ve icra dosyasını 04/10/2021 tarihinde ödemesi sebebiyle itiraz sürelerinin 04/10/2021 tarihinde başladığını, iş bu nedenden dolayı itiraz süresinin müvekkilinin öğrenme tarihi olan 04/10/2021 tarihi olarak kabul edilmesinin önem ve zorunluluk arz ettiğini, ayrıca müvekkilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinde lehdarı hiç tanımadığını, bu kişilere böyle bir senet düzenlemediğini, takip dayanağı evrakı kabul etmemekle birlikte, yapılan tüm usulsüz işlemlerle ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunacaklarını, bu sebeple icra takibine, takip dayanağı bonoya, borca , imzaya, işlemiş faize, sonraki faize, faiz oranına ve icra takibinin ferilerine ilişkin yasal süresinde itirazlarını sunmak için mahkememize başvurma zarureti hasıl olduğunu, Akşehir İcra Müd.'...
Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2022/23660 E sayılı dosyasında yapılan kambiyo senetlerine mahsus takip nedeni ile imzaya ve borca itiraz etmiş ve dava dilekçesinde ödeme emrini 17/10/2022 tarihinde teslim aldığını belirtmiş ise de davacıya ödeme emrinin 14/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tebligatın usulsüz olduğuna dair bir beyanının olmadığı, sürenin 14/10/2022 tarihinden başladığı, (Davacının tebligatı muhtardan alma tarihinden itibaren sürenin başlamayacağı) imzaya ve borca itirazın 5 günlük sürenin dolacağı 19/10/2022 tarihine kadar yapılması gerekirken 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 20/10/2022 tarihinde yapılan imzaya ve borca itirazın süreden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu vekili, vekil varken asile ödeme emri tebliğ edilmesinin yasa aykırı olduğunu, borca ve imzaya itiraz ettiklerini, belirterek ödeme emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece talebin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Avukatlık Kanunu'nun 41. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Borçlunun, vekili Av. ... aracılığı ile ... 5....
içinde bildirmesinin mecburi olması karşısında, yasal süre içerisinde davacı borçlu tarafından imzaya ve borca itiraz edilmediğinin tüm dosya kapsamında sabit olduğunu, davacı borçlunun icra dosyası kapsamında ve Beyşehir İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/54 Esas sayılı dosyasında kıymet takdiri işlemlerini de yaptırdığını ve ödeme emri ile icra dosyasından bilgisinin mevcut olduğunu, belirtilen nedenlerle yasal beş günlük hak düşürücü süre içerisinde davacı tarafından itiraz edilmediğini, ayrıca, itirazın yasal hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı düşünülse dahi, İİK'nın 169/a maddesinin "...Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder..." hükümlerine haiz olması neticesinde, davacının iddiasını ve davasını İİK'nın 168, 169, 169/a ve devamı maddelerinde düzenlenen belgelerle de ispatlayamadığı ve davacı tarafın tahrifat iddiasının da senetlerin yapılan gözlemi neticesinde yerinde...
Uyuşmazlık; ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği şikayetine ilişkindir. Ilgaz İcra Müdürlüğü'nün 2018/40 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklının borçlu hakkında başlatmış olduğu ilamsız takipte borçluya ödeme emrinin 30.03.2018 tarihinde yapıldığı, borçlu vekilinin icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde, 11.04.2018 tarihinde ödeme emri ve açılan takipten haberdar olduklarını belirttiği, borca, yetkiye, imzaya ve tüm fer'ilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacı borçlu vekilinin İcra Müdürlüğüne 16.04.2018 tarihinde uyap sisteminden sunduğu dilekçe tarihinin 13.04.2018 olarak belirtildiği, ödeme emri ile açılan takipten haberdar olma tarihlerinin ise dilekçenin iki yerinde de 11.04.2018 olarak belirtildiği görülmüştür....
Ancak dosya kapsamında borçlu adına elektronik tebligat adresinin, Vakıflar Genel Müdürlüğünce alınıp aktive edildikten sonra, hesap adresinin kendi sitesinde ilan edildiği ve borçluya e-posta yoluyla bilgi verildiği şeklinde cevap verilmiş ise de, buna dair yazılı belge bulunmamakla birlikte, e-posta yoluyla bildirim yapılması da ilgili kanun ve yönetmelik maddeleri değerlendirildiğinde usulsüzdür. Bu kapsamda borçlunun gecikmiş itiraz başvurusu değerlendirildiğinde; gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır. Usulsüz tebligat durumunda gecikmiş itiraz yoluna başvurmaya gerek yoktur. Zira usulsüz tebligatta itiraz süresi henüz başlamamıştır. Süre, borçlunun tebligatı öğrendiğini bildirdiği tarihte başlar, oysa gecikmiş itirazda itiraz süresi başlamıştır, ancak borçlu ortaya çıkmasında kusursuz olduğu bir engel nedeniyle itirazda bulunamamıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ön inceleme tutanağında "davanın kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat, yetki, borca itiraz ve takipten önceki zamanaşımı itirazına ilişkin olduğu görüldü" yazılı olduğunu, oysa ki, davanın ön inceleme tutanağında yazılı olanların yanında "İİK nun 71....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece, müvekkili tarafından Gebze İcra Dairesinin 2020- 35206 esas sayılı dosyasına yapılan imzaya itirazın 5 günlük yasal süre içerisinde yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verildiğini, müvekkiline dava konusu Gebze İcra Müdürlüğünün 2020/35206 esas sayılı dosyasından çıkarılan ödeme emrinin 04.12.2020 tarihinde tebliğ olduğunu, müvekkilinin ise 08.12.2020 tarihinde dava açarak imza itirazında bulunduğunu, müvekkilinin ödeme emrinin kendisine 04.12.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, posta memuru tarafından usulsüz olarak tebligat zarfının doldurulduğunu, müvekkilinin 04.12.2020 tarihinde ödeme emrini tebliğ aldığını beyan ettiğini, yerel mahkemece tebliğ tarihi hususunda itiraz varken ptt’ye ödeme emrinin tebliğ tarihi sorulmadan ve usulsüz tebligat ile hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını...
Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilinin e-devlet üzerinden takipten 14/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de icra dosyası arasına alınan tebligat mazbatasından borçlu T1 bizzat kendisine 08/06/2020 tarihinde tebliğ yapıldığı, yapılan tebliğin usul ve yasaya uygun olduğu, Mahkememizin işbu dosyasında açılan imzaya itiraz davasının dava tarihinin 15/08/2020 olduğu, davanın süresinde açılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davanın süre yönünden reddine" karar verildiği görülmüştür....