacağının birlikte talep edilmesinin mümkün olmadığı, davacı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde vakıf yönetim kurulu kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davacının vakıf üyeliğinden ihracına ilişkin vakıf yönetim kurulunun 04.08.2005 tarih ve 1015 sayılı kararının, 2-Davacının bu ihraç kararına karşılık vakıf genel kuruluna itiraz edip etmediği konusunda davacı vakıftan alınacak yazı cevabı ile itiraz etmişse yapılan işlemlere ilişkin belgelerin, Onaylı örneklerinin getirtilip dosyasına konulduk- tan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatif ortaklığından yönetim kurulu kararıyla çıkarılmasına karar verildiğini, ancak müvekkiline aidat yükümlülüğünü yerine getirmesi için usulüne uygun ihtar tebliğ edilmediğini ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkili kooperatiften istifa ederek Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde alacak davası açtığını, davacının ortaklığının kendi isteği üzerine sonlandırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Dava mütevelli heyet (genel kurul) kararının iptali istemine ilişkin olup mütevelli heyet üyeliğinden çıkartılan davacı husumeti, vakıf tüzel kişiliğine değil doğrudan mütevelli heyet üyelerinin şahsına yöneltmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 101. maddesi hükmüne göre vakıf bir özel hukuk tüzel kişisi olup Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 33. maddesinin son fıkrasının yollaması ile Türk Medeni Kanununun 50. maddesi hükmüne göre tüzel kişinin iradesi organları aracılığı ile açıklanır ve organlar hukuki işlemleri ve diğer tüm eylemleri ile tüzel kişiyi borç altına sokarlar, organlar ancak kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar....
Bankası AŞ’nin her çalışanının vakfın doğal üyesi olduğundan vakıf üyeliğinden çıkarılması ve daha sonra üyeliğe kabul edilmemesinin vakıf senedine ve vakfın kuruluş amacına aykırı bulunduğunu, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinde davacının daimi personel gibi sosyal yardımlardan yararlanacağı kararlaştırılmış olmasına rağmen munzam vakıf yardımlarından yararlandırılmadığını bu nedenle davacının davalı vakfa üyeliğinin, davacının ödemesi gereken üyelik primlerinin ve iş veren prim paylarının tespiti ile bu paylardan davalı bankanın da sorumlu olduğuna karar verilmesini istemiş; mahkemece, davacının 2002 tarihinde emekli olmasından itibaren on yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra davanın 08/04/2015 tarihinde açıldığından zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; ......
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyeliğinden istifa ettiğini, sonraki genel kurulda üyelikten ayrılma ve ödediği paranın iadesi konusunda bir karar alınmadığını, bunun üzerine aidat iadesi için 1.223,00-YTL asıl alacak ve 133,79-YTL temerrüt faizinin tahsili için başlatılan icra takibinin de davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava edilmiştir. Davalıya tebligat yapılmış, davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece, davacının hesap yılı sonundan en az 6 ay önce çıkma isteğini bildirmesi gerekli olduğu halde buna uyulmaması nedeniyle genel kurulda talebinin değerlendirilmemesinin yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; bu karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesin'ce bozulmuştur....
Davanın yukarıda özetlenen niteliği gözönünde tutulduğunda, iptali istenilen mütevelli heyet kararında üyeliğine son verilen davacı Hüma'nın vakfın yönetim kurulu üyesi değil, seçilmiş mütevelli heyet üyesi olduğu anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 112. maddesi ile Türk Medeni Kanununa Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzüğün 23. ve 24. maddeleri, vakıf yönetiminin değiştirilmesi ile ilgili kuralları düzenlemektedir. Davacı Hüma vakıf yönetiminde olmadığına göre, hakkında sözü edilen Yasa ve Tüzük maddelerinin uygulanma olanağı yoktur. Bu nedenle mahkemenin anılan Tüzüğün 24. maddesine dayanarak, davacının mütevelli heyet üyeliğinden çıkarılması konusunda vakıf mütevelli heyetinin yetkili olmadığı gerekçesi ile kararın iptaline hükmedilmesi isabetli değildir....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu Sivil Korunma, Acil Yardım, Yangın ve Eğitim Vakfı’nın, üyelerine yardım amaçlı kurulan yeni bir vakıf olduğu, bu hususun vakıf senedinin amacını düzenleyen 4. maddesinde; "Üyelerine sosyal yardımlarda bulunmak, mali imkanları oranında ve düzenlenecek yönetmeliklerle öngörülen şartlarda yerine getirmek, üyelerinden emekli olanlara, çalışırken malul olanlara veya ölenlerin kanuni mirasçılarına, vakıf üyeliğinden ayrılanlara bu vakıf senedinde yazılı hükümler gereğince yardımda bulunmak" şeklinde açıkça vurgulandığı, vakfın yetkili organınca değiştirilmesi istenilen senedin 31/a maddesinin ise; "Vakıf üyelik sırası üç yıldan fazla olan ve vakıf üyeliğinden her ne suretle olursa olsun ayrılanlara, üyelik yıl sayısına göre birikmiş aidatlar toplam aşağıda karşılarında gösterilen oranda fazla olarak ödenir. 3 yıl bir aydan 3 yıl 12 aya kadar %100, 4 yıl bir aydan 4 yıl 12 aya kadar %120, 5 yıl bir aydan 5...
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel Mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, vakıf üyeliğinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....