Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: *Davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz ödeme emri tebliğ şikayeti yönünden yapılan incelemede; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının hatalı olduğunu, müvekkiline direkt olarak Tebligat Kanunu 21.maddesi gereği tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunun açıkça ortada olduğunu, müvekkilinin iş bu takipten 09/11/2017 tarihinde haberdar olduğunu, 103.davetiyesininde aynı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, ilk derece mahkemesinin kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: İcra dosyası incelendiğinde, ödeme emrinin 21/04/2017 tarihinde Tebligat Kanunu 21/1 maddesine göre yapıldığı görülmüş, bu tebligatın madde de yazan usul ve merasime aykırı olduğu tespit edilmiş ve iade kararımızda da belirtildiği üzere ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayet kabul görmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1100 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin iptali istemi ile dava açmış ise de, ilk çıkan ve iade gelen tebligatın örnek 4-5 icra emrini ihtiva ettiği, alacaklı vekilinin talebi ile borçluya, genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin 02.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, borçlunun, takibin iptali istemi ile 01.12.2015 tarihinde dava açtığı ve takipten bu tarihte haberdar olduğu gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayeti reddedilmiş ise de, örnek 7 ödeme emri 02.12.2015 tarihinde tebliğ edildiğinden borçlunun 01.12.2015 tarihi itibariyle icra takibinden haberdar olduğu kabul edilemez. O halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, öğrenme tarihine göre düzeltilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde, HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın, tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258E.-1991/344 K). Somut olayda, şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emrinin yukarıda açıklanan sebeple usulsüz tebliğ edildiği, Orhan Mahallesi muhtarının düzenlediği "tebligat tutanağı" başlıklı tutanak içeriğine göre şikayetçi borçlunun usulsüz tebligatı 19/06/2018 tarihinde öğrendiği anlaşıldığından, mahkemece, davanın usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmesi ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi isabetli olmuştur. Dairemizce yapılan yargılama neticesinde; şikayetçi borçlu vekilinin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından Yargıtay 12....
emrinin iptali ile, öğrenme tarihinin 09/09/2019 olarak düzeltilmesini istemiştir....
Maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu yönündeki gerekçe ile usulsüz tebligat şikayeti yönünden davanın reddine, Zaman aşımı itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; Takip dosyası üzerinde yapılan incelemede, 10 yıllık zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı yönündeki gerekçe ile zaman aşımı itirazı yönünden davanın reddine, Davacı borçlu hakkında örnek 7 ilamsız icra takibi başlatıldığı, bu tür takiplere karşı itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, somut olayda da davacı şirket tarafından icra dosyasına usulsüz tebligat ve borca itiraz konulu itirazlarda bulunulduğu, takibin kesinleştiği, usulsüz tebligat yönünden inceleme yetkileri bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği, mahkemece de usulsüz tebligat şikayeti yönünden davanın reddine karar verildiği yönündeki gerekçeler ile davacının borca itiraz talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine sözleşme alacağından bahisle takip başlatıldığı, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde 08/04/2016 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, her ne kadar davacı şirket vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini beyan etmişse de tebligat parçasının incelenmesinde adresin geçici olarak kapalı olması nedeni ile evrakın mahalle muhtarına tebliğ edildiği,2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı, komşunun beyanının alındığı, haber verilen komşunun imzadan imtina ettiği, ödeme emrinin borçlu şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, her ne kadar tebligat parçasının incelenmesinde iki ayrı kaşe mevcut ise de altta bulunan kaşenin boş olduğu, sehven bu kaşenin vurulduğu anlaşılmış olup, davacı tarafın bu konudaki iddiası yerinde görülmemiş, icra dosyasının talep olmadan usulsüz olarak ihya veya yeniden icra müdürlüğünce oluşturulduğu...
Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurduğu, ... 1....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı kooperatif tarafından davacı borçlu şirket aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2021/42675 Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek no 7 ödeme emrinin gönderildiği, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Takip dosyasındaki davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin incelenmesinde şirketin Ticaret Sicildeki "Oymaağaç Mahallesi 5074 Sok....
No94/3 Sultanbeyli/İstanbul olduğunu, takipteki adresin farklı bir adres olduğunu, babası ile arasının bozuk olduğunu, babasına yapılan tebligattan haberdar olmadığını, tebliğ işleminden 01.07.2021 tarihinde tesadüfen haberdar olduğunu, takip talebinde borçlunun adresinin yazılmasının zorunlu olduğunu, adresi yazılmayarak mernis adresine tebligat şeklinde ibare ile hazırlanan takip talebinin icra müdürlüğünce kabul edilerek ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığını, takibin ve ödeme emrinin iptali gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C....