şikayetin reddine, yetkiye, borca imzaya itirazın İİK'nun 168....
Bu yöndeki şikayetin ise aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. İcra müdürlüğüne yapılan şikayet sonuç doğurmaz. Somut olayda, borçluya, ödeme emrinin 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise 10.02.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığı iddiası ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce tebligat usulsüzlüğünün, icra müdürlüğünce incelenemeyeceği gerekçesiyle süresinden sonra yapılan itirazın reddi ile takibin devamına karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işlemine yönelik şikayetin icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmayacağından, memurluk kararı yasaya uygundur....
Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, davacının dava dilekçesinde takipten 21/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu, 22/07/2019 tarihinde takip dosyasına borca itiraz dilekçesi verdiğini belirttiği, takip dosyasının incelenmesinde de, davacı tarafından imzalı 22/07/2019 havale tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacının 21/07/2019 tarihinde takipten haberdar olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük yasal süreden sonra, 24/06/2020 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir....
Somut olayda; yetkili icra müdürlüğünce borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine, şirket vekilinin 03.11.2018 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu, dilekçesinde usulsüz tebligat iddiasında bulunmadığı, sadece borca ve faize itiraz ettiği, ancak müdürlükçe itirazın reddine karar verildiği, borçlu vekilinin yargılama aşamasında da usulsüz tebligat iddiasının bulunmadığı, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere yerinde olmayan icra müdürlüğü kararının iptali gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 18.02.2020 tarih ve 2019/1210 E. - 2020/416 K. sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve ... Anadolu 14....
Somut olayda; örnek 10 ödeme emrinin itiraz eden borçlu ...'e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davacı gerçek kişinin borçtan şahsen sorumlu olmadığı hususunun yeterince araştırılmadığını, taşkın haciz ve meskeniyet iddialarının mahkemece değerlendirilmediğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti, İİK'nın 85. maddesine dayalı taşkın haciz şikayeti ile İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebliğ şikayeti ile kambiyo senetlerine mahsus takipte imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. Mahkemece daha önce verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10....
İcra Hukuk Mahkeme'sinin 2021/437 Esas sayılı dosyasında borçlu tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve kıymet takdirinin iptali talebiyle şikayette bulunulduğunu, derdestlik itirazında bulunduklarını öte yandan iddiaların asılsız olduğunu beyan ederek talebin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İİK'nın 4. maddesine göre takip hangi icra dairesinde başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı İcra Müdürlüğünün bağlı bulunduğu İcra Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği, ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2018/22561 Esas sayılı dosyasında başlatılan takiple ilgili şikayet, İİK'nın 4. maddesi uyarınca yetkisiz yerde ileri sürüldüğünden mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin ... Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/94796 Esas sayılı dosyasında ödeme emrinin kendisine usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emrinde adres bilinmiyor şeklinde beyan yazıldığını, ödeme emri şartlarının bulunmadığını, buna rağmen takibin icra dairesi tarafından kabul edilerek sistemden sorgulama yapılarak MERNİS adresine ulaşıldığını, ancak tebligat hiç postaya verilmeden TK 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığının ilk tebligat yapılmadan direk TK 21/2 maddeye göre tebligat yapıldığını, ilk tebligat usulüne uygun olmadığından 2. Olarak yapılan TK 21/2 tebligatının usulsüz olduğunu, 05/08/2020 tarihinde taklipten haberdar olduklarını, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek ödeme emri tebliğ tarihinin 05/08/2020 olarak kabulüne, takibin itirazları nedeni ile durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....