Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine, tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumetten reddine, tescil talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararın davacı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Uygulama kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçesi ......
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ve çekişmeli taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 30.1.2014 tarih 2013/13236-2014/321 sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez davacılar tarafından süresi içerisinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Mahkemece, ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir....
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ......
Kayalıoğlu beldesinde dava devam ederken 6831 sayılı Kanun kapsamında orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulama çalışmalarına 26.09.2001 tarihinde başlanmış, eldeki dava nedeniyle kesinleşmemiştir. Kayalıoğlu köyünde arazi kadastrosu 1959 yılında 766 sayılı Tapulama Kanunu gereğince yapılmış ve davalı parsel mera olarak sınırlandırılmıştır. Dosya kapsamından, davanın 09/06/1999 tarihinde açıldığı ve yörede dava tarihinden sonra 26/09/2001 tarihinde başlayan orman kadastro ve 2/B madde uygulama çalışmaları nedeniyle davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza dönüştüğü anlaşılmaktadır. Orman kadastrosuna itiraz davalarında davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir....
Davacı, ... mahallesinde bulunan tapuda adına kayıtlı 1594 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereği yapılan uygulama kadastrosunda yanlışlık yapılarak, taşınmazının bir kısmının komşu taşınmaza katıldığını, taşınmazının 21.500 m² olması gerekirken 15.983 m² olarak belirlendiğini, bu yüzölçümü eksikliğinin adına tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davaya konu taşınmazlarda yapılan uygulama kadastrosunun usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından; davanın reddine ve ... mahallesi 213 ada 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespiti gibi tescillerine karar verilmiştir. Hüküm davacı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi kapsamında yapılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi gereğince yapılan kadastro uygulama çalışmalarına itiraz, tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1992 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 05.07.2013 tarihinde ilan edilmiş 22/2-a uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir....
Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) Orman Yönetiminin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, uygulama tutanağının ise kadastronun olağan usûle göre tamamlanması için kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmeli, 3) Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli; mülkiyete...
Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 25.07.2007-27.08.2007 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleştiği, davacının tapuya tutunmaksızın 30 günlük hak düşücücü süreyi geçirerek dava açtığı, tapuya tutunmaksızın 10 yıl içinde de orman kadastrosuna itiraz davası açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 25.07.2007-27.08.2007 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu, 29.02.2008 - 31.03.2008 tarihleri arasında ilan edilen genel arazi kadastrosu vardır. Mahkemece, keşif ve uygulama yapılmadan ve çekişme konusu taşınmaz belirlenmeden, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin 2 nci fıkrasının a bendine göre yapılan uygulama kadastrosunun usul ve kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri ile 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin 2 nci fıkrasının a bendi. 3. Değerlendirme 1. Eldeki dava; 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin 2 nci fıkrasının a bendi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. 2. Bu tür davalarda husumetin, yapılan tespit sonucunda, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınırı değiştirilen taşınmazların malik ya da maliklerine yöneltilmesi gerekir. Ancak; uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması ya da tespit edilememesi halinde Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılması mümkündür. 3....
Davacılar taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca tutulan uygulama tutanağına karşı askı ilan süresi içinde açtıkları itiraz davasında kazandırıcı zamanaşımı iddiasına dayanarak adlarına tescil talep etmişlerdir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davalarında tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin haklar inceleme konusu yapılamaz....