WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: … Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapmakta iken, Belediye Meclis üyeliğinden istifa ettiği gerekçesiyle meclis üyeliğinin sona ermesine ilişkin işlemin iptali ile hak kaybının tazminine karar verilmesi istenilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda davanın birleştirilmesine ilişkin karar, davalı ... vasisi vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen 05.03.2014 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine ilişkin hükmün süresi içinde ... vasisi ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalılar kooperatife üye olurken 26 nolu bağımsız bölümün adlarına tahsis edildiğini, bağımsız bölümün Eylül 2002 yılında fiilen davalıların tasarrufuna geçtiğini, davalıların kooperatif üyeliğinden istifa ettiklerini, ......

      SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili, müvekkilinin ihraçtan önce muhtelif tarihlerde kooperatiften ayrılma isteğini bildirdiğini ve yaptığı ödemelerin iadesini talep ettiğini, ilerleyen süreçte de aidatlarını ödemediği gerekçesiyle ihraç edildiğini, esasında müvekkilinin ihraç edilmeden ortaklıktan kendi isteği ile çıktığını, bu nedenle kooperatife ödenen miktarın çıkmanın hukuken gerçekleştiği 2005 bilanço dönemi sonundan itibaren yani 01.01.2006 tarihinden itibaren işlemiş reeskont faiziyle birlikte takibe konulduğunu, hacizler sonrası yapılan anlaşma gereğince ana para yönünden davacı tarafın itirazlarının ortadan kalktığını, sadece faize yönelik olarak davanın sürdüğünü, talep edilen reeskont faiz oranın yüksek olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL'den peşin alınan 35,90 TL'nin mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL'nin davacıdan tahsiline, 3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29.11.2021...

            Davacı vekili 26.12.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile ayrılma akçesine ilişkin alacağını 10.000-TL den 42.092,91-TL ye çıkararak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak şirket ortaklığının bitirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili, temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacak ve ticari kazanç kaybı nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. 2....

                Davacı Vakfın Türk Ticaret Yasası'nın 468 ve 469/3. maddeleri gereğince Medeni Yasa hükümlerine göre davalı Banka tarafından çalışanlarına yardım amacıyla kurulmuş bir vakıf olduğu anlaşılmaktadır. Bir vakfın varlığını sürdürebilmesi ve vakıf senedinde belirlenen amacını gerçekleştirebilmesi düzenli bir gelirinin bulunmasına bağlıdır. Bu gelir, vakfın kurucusu tarafından, kuruluş aşamasında belirlenip vakıf senedinde gösterilir. Vakıf Senedi'nin 32/b-3.maddesinde belirtilen "Sandığın diğer-sosyal yardımlar ile sağlık faslından yapacağı masraflarla, cenaze masrafları olarak ödediği meblağın toplamı kadar Bankaca yapılacak yardımlar" vakfın gelirleri arasında sayılmış ve Medeni Yasa'nın 101/2.maddesinde belirtildiği gibi ilerde gerçekleşeceği anlaşılan her türlü gelir olarak vakfedilmiştir....

                  Davacı 26.12.2012 tarihinde gördüğü lüzum üzerine bu tarih itibari ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile istifa ettiğini bildirmiş, ayrıldığı tarih olan 16.01.2013 te ayrılma nedeni araştırma anketi doldurmuş, bu ankette de kendi aldığı ayrılma kararı ile işyerinden ayrıldığını kabul etmiş ve yeni görev yerinin .... Bankası olduğunu belirtmiştir. Dava dilekçesinde bu dilekçeyi baskı sonucu verdiğini ileri sürmüşse de bunu ispat edememiştir. Davacının ödenmemiş işçilik alacağı bulunmadığı gibi istifasının haklı nedene dayandığını da ispat edememiştir.Davacıya kısmen ödenmiş kıdem-ihbar tazminatı bulunmamaktadır....

                    Ancak; 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 4. fıkrası gereğince kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasında sayılan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, Hüküm fıkrasından “Sanığın, TCK'nın 53. maddesi kapsamında; (a) sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, TBMM üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihtam edilmekten; (b) seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan; (d) vakıf, dernek, sendika, şirket, kooparatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya deneticisi olmaktan...

                      UYAP Entegrasyonu