WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda yönetim kurulunun vakıf üyeliğinden çıkarma kararına karşı vakıf genel kuruluna başvurmadan (vakıflarda da kıyasen uygulanan 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 83. maddesinin 2. fıkrası uyarınca) yani iç denetim yolları tüketilmeden mahkemeden yönetim kurulunun aldığı kararın iptalinin istenmesi yerinde değildir. Bu nedenle mahkemece, iç denetim yollarını tüketmeyen davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    A.Ş nin her çalışanının vakfın doğal üyesi olduğunu, bu nedenle vakıf üyeliğinden çıkarılması ve daha sonra üyeliğe kabul edilmemesinin vakıf senedine ve vakfın kuruluş amacına aykırı olduğunu, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinde davacının daimi personel gibi sosyal yardımlardan yararlanacağı kararlaştırılmasına rağmen munzam vakıf yardımlarından yararlandırılmadığından davacının davalı vakfa üyeliğinin, davacının ödemesi gereken üyelik primlerinin, iş veren prim payının ve bu paylardan davalı bankanın da sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davalı vakfa ödenecek prim aidat ve katılma paylarının tabi oldukları zamanaşımı süresi konusunda Vakıf Yönetmeliği ve senedinde herhangi bir hüküm bulunmadığından ve davalı vakfın 5510 sayılı Kanun kapsamında sosyal güvenlik kurumu niteliğinde olmadığından zamanaşımının Borçlar Kanunu’nun genel zamanaşımı süresi olan 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, davacının 2002 yılında emekli olduğu ve davalı vakıf ile...

      Vakfı aleyhine açılan vakıf üyeliğinden çıkarma kararının iptali ve vakıf üyeliğinin devam ettiğinin tespiti davasına dair İzmir l3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.05.2005 günlü ve 2004/295-2005/196 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 07.11.2005 günlü ve 2005/7240-9639 sayılı ilama karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, takdiren 136,00 YTL. para cezası ile aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme red harcının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 13.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde vakıf üyeliğinden ihraç kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Açılan dava, vakıf genel kurulu kararı ile vakıf üyesi davacının davalı vakfın vergi borcu ödemesine mahsuben haksız olarak kesilen bedelin ödenmesine yönelik alacak isteğine ilişkindir. Her ne kadar davalı taraf zamanaşımı definde bulunsa da davanın niteliği gereği 10 yıllık zamanaşımı söz konusu olduğundan bu itiraz yerinde görülmemiştir....

          ,davacının davalı kooperatife dava tarihi itibarıyla aidat borcu bulunduğu mahkemece yargılamada alınan denetime ve hüküm kurmaya elverişli konusunda uzman kooperatif hukuku uzmanı bilirkişi heyeti ek raporu ile saptanmış olduğundan, kooperatife borcu bulunan ortaklara borca rağmen daire tapularının verildiğinin iddia ve ispat edilmediği, davacının alacak talebini ayrılma payı olarak nitelendirdiği ve bu talebin kooperatif üyeliğinden ayrılma ( çıkma/istifa ) iradesini ortaya koyduğu, bu iradenin ilk defa 10/02/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile ifade edildiği, ıslah dilekçesinin davalıya 22/02/2016 tarihinde ulaştığı, ıslah dilekçesinin 22/02/2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi sebebiyle, çıkmanın 2016 hesap yılı sonu için geçekleştiği, Koop.K m. 17 ile Anasözleşmenin 15. maddesine göre bu durumda da ayrılma payının/iade alacağının 2016 yılı bilarçosuna göre ve bilançonun kabulünden itibaren 1 ay sonra talep edilebileceği, davalı kooperatifin 2016 hesap yılına ilişkin genel...

            ,davacının davalı kooperatife dava tarihi itibarıyla aidat borcu bulunduğu mahkemece yargılamada alınan denetime ve hüküm kurmaya elverişli konusunda uzman kooperatif hukuku uzmanı bilirkişi heyeti ek raporu ile saptanmış olduğundan, kooperatife borcu bulunan ortaklara borca rağmen daire tapularının verildiğinin iddia ve ispat edilmediği, davacının alacak talebini ayrılma payı olarak nitelendirdiği ve bu talebin kooperatif üyeliğinden ayrılma ( çıkma/istifa ) iradesini ortaya koyduğu, bu iradenin ilk defa 10/02/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile ifade edildiği, ıslah dilekçesinin davalıya 22/02/2016 tarihinde ulaştığı, ıslah dilekçesinin 22/02/2016 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi sebebiyle, çıkmanın 2016 hesap yılı sonu için geçekleştiği, Koop.K m. 17 ile Anasözleşmenin 15. maddesine göre bu durumda da ayrılma payının/iade alacağının 2016 yılı bilarçosuna göre ve bilançonun kabulünden itibaren 1 ay sonra talep edilebileceği, davalı kooperatifin 2016 hesap yılına ilişkin genel...

              GEREKÇE : Dava; kooperatif üyeliğinden istifa nedeniyle çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Kooperatif defter ve kayıtları, ödeme belgeleri, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı kül halinde değerlendirildiğinde; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17. Maddesi ile kooperatif üyeliğinden çıkan ya da çıkarılan ortağın hakları, ortaklıktan çıktığı veya çıkarıldığı yılın bilançosu çerçevesinde iade edilir. Alacak, anılan bilançonun genel kurulda kabulünden itibaren bir ay içinde muaccel hale gelir. Ortak ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ortaklıktan ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra payına düşen miktarı, kooperatifin temerrüde düştüğü tarihten itibaren faizi ile birlikte isteyebilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin ........2012 gün 2012/4839 Esas 2012/6062 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı kooperatif vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin 2010 yılı Haziran ayı içinde davalı kooperatif üyeliğinden ayrıldığını, ayrılma tarihine kadar yaptığı ödemelerin tahsili için girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının muaccel hale gelmiş bir alacağının bulunmadığını, ....01.2011 tarihli genel kurulda üye aidatlarının geri ödemelerinin ertelenmesine karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                  Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Yerel mahkemece verilen kararın Dairemizce incelenmesi sonucunda "Somut olayda yönetim Kurulunun vakıf üyeliğinden çıkarma kararına karşı vakıf genel kuruluna başvurulmadan (Vakıflarda da kıyasen uygulanan 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 83. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca) yani iç denetim yolları tüketilmeden mahkemeden kararın iptalinin istenmesi yerinde değildir" gerekçesiyle bozulmuş ise de; Davacı tarafından verilen karar düzeltme dilekçesi ile birlikte tüm dosya içindekilerin incelemesinden ve dava konusu Vakfın 21.05.2005 günlü olağan Genel Kurul toplantı tutanağı içeriğinden; vakıf üyeleri ile ilgili olarak verilen ihraç kararlarının incelenmesi sonucunda bu kişilerin üyeliğe kabullerinin reddedilmiş olduğu bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 05.02.2007 gün ve 2007/9-650 sayılı...

                    UYAP Entegrasyonu