Yenileme çalışmasına itiraz yönünden görevsizlik kararıyla dosya tekrar kendisine gelen Ünye Kadastro Mahkemesi ise, davacı ... Yönetimi ve müdahil Hazinenin 2859 sayılı Kanun uyarınca yapılan yenileme kadastrosuna itiraz yönünden açılan davaların reddine, dava konusu 104 ada 35 parsel (eski 340 parsel) taşınmazın uygulama kadastrosu tesbiti gibi tapu kütüğüne aktarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve müdahil Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 2859 sayılı Kanuna göre yapılan yenileme tesbitine itiraza ilişkindir. Yörede 2859 sayılı Kanun gereğince yapılan yenileme çalışması 21.06.2005 - 21.07.2005 tarihleri arasında ilân edilmiştir. Taşınmazın bulunduğu yerde daha önce orman kadastro çalışması yapılmamış, genel arazi kadastro çalışmaları ise 1952 yılında yapılmıştır....
Bunun yanında, çekişmeli taşınmazın uygulama kadastrosuna da konu edilmediği anlaşıldığı halde, dosyayla ilgisi bulunmayan (2014/109 sayılı dava dosyası ile ilgili) eski 68, yeni 130 ada 12 parselin tutanak aslı ve uygulama kadastrosuna ait diğer belgelerin dosyaya getirtilmiş olması da doğru değildir. Bu belgelerin davalı olduğu 2014/109 sayılı dava dosyasına; 2772 ada 7 ve 2774 ada 3 sayılı parsellere ilişkin kadastro tutanak asıllarının da olağan yollarla kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesi gerekmektedir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 14/04/2015 günü oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi"den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir. Ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan bir kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Davada Hazine ve Orman İdaresi taraf olup, davacı tarafından uygulama kadastrosuna itiraz edilmeyip, orman tahditine itiraz edilmesi nedeniyle 6831 sayılı Yasa'nın 1.maddesi uyarınca orman sayılıp sayılmadığı yönünden inceleme yapılması gerekmektedir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "6831 sayılı Kanunun 11/1 maddesi gereği, altı aylık askı ilân süresi içinde açılan ... kadastrosuna itiraz davasında kadastro mahkemesinin görevli olduğu ancak, çekişmeli parselin genel arazi kadastro tesbiti 10.02.1984 tarihinde kesinleştiği için tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi talepleri yönünden genel mahkemelerin görevli olduğu ancak, çekişmeli parselin ... kadastrosunda ne gibi bir işleme tâbi tutulduğu belirlenmediğinden, davanın aynı zamanda ... kadastrosuna itiraz davası olup olmadığının anlaşılamadığı belirtilerek; ... kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazın tamamen ya da kısmen ... sınırları içine alınıp alınmadığının yöntemince araştırılarak saptanması; oluşacak sonuca göre, çekişmeli parselin tamamı ya da bir kısmının ... sınırları dışında bırakıldığı belirlendiği takdirde, bu bölümlere ilişkin davanın aynı zamanda ... kadastrosuna itiraz davası olduğu düşünülerek, bu bölümlerle ilgili davada esasa ilişkin hüküm kurulmalı...
itiraz davası açabileceği gibi, orman kadastro işleminin kesinleşmesinden sonra da aynı madde gereğince sadece tapulu taşınmazlar için 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemede orman kadastrosuna itiraz davası açabilirler. b) 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre, o yerde ormana kadastrosunun ilk defa yapılması sırasında, orman kadastro komisyonlarınca orman sayılmayarak, orman sınırı dışında bırakılan taşınmazlar hakkında yine 6831 Sayılı Yasanın 11/1-2. maddesi gereğince askı ilan süresi içinde sınırlamaya (orman sınırı içine alma ya da orman sınırı dışında bırakma işlemine) ve bu Yasanın 2 nci maddesine göre önce sınır içine alıp hemen sonra, orman sınırları dışına çıkarma -4- 2007/18101 - 2008/3856 işlemlerine Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü ile hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler kadastro mahkemelerinde dava açabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, tapu kaydına dayanarak yörede 2000 tarihinde ilk kez yapılan ve 21/07/2000 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması sırasında ... köyü 5075 ada 3 parsel sayılı taşınmazın orman sınırı içine alınması ve 2/B işlemi ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada orman tahdidi içinde ve orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 29/05/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....
Dava dilekçesi içeriğine göre, davacının iddiasının mülkiyete mi yoksa uygulama kadastrosu sırasında ortaya çıkan nedenlere mi dayandığı noktasında belirsizlik bulunmaktadır. Ne var ki, davacı tarafa talebinin uygulama kadastrosuna mı yoksa mülkiyete yönelik mi olduğu açıklattırılmadığı gibi, taşınmaz başında keşif yapılmamış, davacının davasının uygulama kadastrosuna mı yoksa mülkiyete mi yönelik olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz....