WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda yapılan değerlendirmeler neticesinde, ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle, 27/12/2019 tarihli itiraz dilekçesi doğrultusunda takibin durdurulmasına ve maaş haczinin kaldırılmasına ilişkin taleplerin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne ve hacizlerin kaldırılmasına dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup söz konusu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince: "Tüm dosya kapsamı ele alındığında, uyuşmazlığın genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dayalı şikayet olduğu anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4.maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanabilir ise de, sözü edilen adrese öncelikle tebligat çıkarılıp tebliğ evrakı tebliğ edilemeden geri döndüğü takdirde Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebliğ işleminin yapılması gerekir. Yukarıdaki açıklama ışığında, somut olaya bakıldığında, davacı şirkete ilk çıkarılan ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiği anlaşıldığından, TK m.35 uyarınca tebliğ yapılmasında hukuka uymayan bir yön olmadığının yanı sıra, yapılan tebliğin Tebligat Kanununda belirtilen usule uygun olduğu kuşkusuz olduğundan şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

Davacı vekilinin kıymet taktiri raporunun tebliğ edilmediği ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği iddiası bakımından yapılan incelemede, her ne kadar davacı vekili kıymet taktiri raporunun tebliğ edilmediğini ileri sürmüş ise de, icra dosyasında kıymet taktiri raporunun borçlu vekiline 30/01/2022 tarihinde e-tebliğ yoluyla usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, yine satış ilanının borçlu vekili Av. Mehmet Durmuş ve Av....

Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.06.2016 gün ve 2014/336-2016/647 sayılı hükmü onayan Dairemizin 03.12.2018 gün ve 2018/2505-4804 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle itirazi kayıtsız imzalanan ilk 7 hakediş ile ilgili yapılan kesintiler ödenmeyen fiyat farkı ve iş bedeli ile ilgili hesaplanıp hükmedilen bedel içerisinde kabul edilen herhangi bir alacak miktarının bulunmadığına, 8 nolu hakedişinde Yapım İşleri Genel Şartnamesine uygun itirazi kayıtla imzalandığının anlaşılmasına göre, HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 384,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalıya yükletilmesine, 18.11.2019 gününde oybirliğiyle...

    Kaldı ki, davacı - borçluya satış ilanının yine ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olan adresine TK 35.maddesi uyarınca 17/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, Bu durumda icra emri tebliğ işlemi usulsüz kabul edilse bile muhatabın en geç bu tarihte (17/07/2017 tarihinde) usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden ve şikayet dilekçesinde satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğünün de ileri sürülmediği dikkate alındığında borçlunun icra emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin 22/08/2017 tarihinde yapılan şikayetin, anılan tarihe göre İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Sonuç olarak ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. HMK.'...

    İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; ödeme emri ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini, kıymet takdiri ve satış ilanının da kendisine usulsüz tebliğ edildiğini, adrese daha önce dosyadan yapılan bir tebligat bulunmadığını, mernis adresine doğrudan TK. m. 21/2 şerhli tebligat göndermesinin yasaya aykırı olduğunu,satış ilanının kendisine hiç tebliğ edilmediğini, dosyasaki bütün tebligatların usulsüz tebliğ edildiğini ihalenin 04.03.2022 tarihinde yapıldığını, ihaleden en geç ihale günü haberdar oldukları kabul edilse dahi 11.03.2022 tarihinde fesih istemiyle şikayet yoluna başvurduklarını, usulsüz tebliğ şikayeti için sürenin dolmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....

      olduğu, davacı borçlunun ikametgah adresinin Zeytinburnu/İstanbul olduğu, İİK'nın 50.maddesi yollamasıyla HMK'nın 6.maddesi gereğince davacı/borçlunun yetkili icra dairesinin talep gibi Bakırköy İcra Daireleri olduğu ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 18/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, davacının yetki itirazının kabulüne, icra müdürlüğünün yetkisizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili Bakırköy İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar vermiştir....

      Atatürk Bulvarı no: 116/10 Ayvacık Samsun " adresine oğlunun borçları sebebiyle başlatılan icra takibi kapsamında İİK 'nun 89/1- 2- 3 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini ancak tüm haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, davacı tarafından 16/10/2018 tarihinde Çarşamba icra dairesi dosyasının incelenmesi neticesinde dosyadaki ihbarnamelerden ve usulsüz tebligatlardan haberdar olduklarını, tebligat mazbatalarının incelenmesinde; haciz ihbarnamesi tebligatının müceekkilin muvakkaten İstanbul ilinde bulunduğu bir dönemde ikametgah adresinde gönderildiği ancak bila tebliğ iade edildiği, tebligat kanununun bütün hükümlerinin yok sayılarak hareket edildiği ve usulsüz tebligatlar nedeniyle davacının kendisi hakkındaki işlemlerin hiçbir aşamasından haberinin olmadığını, takip borçlusunun babası olması dışında borç nedeniyle hiçbir sorumluluğu bulunmadığı, aksine oğlundan alacaklı olduğu halde açıkça oğluna ait borcun muhatabı durumuna getirildiğini, tebligat...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlular tarafından 24.06.2014 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuruda, takip dosyasında kendi adlarına çıkarılan ödeme emrinin diğer takip borçlusu şirkete tebliğ edildiğini, tebligat yapılan şirketin kendilerinin acentası ya da temsilcisi olmadığını, usulsüz tebliğ nedeniyle takipten 18.06.2014 tarihinde haberdar olduklarını, borca ve takibe yaptıkları itirazın icra müdürlüğünce 18.06.2014-24.06.2014 tarihlerinde reddedildiğini ileri sürerek şikayette bulunulmuş, mahkemece borçlular tarafından icra mahkemesine usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulmadan, doğrudan icra müdürlüğüne...

        Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre bir borçluya çıkartılan tebligatın diğer borçluya tebliğ edilmesi halinde yapılan tebliğ işlemi Tebligat Kanunu'nun 39. maddesine aykırı olmakla usulsüzdür. Şikayetçi- borçlu T1'a yapılan ödeme emri tebliğ işlemi diğer borçlu Zeynep Çığrım'a yani hasma tebliğ nedeniyle Tebligat Kanunu'nun 39. maddesine aykırı olduğundan usulsüzdür. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12/10/2017 tarih 2017/691 esas 2017/12369 karar, 05/07/2017 tarih 2016/30199 esas 2017/10245 karar) Mahkemenin usulsüz tebligat şikayetini kabul etmesi gerekirken reddine karar vermesi isabetsizdir. Usulsüz tebliğde Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihidir. Davacı ödeme emrini maaşından haciz sebebiyle kesinti yapılması ile öğrendiğini iddia etmiştir. Bu tarihten önce öğrendiğine ilişkin delil bulunmamaktadır. Davacının ödeme emrinin tebliğ tarihi öğrenme tarihi olan 03/12/2018 olarak kabul etmek gerekmektedir....

        UYAP Entegrasyonu