Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkilinin tevziat saatinden sonra dönmeyeceğinin tanık beyanları ile ispatlandığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emri dışında senet örneğinin yanlış geldiğinin araştırılmadığını, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; gecikmiş itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali talebiyle şikayet ve borca itiraz niteliğindedir....
halinde şirket yetkilisinin cezaevinde olduğu hususunun posta memurunca bildirilmiş olacağını, ancak bu şekilde müvekkilinin itiraz hakkının elinden alındığını, mevcut tebligatın usulsüz olduğunu belirterek şikayetin kabulüne, usulsüz tebligatın iptali ile tebliğ tarihinin 15/12/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2021/273 ESAS 2021/497 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/197133 Esas sayılı dosyasında takibe başlandığını, taraflarına ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ödeme emrinin gönderildiği tebligat üzerinde yer alan adresin müvekkili şirkete ait olmadığını ve takipten haciz işlemleri sırasında haberdar olunduğunu, diğer taraftan ödeme emrinde takibe dayanak belgenin onaylı suretinin tarafına gönderilmediğini, takibin İİK 58 ve 61 maddelerine aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle ödeme emri tebliğ tarihinin 04/05/2021 tarihi olduğunun tespiti...
Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....
Borçlunun, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince, bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Şikayete konu takipte, borçlunun, icra müdürlüğüne itiraz tarihi olan 11.08.2014 tarihinde takipten haberdar olduğu, ancak İİK'nun 16/1. maddesinde belirtilen yasal (7) günlük süreyi geçirdikten sonra 21.08.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmış olup, bu durumda, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, bu konudaki şikayetin esasının incelenmesi doğru olmayıp, Dairemizin anılan konudaki bozma ilamı, maddi hataya dayalı olup usuli kazanılmış hak teşkil etmeyeceğinden, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekmiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde, muhatabın merniste kayıtlı bilinen adresi olan Cami mahallesi Papaz Çeşme caddesi No:16/c iç kapı no: 1 Tuzla/İstanbul adresine çıkartılan tebligatın adreste Meryem Korku... beyanına göre tanınmadığından bahisle 13/09/2019 bila tebliğ iade edildiği, ikinci olarak borçlunun adres kayıt sistemindeki aynı adresine gerekli şerh verilerek T.K.’nun 21/2’ye göre 20/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 03/10/2019 tarihinde de çalıştığı şirkete maaş haciz müzekkeresi gönderildiği anlaşılmıştır. Buna göre, somut olayda, usulsüz tebliğ üzerine borçlunun ödeme emrinden maaş haciz müzekkeresinin kendisine 08/10/2019 tarihinde iletilmesi ile haberdar olduğunu, ancak yatak istirahati ile 05/11/2019 tarihine kadar raporlu olması nedeniyle 11/10/2019 tarihli başvurusunun gecikmiş itiraz olarak kabul edilmesini talep etmiş ise de borçlunun dilekçesinde gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, tebligattan banka hesaplarını kullanmak istemesi üzerine 29.08.2019 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulüne, takibin durdurulmasına ve bu tarihten önceki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince; başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu ve tebliğ işleminde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddiğine karar verildiği, tarafların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye...
Somut olayda, borçlu örnek 7 takipte gecikmiş itiraz istemiyle icra mahkemesine başvurmuş ise de ... l. Aile Mahkemesi kararıyla borçlu hakkında 15.08.2019 tarihinde uzaklaştırma kararı verildiği, ödeme emrinin ise 27.08.2019 tarihinde, Tebligat Kanunun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği; ancak tebliğ tarihi itibariyle borçlu müşterek hane /tebliğ adresinden mahkeme kararı ile 1 ay uzaklaştırıldığından ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu görülmektedir. Gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı)....
tebligatta beyanı alınan Nida Duman isimli bir komşusunun bulunmadığını, tebliğ mazbatasında bu kişinin imzasının bulunmadığını, müvekkilinin tebliğ tarihinde tatilde olduğunu belirterek, öncelikle takibin tedbiren durdurulmasına, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 11/08/2020 olarak düzeltilmesine, kabul edilmemesi halinde gecikmiş itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/21402 Esas sayılı dosyasından müvekkiline mirasçı sıfatıyla yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz iken ve tebligatın usulsüz olduğuna dair nedenlerin yasal dayanaklı tüm delillerinin dosyada mevcut iken mahkemece delillerin takdirinde hataya düşülerek tebligatın usulüne uygun yapıldığından bahisle tebligata ilişkin şikayet yönünden davanın reddine karar verildiğini, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayet yönünden verilen red kararının kaldırılarak davanın usulsüz tebligatın şikayeti yönünden de kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....