WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Her ne kadar davacı taraf takibe dayanak belgenin ödeme emri ile taraflarına tebliğ edilmemesinin de tebligat işlemini usulsüz kıldığından bahisle şikayet yoluna gidilmiş ise de, takip talebinde alacaklının herhangi bir belgeye dayanmadığı, takibin belgeye dayanması ve bu belgenin borçluya tebliğ edilmemesinin ödeme emrinin iptali sonucunu doğuracağı ancak davacı tarafın ödeme emrinin iptali yönünde bir talebinin olmadığı ve ayrıca yapılan tebliğ işleminin zaten usulsüz olduğu ve bu hususun mahkememizin de kabulünde olduğu yukarıda açıklanmıştır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2021 NUMARASI : 2021/98 ESAS - 2021/262 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2020/1292 Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine başlatılan takibi müvekkilinin e-devlet üzerinden öğrendiğini, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek, usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emrinin ve tebligatın iptali ile takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ''...Ankara 28....

Mahkemece, vekil varken asile tebligat yapılmasının usulsüz olduğu gerekçesiyle icra emrinin davacı borçluya tebliğ yapılmak üzere iptaline karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11, Avukatlık Kanunu'nun 41 ve HMK'nun 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda, takip dayanağı ilamda borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işlemlerinin adı geçenin vekiline yapılması gerekmektedir. Ancak, icra emrinin borçlu asile tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurarak, tebligatın asile gönderildiğinden bahisle, icra emrinin iptali istemi yanında, takibin esası ile ilgili itiraz ve şikayetlerini de ileri sürdüğü görüldüğünden, adı geçenin tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı kalmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili; takibe konu dayanak ilamda vekil edeninin vekil marifeti ile temsil edildiğini, icra emrinin ise vekile değil, asile tebliğ edildiğini ileri sürerek usulsüz tebligatın iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri uyarınca vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur....

      ödeme emrinin de usulsüz olduğunu ve iptali gerektiğini, usulsüz tebligat sebebi ile, tebliğ tarihinin müvekkilin öğrenme tarihi olan 16.6.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ...'nın ... İcra Müdürlüğü'nün 1996/762 Esas sayılı dosyası üzerinden hakkında yapmış olduğu ilamsız takip neticesinde ödeme emrinin ikamet etmediği ve ilgisinin bulunmadığı bir adrese tebliğ edilerek usulsüz tebligatla takibin kesinleştirildiğini ve yine usulsüz tebligatlarla kayden maliki olduğu 2103 parsel sayılı taşınmazın haczedilerek 16.12.1996 tarihinde davalı ...'...

        Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davaya konu 413 ada 10 parsel sayılı, taşınmazın 303, 08/374 payının tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, geriye kalan 70, 92/374 payın ise davalı uhdesinde bırakılmasına, karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun; "Vekile ve kanuni mümessile tebligat" kenar başlıklı 11. maddesinde, "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. " Davalı Maliye Bakanlığı kendisini vekille temsil ettirdiği ve vekilin vekillik görevi devam ettiği halde davacı asile yapılan tebligat usulsüz olduğundan, 08.05.2008 tarihinde davalı Maliye Bakanlığı Kocaeli Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğüne yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz başvurusunun süresinde olduğu anlaşılmıştır. Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür....

          Somut olayda tebligat evrakında, davalının tevziat saatinde nerede olduğunu bildiren komşusunun ismi yazılmadığından davalıya yapılan gerekçeli karar tebliği usulsüz olup, komşunun daire numarasının belirtilmesi bu usulsüzlüğü gidermez. Her ne kadar söz konusu tebligat usulsüzlüğü posta memurunun işleminden kaynaklanmaktaysa da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 301. maddesi gereği ilamı taraflara tebliğ etmekle görevli olan mahkemenin, posta memurunca yapılan tebliğin usulüne uygun yapılıp yapılmadığını denetleme, tebliğin usulsüz yapılması halinde yeniden tebligat çıkartma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu amaçla mahkeme, tebligatın usulüne göre tebliğ edilmesi ve usulsüz tebligatların tespit edilmesi için gerekli olan tedbirleri almak ve gerektiğinde ihmali bulunan kişiler hakkında yaptırım uygulamak yetkisine de sahiptir....

            İcra Hukuk Mahkemesi'nin 22/05/2019 tarih 2019/189 esas 2019/287 karar sayılı kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 3.İcra Dairesinin 2018/12241 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin ve 103 davetiyesinin usulsüz olduğunu, Tebligat Kanunu'nn 16.maddesi gereğince tebliğ yapılacak kişinin nerede olduğunun, ne zaman döneceğinin tevsik edilmediğini, ayrıca müvekkili adına tebligatı alan Ayşen Gök isimli şahsın aynı icra takibinde borçlu olması sebebi ile hasma tebliğ yasağına ilişkin Tebligat Kanununun 39.maddesi hükmüne aykırı olduğunu beyan ederek ödeme emri tebliği ve 103 davetiyesi tebliğ işleminin iptali ile öğrenme tarihinin 18/04/2019 olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

            nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğu, yapılan incelemede 89/2 haciz ihbarnamesi tebliğ mazbatası üzerinde icra müdürlüğünce tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair şerh verilmediği görüldüğünden tebliğ işleminin usulsüz olduğu, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde, istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK.353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu