İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2022 NUMARASI : 2022/240 ESAS 2022/351 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas İcra Dairesi’nin 2012/6109 E sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibini 21.07.2022 tarihinde öğrendiklerini, müvekkile yapılan tebligatın açıkça usulsüz olduğu halde Sivas İcra Müdürlüğü'nce icra takibinin kesinleştirildiğini, müvekkilin mallarına haciz konulduğunu, bu aşamadan sonra aynı gün takibe, borca, yetkiye ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, ancak Sivas icra Müdürlüğünün itiraza karşı kurduğu gerekçede itiraz talebini 22.07.2022 tarihinde süre yönünden reddettiğini beyanla usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının...
İcra Dairesi'nin 2021/10874 Esas sayılı dosyasından hakkında takip başlatıldığını Durmuş Sedef isimli şahıstan öğrendiğini ve süresi içerisinde borca itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, mahkemece duruşma yapılmadan karar verildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti niteliğindedir. Mersin 1. İcra Müdürlüğü 2021/10874 sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklının Meski, borçlunun Feyyaz Okur, borcun 35. 886,59. TL asıl alacak ve ferileri, dayanağın kaçak su tutanağı, takibin örnek 7 ilamsız olup, ödeme emirinin davacı borçluya " Yeşilova Mah....
Ilgın'a gönderilmesini talep ettiğini, sonuç olarak Akşehir İcra Müdürlüğünün 2019/3265 Esas sayılı takip dosyasındaki yasal olmayan usulsüz tebliğ işleminin iptali ile dava açtıkları tarihin öğrenme tarihi olarak kabul edilerek tebliğ tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesini, borca itirazlarının kabulü ile yetkiye itirazının kabulünü taleple mezkur davayı açma gereğinin hasıl olduğunu beyan ederek açıklanan nedenlerle Akşehir İcra Müdürlüğünün yasaya aykırı işlemlerinin iptalini, yetkiye itirazlarının kabulü ile yetkili yer olarak ve talep halinde dosyanın Ilgın İcra Müdürlüğüne gönderilmesini, borca itirazlarının kabulü ile adi takibin durdurulmasını talep etmiştir....
Borçlu, borca itirazını, İİK'nun 168/1. maddesinin 5. bendi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapınası gerekir. Anılan madde uyarınca itiraz süresi takibin öğrenildiği tarihten değil ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Ancak borçluya usulsüz de olsa bir tebligat yapılmış ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nur 32. maddesi uyarınca öğrenir e tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, böyle bir durumda itiraz süresi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Her hangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş olması halinde ise sözkonusu madde hükmü uygulanmaz. Öte yandan haciz safhasına geçilebilmesi için borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmesi zorunludur. Takibin kesinleşebilmesi için ise; borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi ve yasal itiraz süresinin geçmesi ya da süreden feragat edilmesi zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...
İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin borcunun bulunmadığını, borca, faize ve oranı ile tüm fer'ilere itiraz ettiklerini belirterek şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Madde 170/a-2 gereğince icra takibinin iptaline, davacı olarak senede imza atmış ancak eşinin rızası olmadığından borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; davacının hukuki dayanaktan yoksun tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine, icra takibinin davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın usulsüz tebligat bakımından reddine, davanın yetki itiraz bakımından süre yönünden reddine, davanın borca itiraz bakımından süre yönünden reddine, dair karar verilmiştir....
Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, borçlunun başvurusu bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12- 258 esas, 20018344 sayılı kararı). (emsal karar; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/24688 E 2017/15880 K sayılı kararı) Buna göre mahkemece hukuki nitelendirmenin usulsüz tebliğ şikayeti olarak yapılması ve bu doğrultuda yargılama yapılarak karar verilmesi yerindedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/22458 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinde, alacaklı olduğunu iddia eden T4 herhangi bir borcu olmadığını, davalı/alacaklı tarafça başlatılan icra takibine, takip konusu alacağa, faize ve diğer tüm ferilerine itiraz edildiği gibi, Mahkemenin ve takibin yürütüldüğü İcra Dairesinin de yetkili olmadığını, buna dair borca ve yetkiye itiraz dilekçesinin ilgili icra müdürlüğüne Antalya'dan talimat ile gönderildiğini, T6 ise takibin neden yöneltildiği konusunu hiç anlamış olmadığını, bu şirketin tarafına ait olmakla beraber bu şirket ile davalı arasında resmi veya gayrı resmi hiçbir bağ olmadığını, ticari bir ilişki kurulmadığını, İstanbul'da alacaklı olduğunu iddia eden şahıs ile herhangi bir hukuki ve ticari ilişkisi olmadığı gibi ikametgahının da Antalya'da olduğu için Antalya İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili ve görevli olduğunu, takibin de usulsüz tebligat ile tarafına tebliğ olunmuş gözükmekle takibin usulsüz tebligat nedeniyle iptali gerektiğini...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, icra dosyasında gerekçeli kararda yazıldığı gibi 08/01/2021 tarihinde taraflarına yapılan bir reddiyatın bulunmadığını, mahkemenin ihtarına rağmen davacı tarafın dosyaya itiraz dilekçesi sunmadığını, davacının borca itiraz etmediğini, icra dosyasına sunulmuş borca itiraz dilekçesi bulunmadığını, takibin kesinleştiğini, usulsüz tebligat davasında verilen ilamın kesinleşmediğini, istinaf yargı yoluna başvurduklarını, ayrıca dosya borcunun tamamının icra dosyasına yatırıldığını, dosyanın infazen kapatıldığını söyleyerek kararın kaldırılmasın istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre;davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacıya 17/11/2020 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunduğu, İstanbul 16....