Vekili tarafından borçlu T1 aleyhine, toplam 19.532,17 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 03/09/2019 tarihinde tebliğ edilerek takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu belediyenin bir kısım banka hesaplarına haciz uygulandığı, davacı tarafından haczedilmezlik iddiası ile dava açıldığı anlaşılmıştır. 5393 sayılı Kanun'un 15.maddesi uyarınca ileri sürülecek haczedilmezlik şikayeti, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca borçlu belediye tarafından süresiz olarak yapılabilir. (Benzer yönde Yargıtay 12.HD.nin 2016/25287 esas, 2017/15878 karar sayılı ilamı) 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliği ancak fiili durumun tespiti ile belirlenmelidir....
"Kural olarak haczedilmezlik iddiasının, yedi günlük şikayet süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Bu durumda yedi günlük süre, haczin öğrenilmesinden itibaren işlemeye başlar. Yani, haciz borçlunun huzurunda veya borçlu adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılabilecek birlikte oturan eşi, aile fertler, hizmetçisi huzurunda yapılmışsa artık kendisine ayrıca 103 davetiyesi gönderilmeyeceğinden haciz tarihinden itibaren; eğer haciz gerek borçlunun ve gerekse borçlu adına tebligatı alabilecek kişilerin yokluğunda yapılmışsa, 103 davetiyesinin tebliğinden itibaren işlemeye başlar. 103 davetiyesi ile yokluğunda haciz yapılan borçluya üç gün içinde haciz tutanağını incelemek için süre verildiğinden borçlu 103 davetiyesinin kendisine tebliği üzerine, icra dairesine giderek herhangi bir beyanda bulunursa bu tarihte haczi öğrenmiş sayılır ve şikayet süresi bu tarihten itibaren işlemeye başlar....
tebliğ edildiği tarihte Amerika Birleşik Devletlerinde olmadığı, icra dosyası üzerinden TK 25/a maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulünün gerektiği, icra dosyasında 23/11/2020 tarihinden önce takipten haberdar olunduğuna dair bir bilginin yer almadığı gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesine yer olmadığına, asıl dosya her ne kadar gecikmiş itiraz olarak açılmış olsa da aslında talep edilen hususun usulsüz tebligat şikayeti olduğu, birleşen dosyanın da aynı mahiyette olduğu gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile 2020/488 esas sayılı doyasında ileri sürülen şikayetin kabulüne, İstanbul Anadolu 14....
O halde borçlunun maaş aldığı vakıf sandığının statüsü incelenerek, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda haczedilmezlik şikayeti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipoteğe ilişkin takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taşınmaz üzerinde ticari krediden kaynaklanan ipotek bulunduğu ve borcun ödenmediği belirtilerek şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Borçlu vekili takip dosyasına sunduğu 17.12.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüz olduğunu 15/12/2015 tarihinde öğrendiklerini ifade ettiğine göre mahkemece; borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti yasaya uygun olarak kabul edildiğinden, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 15.12.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 4....
Şahıs olan Güner Kıvılcım'ın evinde, müvekkilinin yokluğunda ev eşyalarının usulsüz bir şekilde haczedildiğini, kullanımı zorunlu olan ev eşyaları ile iletişim özgürlüğünü sağlayan araç ve gereçlerin haczinin mümkün olmadığını, 18/03/2021 tarihinde Ali Fuat Cebesoy Mah. 9306 Sk. No:31/3 adresinde yapılan haciz esnasında hacze konu eşyaların haciz mahallinde bırakıldığını ve yediemin zorunluluğunun da ihlal edildiğini, yapılan haciz işleminin bu nedenlerle usulsüz olduğunu, hacze konu eşyaların müvekkiline ait olduğunu belirterek usulsüz yapılan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
DAVA KONUSU : İSTİHKAK-HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı- T1 dava dilekçesinde özetle; İstanbul 24. İcra müdürlüğünün 2017/1005 E sayılı dosyasında yapılan takip nedeniyle yazılan talimat üzerine Küçükçekmece 4. İcra müdürlüğünün 2018/1816 talimat sayılı dosyasında 10/09/2020 tarihinde yapılan haciz işlemi sırasında koltuk takımı ve televizyon sehpasının haczedildiğini, borcun resmi olarak boşandığı eski eşine ait olduğunu, ayrıca haczedilen eşyaların İİK 82/3 maddesine göre lüzumlu eşya niteliğinde olduğundan haczedilmesinin mümkün olmadığını beyanla, hacze itirazının kabulü ile usulsüz yapılan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 30/12/2020 gün 2020/358 E. 2020/964 K.sayılı kararla; “ Davanın REDDİNE “ karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/339 KARAR NO : 2022/2472 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KÜTAHYA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2021 NUMARASI : 2021/427 ESAS 2021/478 KARAR DAVA KONUSU : Haczedilmezlik Şikayeti - Taşkın Haciz Şikayeti - Şikayet KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....