DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2015/16889 sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emrinin 27/11/2015 tarihinde "gösterilen adreste muhatabın yetkili personeli Adile Taşkıran imzası ile tebliğ edildi" açıklaması ile tebliğ edildiğini, ancak söz konusu tebligatın Tebligat Kanunu. Yönetmeliği ve yerleşik yargı kararları kapsamında usulsüz olduğunu, ayrıca TTK'nun 776/1 maddesinin (b) bendine göre , bononun kambiyo vasfında da olmadığını, bu nedenlerle tebligatın usulsüz olmasından dolayı iptaline, tebliğ tarihinin müvekkilince öğrenme tarihi olan 14/07/2016 olarak düzeltilmesinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. İlk derece Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine yapılması gerekir. Davacı, ödeme emrine yönelik usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise de; şikayetinde 103 davetiyesinin usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasını ileri sürmemiştir. Diğer taraftan dosyaya vekaletname ibraz edildiği tarih itibarıyla da borçlunun takipten haberdar olduğunun kabulü gerekir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı tarafından İİK'nun 65. maddesi gereğince gecikmiş itiraz talebinde bulunmuş ise de, davacı borçluya icra dosyasında usulüne uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının gecikmiş itiraza sebep olarak gösterdiği pandemi ve koah hastalığına ilişkin olarak rapor ibraz etmediği, İİK'nun 65. maddesi anlamında da ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte bu hastalığın gecikmiş itiraz için mazeret kabul edilemeyeceği, mahkemece dava şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken süre yönünden reddine karar verilmesi yerinde değilse de, mahkemece de dava reddedilmiş olduğundan mahkeme kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DAVA KONUSU : İTİRAZ (İCRA TAKİBİNE GECİKMİŞ İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/26057 esas sayılı takip dosyasında borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek şikâyetinin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazların kabulüne karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı-alacaklı cevap dilekçesinde özetle; şikayet edenin ödeme emrine itiraz hakkının olmadığını, Erdemli İcra Müdürlüğü'nün 2018/31992 esas sayılı dosyasında borcun kapandığını, tebligatın usulüne uygun olduğunu, karşı davalarının olduğunu belirterek şikâyetin reddini, karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 22/11/2019 gün 2019/652 E. 2019/1073 K sayılı kararla ; "(I). 1- Şikâyetin KABULÜNE, İstanbul 7....
ise haberdar olmadığını, müvekkilinin haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinde Tokat ilinde ikamet etmediğini, kendisine yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğunu beyanla müvekkiline yapılan tebligatların tamamının ve öncelikle 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine, devamında gönderilen 89/2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/ 1811 E. sayılı dosyası kapsamında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, takip dosyası kapsamında gönderilen ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edilmek suretiyle kesinleştirilmiş ve takibin satış aşamasına geldiğini belirterek, usulsüz tebliğ nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin davanın açıldığı tarih olarak düzeltilmesine, yasal süresi içerisinde ödeme emrine, takibe, borca ve tüm ferilerine itirazlarının kabulü ile öncelikle ve ivedilikle satışın akabinde takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı taraf ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ödeme emri ile birlikte senet suretinin gönderilmediği beyanla; usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı taraf ödeme emri ile birlikte dayanak belge suretinin gönderilmediğini, beyan etmiş ise de, ödeme emrinde " dayanak belge ihtiva eder " ibaresinin olduğu anlaşılmakla bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte itfa iddiasına dayalı olarak borca itiraz edildiği; mahkemece 14.12.2015 günü, dosya üzerinden verilen kararda borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek ıttıla tarihi olan 11.11.2015 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltildiği, borca itiraz hakkında herhangi bir karar verilmediği, iş bu kararın borçlu tarafından temyiz edilmeksizin sadece tavzih talebinde bulunulması üzerine bu defa...
Somut olayda, davacıların örnek 10 numaralı ödeme emrini öğrenme tarihlerini 09/07/2019 olarak bildirdikleri, usulsüz tebliğ şikayeti için 7 günlük itiraz süresinin son gününün 16/07 2019 tarihine, imzaya ve borca itiraz için beş günlük itiraz ve şikayet süresinin son günü olan 14/07/2019 tarihinin hafta sonu pazar günü tatiline rastladığı, resmi tatilden sonraki ilk mesai günü olan15/07/2019 gününün ise resmi bayram tatil olması nedeniyle itiraz süresi, tatili takip eden ilk iş günü olan 16/07/2019 tarihinde biteceğinden bu tarihte yapılmış olan itiraz süresindedir. (12 HD esas no:2014/34312karar no: 2015/2178- esas no:2015/4344 karar no:2015/14658- esas no:2018/12587karar no: 2018/8946 ) O halde, Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti incelenerek, sonucunda kabul edilmesi halinde Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğu tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmek suretiyle sair itirazları yönünden yargılamaya devam edilerek oluşacak sonuca göre bir karar...
a ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, diğer borçlu ...'a yapılan tebligatın da...'a usulsüz tebliğ edildiğini, ...adında bir çalışanının bulunmadığını, tebliğ almaya yetkili kişi olup olmadığının tespiti gerektiğini, takipten 26.11.2019 tarihinde haberdar olduklarını, takip talebinde 1.057.331,56 TL masraf alacağı talep edildiğini, böyle bir masraf borcu bulunmadığını, takip alacaklısının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 26.11.2019 tarihi olarak belirlenmesine, takibin iptaline, alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....