Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile takip başlatılmış olup borçlu, şubeye tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu beyanla takibin iptalini talep etmiş borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiş, mahkemece şikayetin reddine ve icra dosyasının kaldığı yerden devamına karar verilmiş, Dairemizin 21.11.2019 tarihli kararında tebligatın usulsüz olup olmadığının değerlendirilmesi, buna göre tebligatın usulsüz olduğunun kabulü halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve her türlü borca itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bu konudaki talebin reddine karar verilmesi gerektiğinden yerel mahkeme kararının kaldırılmasına dair hüküm kurulmuş, mahkemece bu kez tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/284 KARAR NO : 2021/2315 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2020/92 ESAS, 2020/368 KARAR DAVA KONUSU : TAKİBİN İPTALİ - USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 13....
Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 14.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 04.09.2020 havale tarihli dilekçesiyle borca itiraz ettikleri, dolayısıyla en geç bu tarihte (04.09.2020) takipten ve usulsüz tebligattan haberdar olduğunun kabulü gerekir.Bu durumda, borçlunun 09.03.2021 tarihinde mahkememize yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğu anlaşılmakla; şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine" şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; tebligatın muhtara tebliğ edildiğine dair tebligat mazbatasının dosya içerisinde konulduğunu, Hopa Koyuncular Köyü Muhtarlığı'nın herhangi bir ofisinin ya da sabit adresinin bulunmadığı, tebligatın nereye yapıldığının bilinmediğini, tebligattan 04/09/2020 tarihinde haberdar olunduğu ve aynı gün itiraz edildiğini belirterek kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İcra Mahkemesi'nin 2015/856 E. sayılı dosyası ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda; yetkiye ve borca itiraz ile İİK'nun 58. maddesi uyarınca bono aslının icra dairesine sunulmadığını ve kambiyo vasfını haiz olmadığını, ödeme emri tebligatının da usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayetlerde bulunduğu, ayrıca bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen aynı mahkemenin 2015/850 E. sayılı dosyasında hacizlerin kaldırılması ile satışa ilişkin talimatların iptalini talep ettiği, mahkemece, asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, birleşen dosya yönünden ise şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, mahkemece asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 28.10.2015 olarak tespitine karar verilmiş olup, borçlunun diğer iddiaları yönünden bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2019/13180 Esas sayılı dosyasından müvekkiline ödeme emri gönderildiğini 01/10/2019 tarihinde öğrenmeleri üzerine 02/10/2019 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi gönderildiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emrine ilişkin tebliğ mazbatasında, "şirket yetkilisinin işyeri dışında olduğunu beyan eden aynı adreste daimi çalışan" şerhi ve "Mücahit Öztürk" imzasının yer aldığını, müvekkilinin Mücahit Öztürk adına bir çalışanı olmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile takibin devamına ilişkin işlemin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
A.Ş şeklinde yazıldığını, gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, davalının TK 35 maddesine göre tebligat yapılmasını icra müdürlüğünden talep ettiğini, 16.05.2018 tarihli TK 35 tebligatı ile takibin usulsüz şekilde kesinleştiğini, müvekkilinin usulsüz yapılan tebligattan 16.05.2019 tarihinde gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğunu öğrenmesi ile haberdar olunduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, çek üzerindeki imzaya müvekkil şirket yetkililerinin eli mahsulü olmadığını, ciro silsilesinde kopukluk bulunduğunu bildirmiş, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali ile tebliğe 16.05.2019 tarihinde muttali olduklarının tespiti ile usulsüz tebligat talebinin kabulüne, imzaya itiraz ve takibe ve borca yönelik sair itirazların kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, davalının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
yönünde iletişime geçtiğini, ancak evrak gelmiş olsa da müvekkiline teslim edilmediği, bu nedenle ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun şekilde yeniden tebliğine, usulsüz tebligat ile kesinleşen takibin durdurulmasına ve konulan haciz var ise, fekkine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraza ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraza ilişkindir. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır''. Yine Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 16/2. maddesinde de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'' hükmü yer almaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; Davacılar hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, ödeme emirlerinin davacı asillere 18/02/2017 tarihinde Tebligat Kanunu 21.maddeye göre tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 14/02/2017 tarihinde mahkemeye başvurarak hem usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu, hemde ödeme emrinin bir takım eksikliklerden dolayı iptalini istediği, mahkemenin 2017/933 E. 2018/119 K.sayılı ilamıyla usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, ödeme emri iptali talebinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verdiği, karar doğrultusunda davacılar vekiline tekrar yeni ödeme emri gönderildiği ve 08/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ üzerine eldeki davanın yani İİK 170/a maddesine dayalı şikayet davasının açıldığı anlaşılmaktadır....