WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre, tebliğin usulsüz yapılması halinde ise mahkemece, muhatabın tebliğe muttali olduğu tarihin tespit edilerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir. Somut olayda mahkemeninde kabulü olduğu üzere borçlu tarafa yapılan ödeme emri tebliği uslsüzdür. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebligat tarihinin düzeltilmesine ve tespit edilen tebliğ tarihine göre sair şikayet nedenleri hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, hükmün verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde; “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır....

    Buna göre, tebliğin usulsüz yapılması halinde ise mahkemece, muhatabın tebliğe muttali olduğu tarihin tespit edilerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir. Somut olayda mahkemenin de kabulü olduğu üzere borçlu tarafa yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebligat tarihinin düzeltilmesine ve tespit edilen tebliğ tarihine göre sair şikayet nedenleri hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, hükmün verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır....

      Buna göre, tebliğin usulsüz yapılması halinde ise mahkemece, muhatabın tebliğe muttali olduğu tarihin tespit edilerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir. Somut olayda mahkemeninde kabulü olduğu üzere borçlu tarafa yapılan ödeme emri tebliği uslsüzdür. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebligat tarihinin düzeltilmesine ve tespit edilen tebliğ tarihine göre sair şikayet nedenleri hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, hükmün verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır....

        Buna göre, tebliğin usulsüz yapılması halinde ise mahkemece, muhatabın tebliğe muttali olduğu tarihin tespit edilerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir. Somut olayda mahkemeninde kabulü olduğu üzere borçlu tarafa yapılan ödeme emri tebliği uslsüzdür. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebligat tarihinin düzeltilmesine ve tespit edilen tebliğ tarihine göre sair şikayet nedenleri hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, hükmün verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır....

          Buna göre süre, şikayete konu hacze ilişkin olarak borçluya tebligat yapılmışsa, tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Davacı borçlu, kendisine 103 davetiyesi tebliği yapılmadığını, hacizlerden 06/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu iddia etmiş, ancak tebligatın usulsüz olduğunu belirtmemiştir. Davacının dava dilekçesinde ileri sürmediği tebligat usulsüzlüğüne ilişkin istinaf sebebinin HMK'nın 357. maddesi uyarınca istinaf incelemesi sırasında dikkate alınması mümkün değildir. Somut olayda, davacıya şikayete konu hacze ilişkin 103 davetiyesinin 26/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebligatın usulsüz olduğunun şikayet sebebi yapılmadığı, böylece davacının hacizden 26/06/2020 tarihi itibariyle haberdar olduğu, şikayetin 7 günlük yasal süreden sonra yapıldığı anlaşılmakla mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, vekil yerine asile tebliğ şikayeti ile dayanak senedin kambiyo vasfı bulunmadığı iddiası ve borca itiraza ilişkindir. Gebze 4. İcra Dairesinin 2019/34783 esas sayılı dosyası incelenmesinde, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 18/07/2018 tanzim tarihli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlanıldığı, 10 örnek ödeme emrinin 29/05/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, eldeki davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı borçlu vekili, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu iddia etmiştir. İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2018/37025 esas sayılı takip dosyasında borçlu vekili icra dosyasına vekaletname ibraz etmiş olup, iş bu icra dosyasında borçlu tarafından vekili marifeti ile yetki itirazında bulunulmuş (İstanbul 26....

          İİK'nun 82/1. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayete konu hacze ilişkin olarak borçlulara tebligat yapılmışsa tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Takip dosyasının yapılan incelemesinde, borçlulara hacze ilişkin bir tebligatın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, asıl olan borçluların haczi öğrendiğini beyan ettikleri tarih olup aksinin yazılı belge ile ispat edilmesi zorunludur. Borçluların bildirdikleri bir öğrenme tarihi bulunmadığından şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul gerekmektedir. O halde mahkemece, borçluların meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            İcra Ceza Mahkemesinin 2018/533 Esas sayılı dosyasına 24/12/2018 tarihli savunma dilekçesi verildiği ve 26/02/2019 tarihli duruşmada davacı borçlu tarafından bizzat yapılan savunma ile en geç savunma yapılan duruşmada icra takip dosyasından haberdar olunduğu ve usulsüz tebligat şikayetinin öğrenmeden itibaren 7 günlük hak düşürücü sürede yapılması gerektiği ancak davacı borçlu tarafından iddia edildiği tarihte öğrenilmediğinin aksinin ispat edildiği gerekçesi ile şikayetin süre yönünden reddine karar vermiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, icra mahkemesine verdiği dilekçede, örnek 7 ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğinden ödeme emri tebliğ tarihinin öğgrenme tarihi olarak düzeltilmesini, usulsüz olarak konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayeti değerlendirilmeden haczin kaldırılması şikayetinin husumet yokluğu gerekçesi ile reddine karar verildiği görülmektedir....

              Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre borçluya yapılan tebligatın yasaya uygun olup olmadığının takdir ve tesbiti icra müdürüne değil; bu hususta şikayet vaki olduğu takdirde, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hakkında ve tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekip gerekmediği yönünde karar verme yetkisi icra mahkemesine aittir. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre şikayetin kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu