sürekli olarak ayrılmadığını, bunun aksi sebep ile tebligatın iade edilmesinin usulsüz olduğunu, buna bağlı olarak TK'nın 21/2. maddesine göre tebligat yapma şartlarının oluşmadığını, usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin davacının beyan ettiği ıttıla tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek tebliğ tarihinin 09/12/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....
Yukarıda belirtilen kanun ve kanuna dayalı olarak çıkartılan tüzük hükmü gereğince, davetiyelerin muhatabı olan vekilin, tebligat sırasında bürosunda bulunmadığı tebliğ evrakına yazılmadığından, davetiyeler usulsüz olarak tebliğ edilmiştir. Bu hususun, temyiz incelemesi sırasında tesbit edilmesi nedeniyle Dairemizin 09.05.2011 gün ve 2011/8226 E. 8070 K.sayılı ilamı ile “… gerekçeli kararın ve karşı tarafın temyiz dilekçesinin davacı vekiline tebliğ edilmesi ve temyiz süresinin beklenilmesi…” için dosya mahalline iade edilmiştir. Yerel mahkemece, gerekli işlemlerin yapıldığından bahisle gönderilen dosyada Dairemiz ilamının davacı vekiline tebliğ edildiği, mahkeme ilamı ile temyiz dilekçesinin ise tebliğe çıkartılmadığı belirlendiğinden, Dairemizin 12.12.2011 gün ve 2011/20790 E. 20446 K sayılı ilamı ile; mahkemece yapılması gereken işlemler belirtilerek, dosya mahkemesine geri gönderilmiştir....
Maddesi uyarınca tebliğe çıkartıldığı ve 31/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Gönderilen ödeme emrinin ticaret sicilde kayıtlı adrese TK 35. Maddesi uyarınca tebliğ edildiğinden tebliğ işleminde usulsüz bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, söz konusu ödeme emrinde borçlunun adresi olarak gösterilen adresin müvekkilinin adresi olmadığını, müvekkilinin adresi 01.10.2020 tarihli ödeme emrine itiraz dilekçesinin ekinde sunulan noter onaylı Ticaret Sicili Gazetesi'nde "Güngören Mah. Turgut Özal Cad....
Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Müvekkili aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ adresinin... Mahallesi Şanlıurfa olduğunu müvekkilinin ... Mahallesi no:139 ......
Adres boş olup muhatap adresten taşınmış yeni adresi bilinmiyor" şerhi verilerek 05/01/2022 tarihinde iade edildiği, bunun üzerine 89/1 haciz ihbarnamesinin aynı adrese mernis ibareli gönderildiği ve "gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, tebliğ adresinin kapalı olması nedeniyle Teb. K. m.21/2 gereğince tebliğ evrakı Talas Bahçelievler Mahallesi Muhtarına tebliğ edilmiştir, 1 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı" şerhi verilerek 29/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 89/2- 3 haciz ihbarnamelerinin de aynı adrese mernis şerhli gönderildiği ve yine "gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, tebliğ adresinin kapalı olması nedeniyle Teb....
Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligat usulsüz olup şikayet süresindedir. O halde mahkemece, satış ilanının usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği 10.10.2014 tarihinin ıttıla tarihi olarak kabul edilip, bu tarihe göre ihalenin feshi isteminin süresinde olduğu dikkate alınarak ihalenin fesih sebeplerinin yerinde olup olmadığı yönünde işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/2050 esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle müvekkilinin takibe itiraz etme imkanı olmadığını, ilgili tebligatın müvekkilinin mernis sisteminde kayıtlı adresi bulunmakta iken müvekkilinin babasının adresine çıkartıldığını ve aynı konutta yakınına tebliğ edildiğini, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, bu itibarla öğrenme tarihi olan 11/11/2021 tarihi itibarıyla icra dosyasına itirazda bulunulduğunu, olayda müvekkilinin bilinen en son adresi esas alınarak çıkarılmış bir tebligat olmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat nedeniyle müvekkilinin temerrüde düşürüldüğünü iddia etmenin de mümkün olmadığını, bu bakımdan öncelikle usulsüz olarak yapılan tebliğden ve icra takibinden 09/11/2021 tarihinde haberdar olan müvekkili adına öğrenme tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi sayılması ve icra dosyasına vaki itirazın süresi içerisinde yapıldığının tespiti gerektiğini, dayanak icra dosyasında...
GEREKÇE: Genel haciz yoluyla takipte borçlu vekili tarafından ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunularak 31.08.2020 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü, itirazlarının süresinde olduğunun kabulü, takibin durdurulması talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne , ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile öğrenme tarihinin 31.08.2020 olarak düzeltilmesine, usulsüz tebliğ nedeniyle borçlunun itirazının süresinde olduğunun tespiti ile takibin itiraz nedeniyle durdurulmasına karar verilmiştir....
Davacının usulsüz ödeme emri şikayet tarihi 10/12/2018 tarihi olup, icra müdürlüğüne itiraz dilekçesini sunduğu tarih 12/11/2018 dir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürme şikayeti, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz olduğunu öğrenme tarihi 12/11/2018 tarihi olduğu anlaşıldığından şikayetin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı" gerekçesi ile davacının davasının süre yönünden reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/12475 esas sayılı icra takibinde müvekkili adına çıkartılan ödeme emri tebligatının usulsüz olması nedeniyle usulsüz kesinleştirilen icra takibine dayalı verilen tahliye kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davayı süresinde açmadığını, ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edildiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....