Maddeye göre tebliğ çıkarılması usulsüz olmuş olup resmi olmayan adrese tebliğ çıkarılmasına neden olduğunu, takip söz konusu usulsüz tebliğine göre kesinleştiğini, müvekkilinin mal varlığına haciz işlemi yapıldığını, söz konusu takibin varlığından müvekkilin Uyap Kurum Portal üzerinden tesadüfen 16/08/2021 tarihinde haberi olduğunu, ödeme emri usulsüz olarak tebliğ edildiğinden işlenen hacizler hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/08/2021 olarak düzeltilerek haksız işlenmiş hacizlerin kaldırılarak takibin durdurulmasına karar verilmesini, yargılama sonucunda şikayetin kabulüne karar verilerek yargılama giderleri ve avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
A.Ş şeklinde yazıldığını, gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, davalının TK 35 maddesine göre tebligat yapılmasını icra müdürlüğünden talep ettiğini, 16.05.2018 tarihli TK 35 tebligatı ile takibin usulsüz şekilde kesinleştiğini, müvekkilinin usulsüz yapılan tebligattan 16.05.2019 tarihinde gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğunu öğrenmesi ile haberdar olunduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, çek üzerindeki imzaya müvekkil şirket yetkililerinin eli mahsulü olmadığını, ciro silsilesinde kopukluk bulunduğunu bildirmiş, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali ile tebliğe 16.05.2019 tarihinde muttali olduklarının tespiti ile usulsüz tebligat talebinin kabulüne, imzaya itiraz ve takibe ve borca yönelik sair itirazların kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, davalının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince, aynı tarihte borçlunun aynı adresine ödeme emri tebligatının TK’nın 21/2., 103 davetiyesinin ise TK'nın 21/1. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin, tebligatın güvenilirliği ilkesine aykırı olup gerçek duruma uygun düşmediği ve bu suretle usulsüz olduğu, buna dayalı olarak takip dosyasından yapılan müteakip tebligatların da TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılması nedeniyle usulsüz olduğu belirtilerek şikayete konu taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshine karar verilmiş ve mahkemenin tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin gerekçesi Bölge Adliye Mahkemesince de benimsenmiş ise de; borçluya TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan ödeme emri tebliğ işleminin ve müteakip TK’nın 21/2. maddesi kapsamında yapılan tebligatların, borçlunun şikayet dilekçesinde, tebliğ yapılan adresten taşınmadığına ya da buranın mernis adresi olmadığına dair iddialarının bulunmaması ve bila tebliğ iade edilen tebligattaki şerhin gerçeğe uygun olup olmadığının mahkemece re'sen...
İcra Müdürlüğünün 2020/949 esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emrinin bilinen adresine gönderilmeden doğrudan mernis adresine TK'nın 21/2.maddesine göre tebliğ edildiğini, tebliğ işleminin şeklen de usulsüz olduğunu, müvekkilinin takipten 07/02/2022 tarihinde haberdar olduğunu beyanla ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; davacıya gönderilen ödeme emri tebligatının iade olduğu, bunun üzerine çıkarılan tebligatın, tebligatta mernis adresi şerhi bulunmadan posta memuru tarafından TK'nın 21/2.maddesine göre tebliğ edildiği, bu hali ile tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 07/02/2022 olarak düzeltilmesine karar vermiştir....
nun 127. maddesi uyarınca taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir sureti borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması başlı başına ihalenin feshi sebebidir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmazın ihalesi 11/03/2020 tarihinde gerçekleştirilmiş olup, şikayetçi vekilinin 08/04/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf müvekkilinin mernis adresi araştırılmadan T.K 35.maddesi uyarınca taşınmaz kıymet takdir raporu ile satış ilanının müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüştür. Ancak, icra dosyasında davacıya çıkartılan ödeme emri ''...Camiikebir Mah. Cumhuriyet Meydanı Sözer Apt....
Borçluya gönderilen ödeme emri 7201 sayılı Tebligat Kanuna uygun şekilde tebliğ edilmiş ise de, tebligatı alan eş İsa Güneş ile muhatap arasında boşanma davası olduğu iddiası ileri sürüldüğüne göre ve mahkemece celp edilen Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi'nin 2018/115 Esas sayılı dosyasında 02.02.2018 tarihli dilekçe ile tebliğ tarihinden önce açılan davanın 16.01.2019 tarihi itibariyle yargılamasının sürdüğü, Tebligat Kanunun 39. maddesi uyarınca hasma tebliğ yasağı nedeniyle yapılan tebligatın bu nedenle usulsüz olduğu anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesi'nin tebliğin usulsüzlüğüne ve davalı tarafça aksi ispat edilmemiş ıttıla tarihine ilişkin belirlemesi yerindedir....
İcra Dairesinin 2020/3603 sayılı dosyasında müvekkili aleyhine ilamsız icra yoluyla başlatılan takipte gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebligat yapılan adresin kiraya verip tebliğ tarihinden iki ay önce boşalttığı işyeri adresi olduğunu takipten 20/02/2020 tarihinde, kiracısının tebliği bildirmesi üzerine haberdar olduklarını belirterek, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile öğrenme tarihinin 20/02/2020 tarihi olarak düzeltilmesini istemiştir....
sağlanmasının ihalenin sağlıklı yapılması için hukuki bir zorunluluk olduğunu, nitekim Yargıtay yerleşik içtihatlarında satış ilanının tebliğine karar verilmesi halinde tebligatın yapılmamasını ihalenin feshi nedeni saydığını, borçluya satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesinin başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğunu, taşınmazın tapu siciline kayıtlı alakadarların tamamına kıymet takdir raporunun ve satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiğini, Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2022/149 esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde kıymet takdiri raporu ve satış ilanının müvekkili şirkete tebliğ edildiğinin görüldüğünü, kıymet takdiri raporunun müvekkili şirketin işyeri bünyesinde çalışmayan ve müvekkili firmada hiçbir temsil yetkisi olmayan şahsa usulsüz bir şekilde tebliğ edildiğini, söz konusu kıymet takdiri raporu ve satış ilanının Tebliğat Kanunu’na göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini, Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğünün, tebliğin...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Araklı İcra Müdürlüğünün 2020/205 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, takipte ödeme emrinin tebligat kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, ancak söz konusu tebligatın ihbarnamenin kapıya yapıştırılmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, öte yandan ödeme emrinin takip talebine aykırı olacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle iptalinin gerektiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08.06.2021 olarak düzeltilmesine ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Talep, usulsüz tebligata yönelik memur işlemi şikayeti, usulsüz tebligat nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden hacizlerin kaldırılması gerektiği ve takibe aykırı şekilde ödeme emri hazırlandığından bahisle ödeme emrinin iptali istemi noktalarındadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2021 NUMARASI : 2020/176 ESAS- 2021/174 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil adına yapılan ilk tebligatın 05/10/2020 tarihinde iade tanınmıyor açıklaması ile iade edildiğini, hangi araştırma neticesinde adreste bulunmadığı, bilgisine yer verilmediğini, tebliğ adresinin 20 yıldır ikamet adresi olup, haber kağıdının kapıya yapıştırılmadığını, hiçbir komşunun adının tutanağa yazılmadığını, gönderilen tebligat zarfında ödeme emrinin değil harç makbuzu sayman mutemet alındısı vardır açıklaması ile gönderildiğini, yapılan usulsüz tebliğden 25/11/2020 tarihinde haberdar olduklarını belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 25/11/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece Şikayetin REDDİNE karar verilmiştir....