CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; Ortaca İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/177 Esas sayılı dosyasında aynı icra dosyası için gecikmiş itirazda bulunulduğunu, gecikmiş itirazın ileri sürülmesinin ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği anlamına geleceğini, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, Hasan Çolak'ın şirket çalışanı olmadığını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu şirket aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, 06.09.2021 tarihinde ödeme emri tebliğ evrakının bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adresin borçlu şirketin ticaret siciline kayıtlı adresi olması sebebiyle Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 12.10.2021 tarihinde ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usule ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, ancak tebliğin müvekkiline yapılmadığını, müvekkilinin hiçbir tanışıklığı olmayan Yasin Yücel isimli kişiye tebliğ edildiğini, taraflarınca tanınmayan ve aynı konutta bulunmayan birine usulsüz yapılan tebligatın yok hükmünde olduğunu, borca taraflarınca 29/01/2021 tarihinde itiraz edildiğini, buna rağmen usulsüz tebligata göre itiraz günü sayıldığından süre geçirilmiş kabul edildiğini, bu durumun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığı bir dosyayı icra tehdidi altında ödeme durumu ile karşı karşıya kaldığını ve telafisi imkansız zararların doğacağını, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, yapılan tebliğin geçersiz sayılarak tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 29/01/2021 olarak kabul edilmesini ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Ödeme emri davacıya ticaret sicilindeki adresine TK 35.maddeye göre tebliğ edilmiştir. Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayeti olup davacı tarafından dava dilekçesinde İstanbul 13. İcra müdürlüğünün 2019/24294 E sayılı dosyasında ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, icra takibinden 04/09/2019 tarihinde şirket merkezinde yapılan haciz ile haberdar olduklarını bu nedenle usulsüz tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı dava dilekçesinde; kendi beyanında icra takibinden 04/09/2019 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği İİK 16.maddeye göre ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük yasal süresi içerisinde dava açılması gerekirken 7 günlük süre geçtikten sonra 12/09/2019 tarihinde dava açıldığı anlaşıldığından, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken ıttıla tarihinin belirlenmesine ve yetki itirazının da kabulüne karar verilmesi hukuken yerinde değildir....
Davacı tarafından gecikmiş itiraz iddiasında da bulunulmuş olup, tebligatın usulüne uygun olduğu anlaşıldığından gecikmiş itiraz talebi yönünden iddia incelenmiştir. 2004 sayılı İİK'nın gecikmiş itiraza ilişkin 65. Maddesi şu şekildedir: "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve mütaakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taallük eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur."...
Şikayetçinin Ticaret sicil adresine TK'nun 35. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için bilinen adresine gönderilen, ancak tebliğ edilemeden iade edilen bir tebliğ evrakının bulunması zorunludur. Somut olayda borçlu şirketin bilinen adres olarak İcra Dairesine bildirilen " Kocaoğlan Mahallesi 47027 nolu N8Olu Sk. No:4/1 Şahinbey Gaziantep" adresine tebligat gönderilip tebliğ edilemeyip iade edilen bir tebligat bulunmadığından borçlunun ticaret sicilinde kayıtlı adresine TK'nun 35.maddesine göre tebligat yapılmış olması doğru değildir. Ödeme emrinin tebliği usulsüzdür. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü talebine ilişkindir. Hatay İcra Dairesinin 2019/1498 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Bekir Sıddık tarafından borçlu T1 hakkında 14/01/2019 tarihinde genel haciz yoluyla 44.930,57 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin "Odabaşı mah. İsmet İnönü cad. T1 apt. No:42 Daire No:38 Antakya HATAY" adresinde TK'nun 21/1 maddesine göre 21/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 18/02/2019 tarihinde icra dairesine borca itiraz dilekçesi verdiği, müdürlükçe süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verildiği, davanın 20/02/2019 tarihinde süresinde açıldığı görülmüştür. Borçlu, ödeme emri tebliğ tarihinde "Odabaşı mah. İsmet İnönü cad. T1 apt. No:42 Daire No:38 Antakya HATAY" adresinde oturmadığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuştur....
İİK'nın 65. maddesi gereğince gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için tebligatın usule uygun yapılması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması ve gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösteren delillerle birlikte esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Davacıya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı belirlendiğinden, davacının gecikmiş itiraz isteminde bulunması gerekmez. Davacı 07/01/2021 tarihinde takip dosyasında borca itiraz etmiş olup, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemekte hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin bu konudaki istinaf nedeni de yerinde değildir....
Örnek 10 ödeme emri borçluya 07/07/2010 tarihinde tebliğ edilmiş borçlu tebligatın ikamet etmediği adrese yapıldığını takipten 03/05/2012 tarihinde yani yurtdışında olduğu tarihte muttali olduğunu Türkiye 'ye giriş tarihi olan 20/05/2013 tarihinden sonra 3 günlük yasal süre içinde itiraz ettiğini ileri sürerek gecikmiş itirazda bulunmuştur. Mahkeme her ne kadar öğrenme tarihinden sonra sürenin geçtiğini belirtmiş ise de hukuki nitelendirme hakime aittir. Somut olayda, itiraz dilekçesi içeriğinden borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu, ancak mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2022/1459 Esas sayılı dosyası ile müvekkilim aleyhine icra takibi başlatıldığını, Müvekkilimin annesinin müvekkil ile aynı evde oturduğunu, müvekkilin annesinin covid olduğu için karantinaya girdiğini, müvekkillinin eşinin de temaslı olduğu için karantinada kalmak zorunda kaldığını, karantina süresinin 04/03/2022'de dolduğunu, müvekkilinin dışarıya çıkınca icra tebligatından haberdar olduğunu ve 05/03/2022 tarihinde de dosyaya-borca itiraz ettiğini, ancak itirazlarının icra dairesi tarafından reddedildiğini, icra tebligatının usulsüz olduğunu, gecikmiş itirazlfurırı kabulü ile tebliğ tarihinin 04/03/2022 olarak tespitine, kesinleşme işleminin iptaline, icra takibinin durdurulmasına, usulsüz tebligatın iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER: Konya 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takip yapılan icra müdürlüğünün yetkili olmadığını ileri sürerek gecikmiş itiraz istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır....