Buna göre, şikayete konu 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin tebliğinde bilgisine başvurulan ve haber bırakılan, 89/3 haciz ihbarnamesi tebliğinde ise haber bırakılan komşunun ismi yazılmadığından tebligatlar usulsüz olup, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, T.K.'...
Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre; İİK’nın 89. maddesi gereğince çıkartılan haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulsüz olduğunun ileri sürülmesi ve mahkemece tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun tespit edilmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin de iptaline, İİK’nın 89. madde prosedürü usule uygun şekilde tamamlanmadan konulan hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmesi gerekir....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından dava dışı ....Şti. ..., ...ve ... aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı banka tarafından müvekkili şirkete 89/1,89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini ve sonucunda müvekkili şirketin icra dosyasına borçlu olarak eklendiğini, müvekkili şirketin araçları üzerine haciz konulduğunu, tebligatı alan ...'in tebligatı almaya yetkili olmadığını ve müvekkili şirkette çalışmadığını, yapılan her üç tebligatında usulsüz olduğunu, bu konuda Yargıtay'ın birçok kararı bulunduğunu, usulsüz tebligata yönelik olarak Kayseri ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan genel haciz yoluyla takipte, alacaklının borçlunun taşınmazlarının sorgusu ve araçlarının yakalanması talebinin icra müdürlüğünce, usulsüz tebligat nedeniyle takibin kesinleşmediği gerekçesiyle 03/07/2014 tarihinde reddine ilişkin kararın iptali talep edilmiş, mahkemece şikayetin reddine dair verilen karar alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.İcra müdürünün ''ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğunu” kendiliğinden gözeterek, alacaklının haciz talebini reddetme yetkisi bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; " ... Açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE ... " karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; açılan davanın süresinde olup olmadığının tespiti için usulüne uygun bir tebligat yapılması gerektiğini; usulsüz tebligatın esas alınarak hak düşürücü sürenin hesaplanmasının doğru olmadığını; haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olduğu değerlendirilmeden, haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin açılmış olan Kdz. Ereğli 1....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının usulsüz tebligat yapıldığına dayanılarak takibin iptali isteminin müvekkili kuruma zarar vereceğini, mahkemece her ne kadar takibin iptali talebi reddedilse de takibin kesinleştiği gün ve devamında faizlerin işlemeye başlayacağı tarih hakkında yanılgıya düşerek müvekkili kurum aleyhinde hüküm tesis ettiğini, icra dosyasında belirtilen icra takip tarihi ve kesinleşme tarihinin yerinde olup icra dosyasındaki tarihlerin baz alınmasının doğru olacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla takipte usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 2. İcra Dairesinin 2016/4294 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 18/03/2016 tarihinde genel haciz yoluyla 37.775,56 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı anlaşılmıştır....
Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda şikayetçiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de tebliğ edilmiş ve bunlara yönelik olarak herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....
Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine İİK 89/1, 89/2 haciz ihbarnamelerinin düzenlendiğini, müvekkilinin tebligat adresinden taşındığı için tebligatlar hakkında bilgi sahibi olamadığını ve bu haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde itiraz edemediğini, müvekkilinin aleyhine İİK Madde 89 gereği düzenlenen üçüncü haciz ihbarnamesinin de Tebligat Kanunu Madde 21 e göre 03.02.2020 tarihinde, Tebligat kanunu ve ilgili yönetmeliğe uygun prosedürler yerine getirilmeden, usulsüz olarak muhtara bırakıldığını, tebliğ memuru tarafından usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği için, müvekkilinin tebligatı 21.02.2020 tarihinde tebellüğ edildiğini, ... 36. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkiline çıkarılan üçüncü haciz ihbarnamesine ait tebligatın usulsüz olduğunu ve usulsüz tebligatın iptali ve tebliğ tarihinin müvekkilinin öğrenme tarihi olan 21.02.2020 tarihi olarak düzeltilmesi talebiyle, ... 8.İcra Hukuk Mahkemesi ......
Esasında açılan dava dosyasında sunulan belgelerden müvekkili şirketin borçlu değil, aksine alacaklı olduğunun ortaya konulduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, tarafların sermaye şirketi, tacir olması nedeniyle davanın kabulüne, müvekkili şirkete ve dolayısıyla dava dışı takip borçlusu şirkete usulsüz tebliğ edilen ve ayrıca iptalleri istenen haciz ihbarlarının usulsüz tebliği tarihleri itibariyle ve usulsüz tebligatların öğrenildiği tarih itibariyle doğmuş kesinleşmiş bir borçu bulunmadığının, alacak iddiasında bulunan davalı şirketin, takip borçlusu şirketten alacağı olmadığının, alacak iddiasının ve takibinin muvazaalı olduğu, müvekkilinden haksız alacak tahsili için muvazaalı işlemlere girişildiğinin de tespiti ile bu yönden de borç olmadığının tespiti ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarlarının müvekkil şirket yönünden iptaline, açılan davaya ilişkin Antalya ... İcra Dairesinin ......
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı 3. kişi vekili tarafından müvekkiline 1. ve 2. haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olduğu iddia edilerek borçlu olarak dosyaya kaydedilen müvekkili yönünden takibin durdurulmasına ve müvekkili lehine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği, her ne kadar ilk derece mahkemesince davacıya çıkartılan 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine ilişkin ilk tebligatların bila tebliğ iade edilmesinin usulüne uygun olmaması sebebiyle sonradan mernis adresine TK'nun 21/2 maddesi uyarınca 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin tebliğ edilmesinin de usulsüz olduğu kabul edilmiş ise de, söz konusu tebligat parçaları incelendiğinde belirtilen adreste muhatabın bilinmiyor olması ve tebliğ işleminin mümkün olmaması sebebiyle tebligatların iade edildiği, her ne kadar belirtilen adreste Çağatay Avcı isimli bir şahsın bulunduğu belirtilmiş ise de, bu şahsın davacının tebligatı almaya ehil yakınlarından olmadığı, bilakis davacının...